Özgecan Şehittir
Hadis-i şeriflerden anlaşıldığına göre namusunu korumak için direnirken vahşice öldürülen Özgecan Aslan kızımız şehit mertebesindedir.
Özgecan kızımız haberlerden anladığımıza göre namusunu kirletmemek için, ırzını muhafaza uğrunda hunharca katledilmiştir. Hadis-i şerifte “Haksız yere öldürülen kişi şehittir” (Nesai, Tahrimü’d-dem: 25, no:4096, 7/117) buyruluyor. Bu olayda bu kızımızın haksız yere öldürüldüğünden hiç şüphe yoktur. Dolayısıyla bu hadis-i şerife göre kendisine şehit diyebiliriz.
MÜJDELERE NAİL OLACAK
Diğer bir hadis-i şerifte “Malını müdafaa ederken öldürülen şehittir”(Buhari No: 2348) buyruluyor. Hal böyle olunca malını korurken öldürülen şehit ise ırzını korurken öldürülen hayli hayli şehittir. Bu yavrumuzun kendisinin ve ailesinin Müslüman olduğundan şüphe olmadığı için bu hadis-i şeriflerin müjdesine nail olacağı aşikârdır. Ama Müslüman olmayan biri bu tarz kötü şeylerle karşılaşsa İslam’a göre ona şehit diyemiyoruz. O da tabi masumdur. Şehit İslami bir mertebe olduğundan Özgecan yavrumuz Müslüman olduğuna göre bu hadis-i şerifler kesinlikle kendisine uygun düşmektedir.
HÜKMİ ŞEHİT
Şunu belirtelim ki bir hakiki şehitlik vardır bir de hükmi şehitlik vardır. Hakiki şehit vatanı müdafaa ederken Allah yolunda cephede öldürülen kimsedir. Onlar kanlarıyla gömülürler. Cenazeleri yıkanmaz ve elbiseleri çıkartılmaz. Şehitliğin bir de hükmi kısmı vardır. Haksız yere öldürülenler, malını müdafaa ederken öldürülenler, depremde, göçük altında ölenler, yanarak ölenler şehittir. Bunlar gibi ölümler hükmi şehitliği kazandırır. Hükmi şehitlikte cenaze yıkanır, kefenlenir.
Cephede ölenden farkı budur. Ancak hükmi şehitlikte sevap bakımından Allah indinde şehit itibarı görür.
EVLİYALARDAN KIYMETLİ
Allah’ın kendilerine en çok değer verdiği kullar 4 kısımdır. Bunların başında peygamberler gelir. Sonra sıddıklar gelir. Ebu Bekir Sıddık bunların reisidir. Daha sonra şehitler gelir. Bunların efendisi Hazreti Hamza’dır. Daha sonra da salihler gelir.
Nisa Suresi’nin 69. Ayetinde bu dört zümre zikredilmektedir. Görüldüğü üzere peygamberler ve sıddıklardan sonra şehitler geliyor. Evliyadan bile önce şehitler geliyor yani. Dolayısıyla mertebeleri Allah indinde çok kıymetlidir. Ve kanlarının ilk damlasıyla bütün günahları bağışlanmaktadır. Ahirette kendilerine özel makamlar, köşkler, saraylar ve diğer Müslümanlardan daha öncelikli haklar verilecektir. Dolayısıyla hükmen şehit olanlar da aynı müjdeleri ahirette alacaklardır. Özgecan’ı kendi kızım yerine koydum ve acısının ciğerimi yaktığını hissettim. Rabbim özel rahmeti ile muamele eylesin, sualsiz hesapsız cennetine dâhil etsin. Ailesine sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
iSTiBRANIN ÖNEMi
İstibra, idrar yolunda kalan ve abdeste başladıktan sonra çıkma ihtimali bulunan suyun dışarı atılması demek.
En önemli itikat ve inanç meselelerinde bile noksanımız var. Birçoğunuz Allah’ın sıfatlarını, isimlerini sayamazsınız. Manalarını bilemezsiniz. Allah’ı tanımadan kime kulluk ediyorsun kardeşim?! Bunlar mazur görülemeyecek meselelerdir. Kusuruma bakmayın ben size doğruyu söylüyorum, sizi uyandırıyorum. Yarın ahirette beni de şikâyet edersiniz. “Bu hoca geldi sohbete, takara makara konuştu, güldürdü gitti” dersiniz.
YÜZLERCE MESELE VAR
2 rekât namazda 12 bin fıkıh meselesi var. Tabi bunların bazısı sizin başınıza gelmeyebilir o ayrı. Ama yine de sizin sünnete göre bir namaz kılabilmeniz için bilmeniz gereken en az yüzlerce mesele var. Zaruri yani. Başına gelen hadiseler neticesinde teferruatta 12 bine kadar çıkıyor. Ben iddia ediyorum ki birçoğunuz abdesti hala tamam değildir. Okursanız abdest risalesini göreceksiniz ki abdestinizde eksik var. Samsun’daki Ahmet Hocaefendi “Yahu camiye imam oldum, istibra meselesini anlatıyorum. Anlattıktan sonra bir yaşlı zat “60 senedir bir vakit namaz kazaya bırakmadım ama istibra diye bir şey yeni duyuyorum” dedi.” şeklinde bir olay anlatmıştı. Bir hoca anlatmamış veya o rasgelmemiş. Belki de hoca anlatırken uyuyordu.
İSTİBRANIN YOLLARI
İstibra kurulanmak demek. Taharatlendiğin suyu kurulamak demek değil bu. İdrar yolunda kalan ve abdeste başladıktan sonra çıkma ihtimali bulunan suyun dışarı atılması demek. Bunun yolları var. İdrarını yapıp heladan çıktığın zaman mutlaka en az yaşın kadar adım atacaksın. Elli yaşındaysan elli adım. O arada da sol elinle bakacaksın. Biraz öksürmeye çalışacaksın. Burnunu sümküreceksin. Birkaç kere iyi burun sümkürün yolda ne varsa gelir.
YEMEK MOLLASI OLMA
İstibrasız abdest alan imamlar da var. İmam tuvaletten çıkar çıkmaz abdest alıyor. Nasıl namaz kıldıracaksın millete?! Ondan sonra daha ayağını lavaboya kaldırırken su geliyor. Çünkü hareket yapınca gelir. En az yaşın kadar adım atacaksın. Ondan sonra yine şüphelenirsen pamuk kullanırsın. Birinci pamuğu dışarı atarsın, ikinci pamuğu içinde bırakabilirsin. “Ben pamuk kullanamıyorum. Tahriş oluyor, mikrop durumu var” dersen tamam haklısın. O zaman biraz fazla beklersin istibra yaparsın. Bakarsın kesin gelmediğini anlayınca abdest alırsın. “Otobüs, uçak kaçıyor” dersen bana ne? Benim meselem mi? Abdeste uçaktan evvel başla. “Otobüs 20 dakika mola verdi nasıl yetiştireceğim?” dersen yemek yemeyeceksin o zaman. Bir şey alırsın arabada yersin. Efendi Hazretleri “Herkes yemek mollası olmuş” derdi. Yemek mollası olma namaz mollası ol.
NAMAZI TERCİH ET
Bu namaz farz. Eğer ki senin yemek molasına vaktin kalmıyorsa sen namazı tercih edeceksin. Kimisi de tabi abdestini tutuyor. Uyanık onlar! Otobüsten iner inmez kılıyor sonra abdesti bozuyor.
Sıkışık kılarsa biraz mekruhluk olur. Ama namaz sahihtir. Bundan dolayı “İstibrada çok oyalanırsam otobüs kaçar” gibi bir sorun varsa bu şekilde de namazına kabul olmadı diyemeyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.