Puzzle'ın parçaları,madalyonun öteki yüzleri
Dünyada neler oluyor sorusu, ister istemez bizi bir bulmacaya (puzzle) götürüyor. IŞİD bulmacasına. Bununla ilgili belki de en itimada şayan değerlendirmelerden birisini Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Beşir yaptı ve bu hareketin müteharrik bizzat olmadığını Mossad ve CIA gibi kaynaklı veya onların ürünü olduğunu beyan etti. Ahmet Musa isimli Mısırlı yorumcu da IŞİD’in ABD’nin askeri kanadı olduğu yorumunda bulunmuştur. 'Karanlıktan gelen' bu adamlar bir biçimde hapishanelerin ürünü, onun ötesinde Irak ordusunun toplu olarak firar etmesi ve ABD’nin yanlışlık bahanesiyle silah ve mühimmat atmasının neticesidir. ABD kastı mahsusla bu harekete alan açmıştır. Blgedeki aktif tarafların hareketin büyümesine göz yumulduğu hatta büyümesinde hormonal katkı sunduğu bal gibi ortada. Peki bu hareketle birlikte ne yapmak istiyorlar? Condoleezza Rice’ın deyimiyle yaratıcı kaosla birlikte İslam dünyasına nizamat vermek istiyorlar. IŞİD ise arazide binekleri ve araçları. Bu bulmacanın veya puzzle’ın iki unsuru veya trendi var. Bunlardan birisi IŞID eylemcilerinin orada burada vahşetlerini sergilemeleri, eylemlerinin sanal ve gerçek olarak gösterime girmesidir. Adeta bulundukları yeri Esat gibi korku filmi setine çeviriyorlar. Bu suretle dünyanın ayranını kabartıyor ve midesini ağzına getiriyorlar. İslam dünyasında; Suriye, Mısır örneğinde olduğu gibi zorbalara meşruiyet kaynağı oldukları gibi aynı zamanda Irak örneğinde uluslar arası müdahalelere de zemin hazırlıyorlar. Libya’daki Kıptilerin öldürülmesinin stratejik hikmeti nedir? IŞİD’ciler Libya’da kaçırılan Kıptilerin serbest bırakılması için Kamilya Şehata ve Vefa Konstantin’in teslimini veya serbest bırakılmasını istemişlerdi.
*
Aralarında bir Sudanlı Kıpti de olmak üzere boğazlanan 20 Mısırlı Kıpti Kilise tarafından zorbalıkla alıkonan iki Kıpti bayanın karşılığı değildir. Burada yine IŞİD bir kural ihlali yapıyor ve birinin günahıyla veya suçuyla diğerini cezalandırıyor. Yeni Hıristiyanın olmuş birinin Hazreti Mesih’in kanından dolayı ilk gördüğü Yahudiden Mesih’in kanının hesabını sorması hikayesinde olduğu gibi. Bu kısas olmaz, olsa olsa baltacılık veya korsanlık yarışı olur. kaldı ki Fecri Libya IŞİD’in menfur eylemini Libya sahillerinde işlediğine dair kuşkularını dile getiriyor. Bununla birlikte bu menfur ve taşkın hareketlerle birlikte İslam davasına hizmet etmiyor aksine İslam nefreti ( İslamfobi) davasını körüklüyor. Bunun Müslümanlar hariç kesinlikle üç kesime yararı vardır. Bu kesimlerden birisi Ürdün veya Mısır yönetimi gibi zorba yönetimlerdir. Bu canice eylemlerle birlikte onların ekmeğine yağ sürülmüştür. Bu nedenle de İsrail ve ABD’nin sünnetini/çığırını ( masumları öldürmek ve bombalamak) ihya etmesi karşılığında kimsenin Sisi’ye ses çıkardığı yok. Elini kolunu serbest bırakıyorlar. Bu olayların Avrupa versiyonu ise Yahudilere yönelik sistematik saldırılardır. Bu ise Avrupa’da aşırı sağ ile Yahudilerin kader birliği etmelerini sağlamaktadır. Pegida gibi İslam nefreti salgılayan ve yayan örgütlere külfetsiz ve bedavadan bir katkıdır.İslam nefretinin kışkırtılmasıdır.
*
Bu Batı’da aşırı sağın işine geldiği veya yelkenlerini şişirdiği gibi aynı zamanda birinci derecede İsrail ve Yahudilerin işine gelmektedir. Bu nedenle de Yahudiler meseleyi köpürtüyorlar. Fox News’ün sahibi Yahudi işadamı Rubert Murdoch Avrupa’daki saldırılarla alakalı- sonradan geri adım atsa da- doğrudan Müslümanları suçlamadı mı? Buna mukabil faraza Müslümanlar Yukarı Karolayna saldırısından dolayı bütün Batılıları suçlasalar reva mıdır? Yahudilerin yaptığı tersinden IŞİD mantığıdır. IŞİD iki Kıpti bayanın zorla alıkonulmasından dolayı nasıl ki alakasız Kıptileri infaz edebiliyorsa Rubert Murdoch da IŞİD’in saldırılarından dolayı bütün Müslümanları sorumlu tutuyor. Kendisi vazgeçse de yayınları aynı çizgiyi sürdürüyorlar. Yaptıkları kışkırtıcı haberlerle pirleri ve duayenleri Bernard Lewis’in çizgisini tutturuyorlar. Rubert Murdoch sözlerini geri alsa da onun adına ve kaldığı yerden bu tarz sözleri Steven Emerson gibi Fox News yorumcuları sürdürüyorlar. Adam İngiltere’nin Birmingham şehrinin tamamen Müslüman bir şehir haline geldiğini ve gayri Müslimlerin buraya giremeyeceklerini söyledi. İngiliz şehri İngilizlere ve gayri Müslimlere kapalı! Aklınız alıyor mu? Fox News bu iddialarını sistematik hale getirmiş ve gayri Müslimlerin Paris’te bazı Müslüman semtlere giremedikleri iddiasını ortaya atmıştır. Bu asparagas haberden dolayı Paris’in bayan Belediye Başkanı Anne Hidalgo sözkonusu yayın kuruluşu Fox News’e mahkeme vereceğini ilan etmiştir. New York’taki Harlem gibi yerlerden veya Berlin’deki Türk Mahallesi Kreuzberg'den bahsetmek başka buralara gayri Müslimlerin giremeyeceğini söylemek veya yaymak daha başkadır. İkincisi düpedüz kışkırtmadır.
İsrail de bu sağanaktan yararlanmak istiyor. Lieberman bu yeni dalga ile birlikte nüfuslarını 10 milyon yaparak AB veya ABD payandasından da kurtulmak istediklerini söylemiştir. Avrupa’da Yahudilere yönelik saldırıları İsrail’e nüfus transferinin üçüncü dalgası yapmak istiyorlar. Müslümanları Hitler’in yerine koyarak durumdan vazife çıkartıyorlar. Holokost iddialarını Yahudi muhacereti için gerekçe yapmışlar ve Yahudi devletinin altyapısını böyle inşa etmişlerdi. İkinci olarak SSCB’nin yıkılmasını da yeni bir göç dalgası için fırsat haline getirmişler ve Avigdor Lieberman gibiler bu süreçte ortaya çıkmıştır. Şimdi ise bu saldırı dalgasının ardından İsrail’i nüfus olarak takviye etmek istiyorlar. Bu üçüncü nüfus transferi dalgasıdır. Peki bunu sağlayan bahaneyi IŞİD üretmiyor mu? IŞİD’in de kutuplaştırma ve istikrarlaştırmadan yarar sağlayacağı da düşünülüyor. Bu verilerin ışığında IŞİD’in kime hizmet ettiği ve kimin emellerine yağ sürdüğü ortada.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.