İlahiyatlar medrese seviyesine gelemedi
İlahiyat fakülteleri açıldığı zaman Ali Haydar Efendi “Şimdi İslam’ı yıkmanın yolunu buldular” demiştir. Bu kurumlar basmakalıp adam çıksın diye kuruldu. Buralarda verilen eğitimlerden zehir almamak mümkün değil. Onun için medreselerden ayrılmayın.
Bu ilahiyat fakültelerini esasen tek tip eğitimle herkese aynı şeyi empoze edelim, basmakalıp adam çıksın diye kurdular. İnkârcı bir nesil yetişsin diye. Milleti hocalarla gâvur edelim diye kurdular. Şimdi “Allah yok, peygamber yok” desen millet gâvur olmuyor. Ama hoca çıkıp “Bu hadis yok. Şu helal yok, bu haram yok” derse o zaman millet hocaya inanacak. Bir de etiket veriyorlar. Doçent olmazsan üniversitede hoca olamazsın. Üniversitede ilahiyatı bitirmezsen müftü, vaiz olamazsın. Millet de mecburen “imam, müftü olayım” diye buraya girmek zorunda kalıyor. Çünkü halk, cemaat seçemiyor imamı. İlahiyattan diploma almak zorunda kalınca oradaki eğitime tabi oluyor. O eğitimden de zehir almamak mümkün değil.
En sağlamında bile zehir var. Hepsine çarpı koymuyorum ama oralarda okuyanlarda bir sıkıntı var.
YANLIŞ İLİMLER OKUTULUYOR
“Mekteplilerle medreseliler anlaşamaz” bu söz Ali Haydar Efendinin sözüdür. Bu okullar açıldığı zaman Ali Haydar Efendi “Şimdi İslam’ı yıkmanın yolunu buldular” demiştir. Bu dört mezhep müftüsünün sözüdür. Şeyhlerin şeyhinin sözüdür. Buna benzer bir söz Süleyman Efendi Hazretlerinden de duyulmuştur.
Ne yanlış ilimler okutuyorlar. Allah şerlerinden muhafaza etsin.
Dinler tarihi öğreniyorlar. Adam zaten Yahudiliği Müslümanlıktan fazla biliyor. Hristiyanlığı Müslümanlıktan fazla öğreniyor. Tevrat, İncil, Zebur karıştırmışlar çorba ediyorlar. Dinler arası diyalog buradan çıkıyor. Ilımlı İslam buradan çıkıyor. Mezhepsizlik buradan çıkıyor. Hadisleri, sünneti inkâr buradan çıkıyor. Ayetleri tevil buradan çıkıyor. Mucizeleri inkâr buradan çıkıyor. Allah’ın sıfatlarını inkâr buradan çıkıyor. Onun için arkadaşlar aman medreselerden ayrılmayın. Medreseleri bırakmayın. Adı medrese olmalı, kurs bile olsa feyzi düşüyor. Başka çaremiz kalmadı. Yeniden Osmanlı’da okutulan eski eserlere dönülecek.
Zaten biz onları okuduk hep. Bizim medreselerde başka şeyler okunmaz.
Efendi Hazretleri titizliğiyle en ufak bir kitap sokmadı araya. Çünkü bu yenilere anlayamadan araya yeni bir şey sokuyorlar. Yok Tunus Üniversitesi’nin profesörü, yok Ezher’den bilmem ne… Bunlar sıkıntı. Ezher’in çok güzel evliya, ulema zamanları vardı ama şimdi karışık. Ezher’in şeyhi “Başörtüsü şart değil” diye çıkıyor Fransa Cumhurbaşkanı ile fetva veriyor. Tantavi miydi neydi?! Birkaç sene evvel Fransa Cumhurbaşkanı’nın yanına oturdu “Başörtüsü şart değil” diye fetva verdi. Kimisi böyle açıktan Fransa ile beraber oturur, kimisi gizliden İsrail ile beraber oturuyor. Çünkü masonların, Yahudilerin olmadığı nokta yok. İlahiyatlar dahil. Mason lobilerinin faaliyetleri var.
ARKASINDA YAHUDİ VAR
Bunlar derin iş yaparlar. Arka plandan iş yaparlar. “Ilımlı İslam, cihat ayetlerini kaldırın. Ahkâm ayetleri geçersiz…” Hadisi bırakın adam Kur’an’ın içinde bile operasyon yapıyor.
KIL BEŞİ KURTAR BAŞI
Bunu da Yahudi yaptırıyor. Bunları masonlar ister. Bütün bu faaliyetlerin arkasını aradığın zaman ‘Ilımlı İslam’ı bulursun. Bu da Yahudi’ye dayanır. Çünkü “Müslümanlar şuursuz olsun, uyanık olmasın” ister.
Kıl beşi kurtar başı, camiden eve evden camiye… Bunlar böyle isterler. Reddiye yapılsın istemez, kimsenin isminin verilmesini istemez. “Şu adam görüşü yanlış” desen “Aman karışma, güzel ahlaklı ol, hoşgörü çok iyi bir şeydir” derler.
Adam peygambere sövüyor, “Hoşgörülü olun” diyorlar yahu.
HOŞGÖRÜLÜ OLAMAYIZ
Senin anana söveyim bakayım hoşgörülü olabiliyor musun?! Olmuyorsun. Senin anandan aşağı mı benim peygamberim?! Senin anandan da aşağı değil, benim anamdan da aşağı değil. Hepsinden ala. Onun için biz bu konuda hoşgörülü olamayız.
Ayeti inkâr etmek, hadisleri reddetmek, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e hakaret etmek, sahabeye hakaret etmek, Hayrettin Karaman gibi “sahabeyi sevmem, Muaviye’yi sevmem” demek asla ve kata olamaz.
DUVARA RESiM ASMAK
Duvarda resmin asılı olmaması iyidir. Asılıysa da üzerine bir bez kapatılırsa iyi olur. Üzerine bez kapatıyorsan asmanın ne faydası kalıyor o ayrı dava. Namaz kılarken onlara yönelmemek lazımdır. Maliki mezhebinde müsaade vardır.
UYGUN DEĞİLDİR
Hanefi mezhebinde kısmen müsaade yok. Dolayısıyla asmak uygun değildir. Asılırsa ona doğru namaz kılmak mekruh olur. Ama üzeri bez ile kapatılırsa keraat kalkar. Önünde değilde sağında, solunda, arkanda olursa bunda da civari bir keraat meselesi vardır. Bu hususta biraz ihtilaf vardır. Bazı hadislerde elbiselerin üzerine çizilenler hakkında bir istisna getirilmiş. Elbiseden çizilenden maksat şimdiki fotoğraflar. Biliyorsunuz Aişe annemizin yastıklarında kuş resimleri vardı.
Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) girmedi. Bu konuda bazı âlimler “Yastıklarda kuş resmi var diye girmedi” diyorlar.
HEYKEL GİBİ DEĞİLDİR
Bazı alimler ise “Eve giren bir köpek yavrusu sedirin altında ölmüş. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir leş olduğu için girmedi. Çünkü o devamlı meleklerle irtibatlıydı. Meleklerin girmediği yerleri hemen gördüğü için girmedi” diyorlar.
O bakımdan da ihtilaf vardır. Amma velakin resim hiçbir zaman heykel gibi değildir. Çok fark vardır. Bu durumda ancak namaz kılınan yerde önünde asılı olmamasında fayda vardır.
DOGUM GÜNÜ KUTLAMAK CAiZDiR
Biliyorsunuz Mevlid Kandili kutluyoruz. Mevlid demek Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in doğum günü demek. Yani doğum günü kutlama sakıncalı değildir. Ancak burada civarı haramlıklar olabilir. Doğum günü kutlayayım diye şampanya patlatırsan haram olur. Avrupa’dan gelen adetlerden de uzak durmak lazım. Hadis-i şerifte “Kim bir topluluğa benzerse o onlardandır” buyruluyor. Ayet-i kerimede de “Zalimlere azıcık dahi meyil etmeyin. Onları yakan ateş size de dokunur” buyruluyor. Bu itibarla yaşı kadar mumlarla süsleme, üfleme falan bizim örfümüzde olan şeyler değil. Ama ikramlar, dualar yapılabilir. Kur’an okunabilir. Hediye alınabilir. Hediyeleşin, hediye sünnettir.
Pasta alınabilir, yenebilir. Meşrubat içilebilir. Aile bir araya toplanabilir. Doğum gününü bu şekilde kutlamak caiz olur.
Ayet-i Kerime
Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz. (HAŞR, 21.Ayet)
Hadis-i Şerif
Kul namazı da terketti mi, işte o zaman küfürle arasında hiçbir perde kalmamış demektir.
Müslim, Ebû Davud, Tirmizî.
Üniversitede ilahiyatı bitirmezsen müftü, vaiz olamazsın. Millet de mecburen “imam, müftü olayım” diye buraya girmek zorunda kalıyor. Yahudiler, Müslümanlar şuursuz olsun, uyanık olmasın isterler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.