12 Eylül rejiminin mimarı Kenan Evren bazen boş bulunur, doğru sözler söylerdi.  Dün gibi hatırlarım, bir defasında ‘eskiye rağbet olsa, bit pazarına nur yağardı’ demiştir. Gerçekten de nispet siyaseti nedeniyle şimdilerde bit pazarına nur yağıyor.  Abdullatif Şener, Doğu Perinçek ile birlikte Erdoğan’a nispet olsun diye Esat’ı ziyaret ediyor böylece itibarının son kırıntılarını da bozuk para gibi harcıyor. İran eski Cumhurbaşkanı Nejad da siyasi kariyer derdine düşmüş birileri tarafından Türkiye’ye davet ediliyor ve ağırlanıyor. Hak edilmedik iltifatlara nail oluyor. İran’da unutulan adamı Türkiye’de el üstünde tutuyoruz.  Türkiye düşmanlığı yaptığı için mi? Adam o kadar oynak merkezli ki, dünürleri tarafından Yahudi dönmesi olduğu bile ileri sürülüyor.  Haydar Hoca’nın adamlarının yaptığı gibi Nejad’a haddini bildirdiği ve gerçek yüzünü hatırlattığı için protestocuyu adamakıllı bir biçimde benzetiyorlar ya da tartaklıyorlar. Türkiye’de bit pazarına nur yağdı. Nejad’ın bu kerameti nereden geliyor acaba? Dört yıldan beri halkına karşı direnen Esat, İran ve Nejad gibiler olmasaydı çoktan tepetaklak olmuştu. Nejad’ı muteber kılan psikopat katil Esat’a hamiliği midir?  Psikopat severler veya Esat yandaşları karşıtlarını Esat ukdesine kapılmakla suçluyorlar. Kendileri ise siyasi vampirle birlikte yol arkadaşlığı yapıyorlar.  İki gösterge olmasaydı doğrusu Nejad’ın Türkiye’de bu kadar popüler olduğunu öğrenemeyecektim. Bunlardan birisi TRT tarafından Nejad ile yapılan söyleşi.  Durduk yerde neden gerekti ve Nejad’ın kerameti ne anlayamadım.   Olsa olsa şudur: Ne sihir ne keramet el çabukluğu marifet!  Adam 2009 seçimlerini Yeşil hareketin elinden çalmış bir adam.  Seçim korsanı, katliam yardakçısı! Bir de Acem palavracısı olarak süklüm püklüm.  Silme sanatçı!   

Nejad ülkemizde rahat siyasi şov yapsın diye, yerden göğe kadar haklı bir protestocuyu tartaklıyorlar. Oysa ki kol kanat gerdikleri adam birinci sınıf sahtekar.  2009 seçimlerini Yeşil harekete karşı hile ile kazandı.  Avara kasnak gibi bir adam. Hamaney’den mazbatayı alırken görmeliydiniz. Latif Nasım Casım’nın Saddam’ı omzundan öpmesi gibi o da Hamaney’i omuzlarından öpüyordu.  Bakanları asansörde birbirleriyle halvet oluyorlardı.   Mazbata sırasında baş molla ile cumhurbaşkanı Nejad memnun görünüyorlardı. TRT’ye konuşmasında Türkiye’ye de hulus çekti. İçten veya samimiyetten değil.  Kesinlikle bizi boşluğa düşürmek ve iğfal etmek için rol yapıyordu.  İranlılar iyi siyasi iğfalcidirler.  Şah İsmail Anadolu’da Sultan Beyazıt’ın altını oyarken ona  ‘aziz babacığım’ diye hitap eden mektuplar gönderiyordu!  Yavuz’un uyanıklığı ve pekliği olmasaydı Anadolu Acem yurdu haline gelecekti.  Nejad da yeni bir Şah İsmail müsveddesi olarak yağcılık yaparken gönlümüzü yağmalıyor. Altımızı oyuyor.  Arap ülkelerinin altını nasıl oydukları Yemen’den Lübnan’a; Irak’tan Suriye’ye belli olmuyor mu?  Skandal konuşmasında TRT ekranlarına şunları söyleyecektir : “Türkler hakkında teeddüp eder ve oturarak konuşamam.  İzin verirseniz ayakta konuşmak ve Türklere hürmetimi böyle arz etmek istiyorum.”

Ardından da iki ülke arasında işbirliği ortamından bahsetmiş ve mezhepçilik yapanlara lanet etmiş. Aynaya hiç batkı mı acaba? Mezhep savaşlarını hortlatan İran’dan başka kim? Mezhep devrimi yaparak mezhep kavgalarını körüklemediler ve güncellemediler mi?

İnanmıyorlarsa yaptıkları anayasaya baksınlar!  Bunu şöyle savunduklarını duyar gibiyim: Ehl-i Beyt mezhebi tek hak mezhep olduğuna göre bundan başka ne yapabilirdik? Doğru dört mezhep ve akaitteki diğer mezhepler nasibi /batıl mezhepleri temsil ettiğine göre başka ne yapacaklardı?  Diğerlerine hayat hakkı tanıdıklarını da söyleyebilirler.  Resmi mezhep Şiilik mezhebi ve Hıristiyan ve Musevilere verilen hak sünnilerden esirgeniyor. Bir bakanları ve bir valileri bile yok. Son sıralarda göz boyamak için Kürtlerden bir vali atadıklarını söyleyerek en azından gazınızı alabilirler!

Biz mi bu kadar safız yoksa adamlar mı bu kadar mahir? Biz safız onlar ise uyanık.   Kimileri Sufi Beyazıt gibi Acem palavralarına bağımlı hale geldiler ve yalan bağımlılarına, yalan müptelalarına Nejad gibiler yalan şırınga ve zerk ediyor. Nejad gibiler tarafından övüldüklerini sanıyorlar. Halbuki, adam güzel sözlerle düşmanını tavlıyor ve tesirsiz hale getiriyor. Adeta zehir etkisiyle uyuşturuyor. Abdest almadıkça huzura varmadıkça Türkler hakkındaki övgü dolu sözlerini kabul edemem.  Biraz daha inandırıcı olması lazım.