Birileri bütün planlarını Erdoğan’ın, Davutoğlu ve Fidan’ın gitmesi üzerine kuruyor.. Bunlar işbaşında olduğu sürece birilerinin hayalleri gerçekleşmeyecek.. Onun için bütün planları bu şarta bağlı.

İlk günden beri aynı şeyi söylüyorlar. Erdoğan ya ölecek, ya kaçacak, ya hapse girecek, ya aklını kaçıracak.. Bu onlara gelen ezoterik bir bilgi.. Gaybi bir bilgiye inanmakla kalmıyorlar, bunun için ayinler düzenliyor, tesbihler çekiyorlar, dualar ediyorlar..

Bugüne kadar kehanetlerinin hiç biri gerçekleşmedi. Aksine tersi gerçekleşti. Ama onlar iddialarından vazgeçmiyorlar..

Geçen gün, ABD’de paralelci birinin A Haber’in muhabirini tacizi ile ilgili tartışmayı izlediniz mi.. Önce inkâr ediyor, sonra deşifre oluyor..

Hepsi aynı tornadan çıkmış gibi, büyülenmiş gibi, hipnotize olmuş gibi aynı şeyi söylüyorlar.

Öylesine şartlanmışlar ki, Erdoğan gitsin de ne olursa olsun.. Gelenin gideni aratabileceğini hiç düşünmüyorlar.. Kendileri gelemeyecekler. Sosyolojik bir ağırlıkları yok.. Erdoğan, Davutoğlu gider, işler de kötüye giderse, milletin bunun hesabını kendilerinden soracağını hiç düşünmüyorlar..

AK Parti gidecek, CHP, Kılıçdaroğlu, Sarıgül mü gelecek.. Peki, Erdoğan’a oy veren o % 52’lik kitle ne yapacak. Dünyayı size dar ederler.. Gidecek yer bulamazsınız. Siz % 3’ü bile bulmayan tabanınızla onlara bunu yapıyorsanız, onlar da size ne yapabilirler bunu hiç düşündünüz mü? Özgül ağırlığınıza güveniyorsunuz ama, o İsrail, Vatikan’ın, CIA’nin, M15’in sırtınızdan bastırması ile oluşan bir ağırlık değil mi? Hani derler ya, dostunun kim olduğunu söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Zaten toplumun sizi reddetmesinin sebebi bu özgül ağırlık zannettiğiniz arkanızdaki karanlık ellerin sağladığı destek değil mi!

Birileri belki hâlâ Gülen’in bir gece ansızın, ABD’den özel bir uçakla Türkiye’ye geleceğinin hayalini kuruyor olabilir.. Böyle bir hayalin hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünmüyorlar. Çünkü içeride ve dışarıda deşifre oldular.. Bu konu sadece Türkiye’de değil, bu projeye destek verecek ülkelerde de iç politika sorunu olacak.. Bu destek veren ülkelerin de kendi aralarında görüş birliği yok.. O ülkelerin kendi içlerinde de krize sebep olacak bu proje.

Varsayalım AK Parti dağıldı. Nasıl bir hükümet kurulacak. Bu saatten sonra orduyu, MİT’i, polisi, yargıyı, yerel yönetimleri eskisi gibi kontrol edebilecekler mi?

Mesela bugünkü basını ne yapacaklar. İşadamlarını mesela. STK’ları, mesela İHH’yı ne yapacaklar..

Gülen’in pozisyonu ne olacak mesela.. Ortaya çıkacak olan Esed ya da Kuzey Kore’yi hatırlatan bir rejim olacaktır herhalde.. Herkesi dinleyecekler, muhalefeti, sahte dosyalarla, kasetlerle, tehditle, şantajla kontrol altına almaya çalışacaklardır.. Çünkü en iyi bildikleri ve yaptıkları şey bu..

Sosyal medyada üslup ve ahlaki seviyelerini biliyorsunuz..

Eğer hâlâ Batılılar, paralel yapı üzerinden, kendileri için tehlike oluşturmayan paralel bir dini, bu cemaat üzerinden İslam dünyasına yaymayı hâlâ hayal ediyorlarsa, bırakın hayal kurmaya devam etsinler.. Bana kalırsa onlar, çeyrek asırlık, yüz milyarlarca dolara malolan, dünya ülkelerinin % 60’ında örgütlenmiş, bu güne kadar her şey, beklenenden daha başarılı bir şekilde devam ederken, bir anda işlerin bu noktaya gelmesinin şokunu henüz üzerlerinden atabilmiş değiller. Ellerinde başka bir alternatif de yok. Paralel yapı ile birlikte kendileri de deşifre oldular. Sürecin geri dönüşü de yok. Tam da Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldular. Neyi elde etmek istiyorlarsa onu kaybettiler.. İşin kötü yanı, bu gerçeği de bir türlü kabul etmek istemiyorlar.

Sahi bunlar, daha düne kadar birlikte yürüdükleri AK Parti’yi bile ele geçiremediler, tek başına Tayyip Erdoğan’la bile baş edemiyorlar, Türkiye’yi nasıl ele geçirecekler. Hem de Ergenekon, Balyoz planlarının suya düştüğü, 17 Aralık sonrasında yaşananlardan, sanık durumuna düştükten, kırmızı bültenle aranan bir kişi olduktan sonra..

Öyle anlaşılıyor ki, kriptolar sonuna kadar direnmeye devam edecekler. Çünkü saygınlıklarını, statülerini, bir şekilde elde ettikleri ve sahip oldukları servetlerini de kaybedecekler. Hepsinden daha vahimi, farklı bir din algıları vardı, onu da kaybedecekler.. Bütün bunları bir anda kaybetmek çok ağır gelse gerek. 

Selam ve dua ile..