Ramazan geldi geçiyor...
Ergenekon’la başladık, Doğan Media ile devam ediyoruz.
Ramazan’ın nerede ise yarısı oldu..
Bir yandan da denk geldiği için 11 Eylül’ü, 12 Eylül’ü konuşuyoruz..
Kitap fuarından söz eden var mı?
11 Eylül’ün bir komplo olduğunu ve 12 Eylül’ün de “Bizim çocuklar”ın işi olduğunu biliyoruz artık..
Bunlar olurken iyi şeyler de oluyor aslında.
Mesela Namaz Platformu çalışıyor.
Kur’an öğrenme seferberliği de.
Şimdi buna bir de cemaatle namaz kılma seferberliği, haydin camiye seferberliği eklendi.
Kadın, erkek, çoluk çocuk camiye..
TİYEMDER’in Kur’an öğrenme seferberliğini biliyorsunuz. Arapça, zordu filan diye insanları mahalle baskısı ile caydırdılar. Oysa çocuk ya da yetişkin bir insan, 3 günde Kur’an-ı Kerim’i okumayı öğrenebiliyor..
Aslında bu projeyi internete aktarmak gerek..
Bu sene İstanbul’da binlerce kişi Kur’an okumayı öğrendi. Gelecek yıllarda bu kampanya daha da etkili uygulanacak.
Zaten Ramazan bitti diye bu çalışmalara ara verilecek değil, bir yandan toplu zikir ve dualar sürecek, aile toplantıları da öyle.
Bu arada MÜSİAD’ın gündeme getirdiği bir başka konu var. “Geleceğin Toplumu Tehdit Altında” başlığı altında kaleme alınan yazıda, “Geleceğin toplumu; doğum oranındaki düşüş, sezaryenli doğumlar, boşanmalar, geçim sıkıntıları ve evlenme yaşının artmasından kaynaklanan nedenlerden dolayı tehdit altında” vurgusu yapılıyor..
Araştırmada, “Modern dünyanın yaptığı tahribat, geleceği tehdit etmeye başladı. Geleceğin toplumu pek iç açıcı görünmüyor” görüşüne yer veriliyor. Dergide ayrıca, sanayi sonrası toplumun ekonomik ve teknolojik trendlerinin demografik gelişmeyi nasıl etkilediğine yönelik bir çalışmaya yer verilirken, sosyo-ekonomik gelişmenin altyapısını oluşturan demografik gelişmeyi etkileyen faktörler sorgulanıyor..
Aslında bu aile konusuna da el atmak gerekiyor. Evlenme azalıyor, boşanma çoğalıyor, çocuk sayısı azalıyor, mutluluk katsayısı düşüyor..
Belki bu arada şu ortaklık, ortaklaşa iş yapma becerisini artırma yönünde de bir şeyler yapmamız gerek..
Bu platformların yerel STK’lar ve yerel media tarafından da örneklenmesi gerek.
STK’ların daha etkin kullanımı için yerel aktörlerin artık bir şeyler yapması gerekiyor..
Her şeyi devletten, siyasetten beklemememiz gerekiyor..
Namaz, Kur’an, cami seferberliği işin başı
Bir de okuma seferberliği başlatmamız gerek.
Ne okumamıza gelince..
Önce Kur’an-ı Kerim’in mealini bir okumalıyız. Kur’an-ı Kerim’in içinde ne var diye..
Ve bir hadis kitabı.. Peygamberimiz Kur’an ayetlerini ve İslâm’ın pratiklerini nasıl açıkladı diye. Ve bir de fıkıh kitabı..
Ve tabii eşzamanlı olarak bir usûl-ü tefsir, bir usûl-ü hadis ve bir de usûl-ü fıkıh okumalıyız.
Bu arada akaid ve siyer kitabı şart.
İslâm’ı doğru anlama ve anlatma için kelam da.
Bir de İslâm tarihi... Mezhepler, tarikatlar nasıl doğdu? İslâm devletleri nasıl kuruldu, nasıl yükseldi ve nasıl çöktü, bunları bilmemiz gerek..
Bu arada Namaz Platformu, cemaatle namaz kampanyası başlattı. Yani namaz kılmanın ötesinde cemaatle kılma..
Yoksullara, Filistin’e yardım yanında, kendimize de yardım etmemiz gerekiyor..
Sadece açlık ve kan değil sorunumuz.. Kansız ve açlık olmadan da insanı cehenneme sürükleyen şeytani oyunlar, hileler, gelişmeler, durumlar karşısında da bir şeyler yapmamız gerekiyor.
Aktüel gerçeklerin ötesine geçip zaman zaman bu konular üzerinde düşünmek ve bir şeyler yapmak zorundayız..
Günlük kavga ve gürültüler, sansasyonel gelişmelerin arkasında bazan hayati konular gözden kaçabiliyor.
Ramazan bu konularda düşünmek için iyi bir fırsat.
Eğer günün gailesinden kurtulup kafanızı toplayamıyorsanız, itikafa girmeye ne dersiniz.
Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.