Öyle bir kafa golü attı ki, ‘İyi ki varsın Alex’ dedirtti bizlere... İkinci attığı sayılmayan gol ise ne vardı ki yaptığı harekette gol değil, faul olarak hakem kararı oldu... Bana göre Alex’in ikinci golü güme gitti.

Alex için, ‘İyi ki varsın’ diyoruz. Can Arat’a ise, ‘Senin ne işin var bu Fener’de’ diyoruz... İbrahim’in golü Can Arat’ın ikramı olurken; ‘Böyle bir savunma hatası yapılır mı:’, ‘Böylesi hata yapanın ne işi var Fener’de’ deyip geçemiyoruz. Eğer bir futbolcu savunma oyuncusuysa topa nerede, ne zaman ve nasıl hamle yapacağını herkesten daha iyi bilmesi lazım... Hele ki Fenerbahçe formasını giyiyorsa... Bu hatalı gol ikramından sonra Can bir de kendi kalesine gol atan oldu! Hacettepe adına İbrahim’in atmış olduğu golde Can ne kadar hatalıysa, kaleci Volkan’ın da bu gol öncesinde kendisini çuval gibi yere bırakması, bir Milli Takım kalecisine yakışmadı.

Fenerbahçe, Hacettepe’nin iyi futboluna mahkum değil, kendi bireysel hatalarının mahkumu oldu. Alex ile bir gol bulup, öne geçmişsin... O dakikalarda oyun kontrolü de sende... Ama neden hep kendi yarı alanında çok adamla bulunuyorsun? Pas hataları Fener’de çok... Yasin, Can savunmada yok. Maldonado, Josico kendi savunmasının kucağında. Golcü Güiza’ymış! Şimdilik, ‘Geçin bir kalemde’ diyorum... Gol atmayı rafa kaldırmış, Mirkelam gibi haybeye koşuyor sadece. Böylesine bir acemi Fenerbahçe takımı görmeye asla tahammül edemeyiz. Alex için gerçekten yazık. Bir futbolcu takımı adına bu kadar pozitif düşünceler içinde futbolunu sergiliyorsa; onun da bu acemiler mangası içinde ne işi olduğunu sormak gerekir... Bu Fenerbahçe takım olarak S.O.S vermeye başladı. Henüz daha ligin başında olmasına rağmen... Yok, yok... Bu Fener ne benim tanıdığım, ne de sizin bildiğiniz Fener. Eğer bu Fener’se, olmaz olsun bu Fener! Ben Fener’i değil, Fenerbahçe’yi bekliyorum. Bu beklentiler içinde inşallah otobüs durağına çakılıp kalmam!