Kürt Temerrüt Hareketi
HDP söylem ve eylemleriyle birlikte Kürt Temerrüt Hareketi olduğunu ortaya koymuştur. Binaenaleyh HDP fiiliyatta ve sıfat olarak KTH (Kürt Temerrüt Hareketi) partisidir. Nereden mi biliyoruz? Kamuoyundaki algısı PKK’nın sivil uzantısı olduğu yönündedir. Lakin hata bunun bilinmesi değil göz yumulması olmuştur. Bu suretle tehlikenin kapıyı çalmasına izin verilmiştir. Şimdi Türkiye seçim ortamında bu tehlike ile yüzleşiyor. Savaş niyetine barıştan söz ediyorlar. Barajı aşarlarsa bu Kandil’in zoru, müdahalesi ve tehditler sayesinde olacaktır. Tehditler veya süngünün altında yapılan bir seçim meşru olacak mıdır? Evet! Şaibeli olacaktır. Bundan böyle sadece7 Haziran seçimleri değil bu denklem altında benzeri bütün seçimlerin üzerine kaçınılmaz olarak şaibe gölgesi düşecektir. Nasıl düşmesin? Halkın bir kısmı iradesi dışında bir partiye oy vermeye zorlanıyor. Sandık süngünün ipoteği altına girmiştir. Mısır’da Temerrüt Hareketi dalgasına binerek ihtilal ve darbe yapan Sisi örneğinde olduğu gibi. Nitekim HDP Eş Başkanı veya Kürtçü Temerrüt Hareketi’nin sözcülerinden Figen Yüksekdağ ağzındaki baklayı çıkarmış ve Samsun’da halkın gözlerinin içine baka baka şunları söylemiştir: “Alevisiyle Sünnisiyle böldü, kutuplaştırdı. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi birbirinden ayırdı. Birine tanıdığı hakkı başkasına tanımadı. Ama bizler bölünen, parçalanan Türkiye’yi birleştiriyoruz. 7 Haziran’da birbirinden koparılan bütün halklar kardeşçe ve barış isteğiyle kucaklaşacak. Bizler Samsun’dan Diyarbakır’a kadar, Trabzon’dan Van’a kadar bir kardeşlik ve barış köprüsü kurabiliriz diyoruz. Samsun güzel bir Karadeniz kenti olarak bu zamana kadar ırkçılığın faşizmin arka bahçesi haline getirilmeye çalışıldı. Ama biz biliyoruz ki Samsun’un onurlu ve emekçi halkları uzun yıllar boyunca bu topraklarda demokrasiden başka bir şey istemedi. Bu tarihsel, onurlu bir duruştur.” Samsunlulara faşist diyene bak? Yıllar yılı demokrasiden gayrı bir şey de istememişler! Lazı Çerkezi ve Türkü öldüren Kürtçü Temerrüt Hareketin silahlı kanadı PKK değil midir?
Mısır’ın Temerrüt Hareketini model aldıklarını ve dolayısıyla meşru otoriteyi sandıkla değil sokakla devirmek istediklerini şu sözleriyle ele vermektedir: “Bugün Gezi’nin direnişi de zafere doğru gidiyor. 7 Haziran seçimleri aynı zamanda Gezi’nin yarım bıraktığı işi tamamlamak olacak. Gezi’de yarım bıraktığımızı 7 Haziran günü tamamlayacağız…” HDP’nin Mısır versiyonu Temerrüt Hareketi’nin kurucularından Muhib Dus mühim ifşaat ve itiraflarda bulunmaktadır. Kendilerini vitrine süren Sisi’ye bağlı askeri istihbaratın durumdan vazife çıkardığını ve ülkeyi pençesine düşürdüğünü ifade etmektedir. Rolleri şöyle sorgulamaktadır: “Nasıl oldu da bizler küçük ve beş kişilik bir gruptan Mısır’ı sarsacak ve değiştirecek dev bir kitleye dönüştük? Milyonları harekete geçiren bir kitle hareketi haline gelebildik? Bunun sırrı biz değiliz. Biz şimdi zaman şeridini geriye doğru sardırdığımızda bunları yapanın bizler olmadığını görüyoruz. Bizler sadece vitrin olarak kullanılmıştık. Şimdi sorumsuzluk mevkiinde; enayiler olduğumuzu idrak ediyoruz…” HDP yönetimi ortak akıldan söz ede dursalar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bahsettiği üst akıl, Temerrüt Hareketini organize etmiş ve yönlendirmiştir. Mısır’daki bu üst akıl askeri istihbarat ve Sisi idaresidir. Kökü de dışarıda ve İsrail’dedir.
AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Kerem Ali Sürekli de Temerrüt Hareketinin Türkiye şubesi olan Gezi Parkı koalisyonu ve HDP’nin üst akıl tarafından organize edildiğini ifade etmektedir. Şark illerinde halkın başka partiye oy vermesini engelledikleri gibi aynı zamanda bu bölgede diğer partilere de hayat hakkı tanımıyorlar. Diğer partiler bu bölgede rahat bir şekilde miting düzenleyemiyorlar. Kendileri ise Samsun ve sair yerlerde olduğu gibi halkı tahrik ediyorlar. Polis güçleri de onların şirretliğinden ve organize yapılarından tırsarak, çekinerek galeyana gelen halkı teskin etmeye çalışıyor, bastırıyor. Burada ters giden bir süreç var. Halkı teskin etmekten ziyade kışkırtıcı odağı etkisiz hale getirmekte fayda var. Hadislerde belirtildiği gibi, ahir zamanda kişiye ( HDP gibi temerrüt kitlelerine de ), şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak. Samsun pozisyonunda görüldüğü gibi.
Gezici Kürt Temerrüt Hareketi olan HDP’nin barajı aşması halinde seçimin üzerine şaibe gölgesi düşecektir. Meşruiyeti tartışılır hale gelecektir. Bu durumda Meclise değil de kendilerini seçtiren irade olan Kandil’e gitmeleri ve oraya reverens yapmaları yerinde olacaktır. Velinimetleri Türk halkı değil Kandil’dir. Artık bu riyakar zemini daha fazla sürdürmenin kimseye faydası yok. Akıl fukarası olan hareketleri şımartmak ülkenin huzuruna yapılacak en büyük suikasttır. Şeytan azapta gerek. Temerrütçüler daha fazla kontrolden çıkmadan haklarından gelinmelidir. *
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.