Uygurlar ‘Uygar’ Değil, ‘Uygar Dünya’ Bu Yüzden Görmezden Geliyor!
Uygur ülkesine Çin resmen “Şincan” diyor, yani yeni fethedilmiş ülke...
“Uygur Özerk Bölgesi”, yani Doğu Türkistan, ilk Müslüman Türk devleti sayılan Karahanlıların ülkesi... İslâmî Türk edebiyatının ilk büyük verimi Kutadgubilig, yani Kutluluk bilgisi bu coğrafyada yazıldı. Türkçe’nin ilk sözlüğü addedilen Divanü Lügati’t-Türk’ün müellifi Mahmud, Kaşgarlı idi...
Uygurlar gündemimize hiç de “uygar” olmayan görüntülerle girer: Dünyanın nüfus devi Çin’in katliamlarıyla...
Bir ayraç açıp bu Uygur-uygar alâkası üzerinde duralım. Türkçe böyle bir kelime tanımıyor. Ne zamana kadar? 1945’te TDK sözlüğünde görülene kadar! Kökü “uymak” fiili ise, medeniyetle ne alâkası var? Ya -gar ekini ne yapacağız?
Türkçe’nin böyle bir eki yok! Yalnız aynı sözlükte “uygur”dan “uygar”a atıf var. Bu küçük harfli “uygur”...Bir de büyük harfle başlayan Uygur var. O kelimenin karşısında şu açıklama yer alıyor: “Miladın 5-11. yüzyıllarında Orta Asya’da Turfan’da ve başka şehirlerde büyük bir uygarlık kurmuş ve yazılı anıtlarla sanat eserleri bırakmış olan önemli bir Türk kolu ve bu koldan olan kimse.”
Uygurlar 11. yüzyıldan sonra medenî olabilir miydi? Bu açıklama o ihtimali ortadan kaldırıyor. Çünkü Uygurlar daha önce putperest, budist, maniheist vb. dinlere mensuptu, 11. yüzyılda Müslüman oldular!
Öyleyse, “uygar” olmayı unutsunlar!
Bu ramazanda Uygurlara yapılan Çin işkencelerinden söz ediyoruz. Zorla oruç bozdurmak, oruçlu olabileceği tahmin edilenlere zorla bira içirmek, imamları dansa mecbur etmek... ve diğer kanlı müdahaleler...
Devlet Bahçeli, Urumçi’de Uygurlarla görüştüğünü resimlerle ispat etti...
Urumçi Uygur bölgesinin başkenti. Nüfusunun çoğunluğunun Uygur olmadığı söyleniyor. Yani Çinli ağırlıklı bir başkent. Asıl Uygurların çoğunlukta olduğu yerler Kaşgar, Yarkent, Hoten gibi şehirlerin bulunduğu batı bölgesi... Bu fakir, bir lütfu ilahi ile bundan üç sene önce Kaşgar’ı görmek fırsatına kavuştu...
Yusuf Has Hacib’in, Kaşgarlı Mahmud’un ve hatta ilk Müslüman Türk Hükümdarı Satuk Buğra Han’ın kabirlerini ziyaret etti...
O bahsi diğer...
Çin’de din yasak. Ne zamana kadar? 18 yaşına kadar... Urumçi’de İslâm Enstitüsü’nü ziyaret ettik. Koca koca yaşlı başlı adamlar Kur’an hıfzına çalışıyorlar... Pehlivan yapılı Enstitü müdürü Çin devletinin faziletlerinden uzun uzun söz ediyor da, konu 18 yaşına kadar dinin yasak olmasına gelince dut yemiş bülbüle dönüyor. Öyle kocaman bir okul değil. Galiba yirmi yılda birkaç yüz mezun vermiş... Peki nasıl oluyor da, 20 veya 30 milyon müslümanın ihtiyacı karşılanıyor sorumuz da boşlukta kalıyor...
Uygur halkının nasıl bir baskı altında olduğunu resmî ziyaretle anlamak mümkün değil. Biz akşam vakti kaçamak yapıp, Uygur camilerine gittik. Az sayıda cemaate kendimizi tanıttık. Hemen kardeşlerimizle sarmaş dolaş olacağımızı sanıyorsunuz değil mi? Selâmımızı zoraki aldılar, fakat konuşmadılar!
Halk öyle yıldırılmış ki, camide bile konuşamıyor! Müzeleri, yayın ve öğretim kurumlarını ziyaret ettik... Her Türkçe konuşma denemesi akamete uğratıldı... Uygurlar iyi Çince biliyor anlayacağınız!
Dünya Uygurlara yapılan zulme seyirci kalıyor... E onlar “uygar” değil ki, Müslüman, üstüne üstlük Türk!
Yeni baraj aşan partimizin vekillerini Çin yönetimi davet etmiş. Neden?
Anlaşılmayacak bir şey yok: Düşmanımın düşmanı hikâyesi!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.