IŞİD Orduları IŞİD’den Daha Tehlikeliler!
Tikrit’ten sonra Bağdat Şii yönetimi Felluce’yi de ele geçirme mücadelesi veriyor. Felluce Amerikalılara karşı direnmiş anıt ve kahraman bir şehir. Irak’ın gazi şehri Felluce ile Hama’yı karşılaştırmak mümkün. Esat Hama’yı yerle bir ederken Amerikalılar Felluce’de her türlü yasak silahı denediler. Yine de baş edemediler. Amerikalılar burada terörle mücadele adına terör estirdi. Esasında Amerikan ordusu IŞİD ordusudur. IŞİD militanları Amerikalılardan öğrendiklerini bilahare sahada uyguluyorlar. Mahkumlarına giydirdiği elbiseler, Amerikalıların Guantanamo’da mahkumlara giydirdiklerinden mülhem gözükmüyor mu? Yezidi kadınları cariye niyetiyle aldığı ve köle pazarlarında cinsel obje veya köle olarak sattığı ifade ediliyor. Amerikalılar Ebu Gureyb gibi hapishanelerde mahkumlarla cinsel fantezilerini veya dürtülerini tatmin etmediler mi? Hem de daha sapıkçasına ve beteriyle. Bu alçaklıkları yapanlar balık hafızalı olmamızdan istifade ile şimdi yeniden insan hakları sözcüleri kesilerek; IŞİD karşıtları olarak karşımıza çıkıyorlar. Hitler’e atfettiklerini gözlerini kırpmadan kendileri yapıyorlar. Hitler için en büyük suçlama Holokost suçlamasıdır. Yahudileri fırınlarda yakma iddiası.
Amerikalılar Hitler’e isnat ettiklerinden geri kalıyorlar mı? Irak’ın Felluce şehriyle alakalı olarak yeni yayınlanan fotoğraflar Ebu Gureyb hapishanesinde yaşananları gölgede bırakacak gibi. Yeni yayınlanan fotoğraflarda çarpışmalarda öldürülen ve gömülmeyen ve gömülmelerine izin verilmeyen Iraklı direnişçilerin yerlerde kalan, çürüyen ve köpeklere yem olan bedenlerinin veya naaşlarının ateşte yakıldığını görüyoruz. Amerikalılar bunu sağlık gerekçesi ile yapmışlar. Niye gömmediler ve gömülmelerine izin vermediler? Haçlı kafası ve nefreti taşıdıkları için. Tarihi seyre baktığımızda bu yakma işleminin iki modeli izlediğini görebiliyoruz. Bunlardan birisi Engizisyon Mahkemelerinin icadı olan yakma eylemidir. Engizisyon Mahkemelerinin insan yaktığı bütün kayıtlarca ve kaynaklarca sabittir. İkinci model ise Hitler ve Holokost modelidir. İster gerçek isterse algı operasyonunun bir parçası olsun Amerikalılar Nazilere özeniyorlar. Nefret sembolü veya objesi haline getirdikleri Nazilere öykünüyorlar. Sadece Amerikalılar canlı canlı insan yakmadıklarını söyleyebilirler. Lakin Irak’ta bu da olmuştur. Hem Hizbullah mensupları Suriye’de ele geçirdikleri Sünni direnişçileri hem de Irak’ta Haşd eş Şabi mezhep milisleri ele geçirdikleri muhalifleri yakmaktadırlar. Akıllarda tek kalan örnek kare ise Ürdünlü pilot Muaz Kesasibe’nin Apaçi törenlerinde olduğu gibi IŞİD tarafından yakılmasıdır. Halbuki Esat rejiminin veya Şiilerin yaptığını kimse umursamamaktadır. ABD ise besbelli ki kendi yaptıklarını mururu zamana takılmış addetmektedir. Bunların hepsi geçmişte benzeri eylemlere imza atan Ebu Nidal örgütüne benzemektedir. Sapkınlar güruhu!
Bunlar arasında en tehlikelisi ise İsrail ve ABD’dir. İsrail cephesi celladına öykünerek veya onu taklit ederek Ali Saad Devabişe adlı bebeği yakarak öldürmüştür. ABD İsrail’in suç ortağıdır. İran ile yaptığı pazarlığa bir jest olarak Amerikan milli güvenliğini ihlal eden İsrailli casus Pollard’ı serbest bırakmıştır. Bunu Obama’ya kadar kimse yapamamış ve yapmaya da cesaret edememiştir. İsrail çıkarları karşısında Amerikan çıkarları veya milli güvenliği bile böyle heba edilebiliyorsa İsrail için yapılmayacak şey yoktur. Bu nedenle de El Kuds el Arabi gazetesi başyazısında haklı olarak, İsrail sadece 8 aylık bebek Ali Saad Devabişe’yi değil, bütün Filistinlileri holokosttan geçirecek yani yakacak olsa dahi Amerikalıların ve Obama idaresinin kılı kıpırdamayacağını yazmıştır. Arapların meseleyi telin beyanatlarıyla kuru sıkı bir biçimde geçiştirmeleri gibi İsrail de ABD de aynısını yapıyor. Her gün yenilerinin kurulmasına izin verirken yakma işlemini gerçekleştiren yerleşimcilere terörist demenin bir alemi yok. Onların patronları Obama ve Netanyahu’dur. Bugünkü yerleşimciler Netanyahu’nun selefleri olan Izak Şamir, Menaham Begin gibi veya onların mensubu oldukları Irgun, Hagana gibi tedhiş örgütlerin devamıdırlar. Netanyahu, 8 aylık çocuğu yakanları terörist olarak tanımlayarak olayı geçiştirmeye ve yeni holokostlar için vakit kazanmaya çalışmaktadır.
İsrail ve ABD, IŞİD’den binlerce daha tehlikelidir. IŞİD olsa olsa onların çömezi olabilir. Zira IŞİD masum olmasa da onun ateş gücü İsrail ve ABD’nin ateş gücü karşısında solda sıfırdır. Şimdi IŞİD üzerinden sadece ektiklerini biçiyorlar. Kendi ürünleri olduğu halde İslami gelişmeleri bastırmak ve İslam’ı kıstırmak ve Müslümanları sindirmek için maşa olarak kullanıyorlar. İslam dünyası kimsesiz ve çaresizdir. Bu nedenle de durum bir Arap atasözünü hatırlatıyor: İnek yere yığılırsa bıçakçısı çok olur! PKK ve türevleri bile başımıza taşeron bıçakçı kesildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.