D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Kelimelere Zulmetmek!

Kelimelere Zulmetmek!

Barış” şu sıralar en fazla zulme uğrayan kelime! Terörden beslenen birileri habire barıştan söz ediyor ve terör saldırılarını durdurmak için harekete geçen Devlet’i savaşçılıkla suçluyor. 

“Barış mitingi” yapılıyor ama asıl savaştan beslenen terör baronlarına tek lâf edilmiyor. 

Barış zulme uğrarken “katliam” kelimesi de katliama maruz kalıyor! TSK terör yuvalarını bombalarken, Zergele de isabet almış. Güya burada sivil katliamı yapılmış, 8 kişi ölmüş! Diyelim ki siviller öldürüldü ve diyelim ki sivillerin öldürülmesi çok kötü bir şey... (Bize sorarsanız: İnsanlık suçu.) 

Tarihi sivil katliamları ile dolu bir örgüt dünyayı “sivil katliamı” yalanı ile kandırmaya çalışıyor. Zalimler mazlum rolü oynayarak dünyanın aklını çelmek istiyor. 

Bunu boşuna söylemiyoruz. Hani “Başbağlar katliamı” var ya… 33 Sivil kurşuna dizildi ve köy yakıldı. Bunun hesabına veremeyen nasıl sivil katliamından söz edebilir? “Hayır bu PKK’nin işi değildir” diyen varsa beri gelsin!

Bu kötülükten en son bahsedebilecek olanlar onlar. Bu örgüt kanlı bir tarihe varistir ve çocuk katliamlarıyla nam salmıştır. 

Küçük bir kronolojiye ne dersiniz? İlk katlettikleri 8 yaşındaki bir çocuk! 1979’da Adalet Partisi Urfa milletvekili Celal Bucak’ın 8 yaşındaki çocuğunu öldürerek işe başladılar. 23 Ocak 1987’de Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortabağ köyünde düğün evine saldırdılar. Öldürülen 8 kişiden 2’si çocuk, 4’ü kadındı… 

“Pınarcık Katliamı”nın bu kanlı örgütün tarihinde mühim bir yeri var. 20 Haziran 1987’de Mardin’in Ömerli ilçesinin Pınarcık köyünde 16’sı çocuk 30 kişiyi katlettiler. Köyün nüfusu 60 kişiden ibaretti…

10 Temmuz 1987 yılında Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Peçenek köyü basıldı. Kadın, çocuk ayırmaksızın 17 kişi kurşuna dizildi.

20 Ağustos 1987’de Mardin’in Dargeçit İlçesi’ne bağlı Bahçe Mezrası’nda bir ev basıldı. 2 kadın, 3 çocuk öldürüldü.

Öldürülen çocuklardan biri 4 aylıktı… 9 Mayıs 1988 tarihinde Mardin’in Nusaybin ilçesi Taşköyü’nün Behmenin Mezrası’nı bastılar, bir aileden 8’i çocuk, 2’si kadın 11 kişiyi öldürdüler.

10 Mayıs 1988’de Mardin’in Nusaybin ilçesinde 15 kişi öldürüldü, 6’sı çocuktu.  24 Aralık 1989’da Hakkâri’nin İkiyaka Köyü’ne baskın düzenlediler, 13’ü çocuk, 6’sı kadın, 19 kişiyi öldürdüler. 

1990’da Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne yapılan silahlı saldırıda 12’si çocuk, 7’si kadın 27 kişi öldürüldü. 14 Temmuz 1991: Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Çağlayancerit ilçelerinde köyleri basan teröristler, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Cesetleri de yakarak kaçtılar.

1 Ekim 1992, Bitlis’in Cevizdalı köyü baskınında, aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu 30 kişi öldürüldü. Siirt’in Eruh ilçesinde 2 eve bombalı saldırıda bulundu. Saldırı sonucu 4 çocuk ve 5 kadın öldü.

19 Ağustos 1992’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine sivil vatandaşlara saldırdılar, kundaktaki bir bebeği de makineli tüfekle taradılar. 24 Temmuz 1994’de Van’da Atabinen Köyü’nü bastılar, 6 kadını yataklarında katlettiler, annelerinin yanında uyuyan 3 bebek de öldürdü.

Bunlar sivil öldürmeyi, kadın ve çocuk katletmeyi çok iyi bilirler! Hatta “uzmanlık alanları budur” diyebiliriz! Bunların yaptıkları yapacaklarının teminatı. Peki, bu Zergele vak’ası neyin nesi oluyor? 

Son TSK operasyonlarında 400’e yakın teröristin öldüğü, daha fazlasının yaralandığı belirtiliyor. Bu konuda tık çıkarmıyorlar. Çünkü operasyonun başarısını cümle âlemin bilmesini istemiyorlar. Fakat, Zergele üzerinde bilhassa duruyorlar. Neden acaba? 

Adamlar için insan önemli değil… Vatandaşın 13-15 yaşındaki çocuğunu dağa kaldır terörist yap. Tohumuna para vermedin ya! 

Zergele, PKK’nin kasasının ve uyuşturucu zulasının bulunduğu yermiş! Bombalama sırasında uyuşturucular ve paralar yanmış! Adamların sivil işleri bunlardan ibaret!

Zergele ile ilgili bir not daha var: Zergele bölgesindeki köylüleri, PKK kamplarının taşınması için Barzani’den yardım talep etmiş.

Bunlar “çözüm” kelimesini de kirlettiler. Vatandaşa “çözüm” denilince tüyleri diken diken oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi