Cübbeli Ahmet Hoca

Cübbeli Ahmet Hoca

Allah biliyor bildiriyor ve bildirdi

Allah biliyor bildiriyor ve bildirdi

Rabbimiz, Musa (Aleyhisselam)ın annesine gaybı bildirdi. 40 sene sonra ne olacağını bildirdi. Kur’an’da bir sürü  ayet var. O zaman dikkat edeceksin. Cahil cahil konuşmayacaksın.

Allah-u Teâlâ gaybı bilir mi? Konuştuğumuz konuya bakın. “Peygamber bilir mi ?” mevzusundan geçtik, “Allah bilir mi?”ye döndük. Tövbe estağfurullah. Ne ilahiyatçılar çıktı. Bizi, memleketi ne hale getirdi yahu. 

Allah bilir mi bilmez mi diye Allah hakkında tartışma yapıyorlar. Kurban olduğum bunların şerrine kafi gel ya Rabbel Alemin.

 

Biz burada Mevla’nın ilerisini bildiğini ve peygamber olmayan veliye de gaybı bildirdiğini ispat ediyoruz.

Peygamber olmadığı halde Allah-u Teâlâ Musa (Aleyhisselam)ın annesi ne buyurdu? Biz burada Mevla’nın ilerisini bildiğini ve peygamber olmayan veliye de gaybı bildirdiğini ispat ediyoruz. Çünkü Maturudi’ye, cumhura göre kadından peygamber olmadığına göre Musa (Aleyhisselam)ın annesi peygamber değil. Peygamber değilse veliyye. Yani evliyadan. Kadın velilerden olduğuna göre Allah o bilgiyi nasıl verdi ona? Ayete bakın. Allah-u Teâlâ “Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) şu ilhamı annene verdik: Onu (Musa’yı) tabut içine koy da denize bırak. Deniz de onu sahile atsın. Onu hem bana düşman, hem ona düşman olan biri alsın. Bir de benim gözetimim altında yetiştirilmen için, üzerine katımdan bir sevgi bırakmıştım. (Ey Musa!)” (Taha-38,39) buyuruyor.  

90 BİN ÇOCUK ÖLDÜRÜLDÜ

Tabut dediği şimdiki cenaze tabutu değil. Bebeğin sığacağı kadar sandık işte. Sonra denize bırak diyor. Nil ırmağı deniz gibi ya. Hakikaten deniz gibi, bizim boğazdan büyük yerleri var. Bu çocuk dereden nereye gider? Boğulur mu eder mi? Ondan sonra Firavun’un eline düşse yaşatırlar mı onu? Allah bunların cevaplarını ayette bildiriyor. Firavun zaten “Bir çocuk gelecek tacımı, tahtımı alacak” diye 90 bin çocuk öldürüyor. Dereden gelen çocuğu kabul eder mi? Tabi orada hanımı devreye giriyor, “Benim evlatlığım olsun. Bizim çocuğumuz yok zaten” diyor.  Sonra “O esnada Musa’nın anasına ‘Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız’ diye bildirdik” (Kasas-7) buyuruyor. Şimdi burası bir bilgi. Hemen birkaç ay sonra da geri döndürüyor annesine ama gayb. Henüz olmamış. Ondan sonra da onu peygamberlerden yapacağız buyruluyor. 

40 SENE SONRAYI SÖYLÜYOR

Peki, peygamberlerden ne zaman oluyor? 30 yaşına kadar Firavun’un evlatlığı olarak kalıyor. Oradan gidip 10 sene Medyen’de kalıyor. Oradan dönerken Tur Dağı’nda nida, nübüvvet geliyor. Yani 40 sene sonrayı söylüyor bu ayette. Allah için 40 sene 40 bin sene fark etmiyor tabi. “Peygamberlerden yapacağız” buyuruyor. Adamın amelini bilmese, adamın amelini yaptıktan sonra görse, Musa (Aleyhisselam) daha bebek. Ne amel etmiş de peygamberlerden yapacağını söylüyor. O zaman önceden biliyor. 

İKİ TÜR VELİ

Kimi veli yapacağını da, kimi hangi dakikada veli yapacağını da biliyor. Kim doğuştan veli, kim sonradan tövbe edecek biliyor. Veli-i tayyip var, veli-i masum var. Yani günahı baştan işlememiş veliler var bir de bozuk yoldan dönüp de sonradan veli olanlar var. Hangisi üstün diye sorsam, herkes baştan beri temiz olanlar zanneder. Değil. Halidi Bağdadi Hazretleri Risale-i Halidiyye’de “Veli-i tayyip veli-i masumdan evladır” diyor. Yani bazı günahlardan tövbe edip de veli olan çocukluktan beri günah işlememiş olandan efdaldir. Çünkü öbüründe hiç günah işlemediği için belki ara sıra nefis olur. Ama bu devamlı günahlarını hatırladığı için sıralı ağlar. Bunlar da çok ince şeyler. Kafa ile çözülecek işler değil. Mutlaka onların da dayandığı hadis-i şerifler, deliller var. 

DİKKAT EDECEKSİN

Rabbimiz biliyor, bildiriyor ve bildirdi. Peygambere de bildiriyor. Sadece peygambere mi bildiriyor peki? Hayır. “Evliyanın kerameti haktır.” Nereden çıktı bu? Kur’an’dan çıktı. Gayptan istediğini velilere de bildirir. Bildiriyor mu? Bildiriyor. Bildirdi mi? Bildirdi. Vuku var mı? Var işte bir sürü ayet yazdık. Musa (Aleyhisselam)ın annesine bildirdi. 40 sene sonra ne olacağını bildirdi. Gayb değil mi bu. Kadına göre gayb. O zaman dikkat edeceksin. Cahil cahil konuşmayacaksın. 

CEBRAİL İLE KONUŞUYOR

Meryem validemize “Ben seni müjdeliyorum” diyor. Meryem Suresi’nde var. Ali İmran Suresi’nde de var. “Melekler şöyle demişti: ‘Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ki, adı Meryem oğlu İsa Mesih’dir; dünyada da ahirette de itibarlı, aynı zamanda Allah’a çok yakınlardandır.’” (Ali İmran-45) buyruluyor. Sonra “Beşikte de, yetişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır.” (Ali İmran-46) buyruluyor. Meryem validemiz “Nasıl çocuğum olacak ben evlenmedim. Kocam yok” meselelerine başlıyor. Cibril Emin ile kelamlara girişiyor yani. 

İÇİMİZ YANIYOR

Allah onun dünyada ne olacağını, ahirette ne olacağını, onun amelinin nasıl olacağını bilmeden nasıl hüküm veriyor “ahirette mukarrebtir” diye. Yahu sen Allah ile mi mücadele ediyorsun be adam? Allah bilir mi bilmez mi diye Allah hakkında tartışma yapıyorlar. Kurban olduğum bunların şerrine kafi gel ya Rabbel Alemin. Bu milleti saptırmasınlar ya Rabbel Alemin. Bizim içimiz yanıyor, canımız çıkıyor bu işten. Çok üzülüyoruz bu işten. Böyle konuşan hocalara, ilahiyatçılara bir kişi kapılıp da “Allah gaybı bilmez” derse kâfir olacak yahu. Çoluk çocuk Müslüman yazık. Vallahi bir derdim yok, billahi bir derdim yok. Ona gitmeyin bana gelin dediğim yok. Onu dinlemeyin beni dinleyin dediğim yok. Onun kitabını almayın benim kitabımı alın dediğim yok. Vallahi zerre kadar böyle bir derdim yok. Rekabet mekabet yok. İşimiz mi bitti arkadaş. Öleceğiz gideceğiz şu dünyadan. 

BiR TAS YOGURDUN  ÜSTÜNLÜGÜ

Nakledildiğine göre; Kanuni Sultan Süleyman Hazretleri Süleymaniye Câmii’ni inşa ettirirken işçilere dışarıdan hiçbir şekilde yardım kabul etmemelerini tembihler. Maksadı caminin bütün masraflarını şahsen üstlenmektir.

İHLAS MESELESİ

Bir gece âlem-i manada caminin tartıldığını ve bir tas yoğurdun, o camiden daha ağır geldiğini görür. Ertesi gün hemen işçilerin yanına koşar. Onlara dışarıdan bir yardım alıp almadıklarını sorar. İşçiler hiçbir şekilde maddi yardım kabul etmediklerini ancak yakınlarda oturan yaşlı ve fakir bir kadının bir bakraç dolusu ayranı getirip kendilerine ikram ettiğini söylerler. Kanuni cennetmekân, kadını arayıp bulur. Kadının tek geçim kaynağı, birkaç keçiden sağdığı süttür. O sütü mayalamış, ayran yapıp cami inşaatında çalışan işçilere ikram etmiştir. Büyük padişah, meselenin ihlas meselesi olduğunu anlar ve sarayına döner.

YOĞURT AĞIR GELDİ

Kanuni’ye göre o camiyi yaptırmak çok basit bir şeydir ve onu bir hamlede yaptırabilir. Fakat fakir bir kadının, orada çalışan işçilere hediye ettiği bir tas yoğurt, o kadın için çok önemlidir. Buradan Kanuni Hazretleri’nin ihlasının eksik olduğu manası çıkmaz, o da ihlaslıdır ama ihtimal o kadının ihlası daha çaplı olduğundan yoğurt camiden daha ağır gelir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Cübbeli Ahmet Hoca Arşivi