Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Tarihin Seyrini Değiştiren Hadise

Tarihin Seyrini Değiştiren Hadise

Rusya’nın bölgeye veya Suriye’ye inmesi elbette işleri zorlaştırdı. Bununla birlikte bizi de mukabele etmeye zinde ve dinamik olmaya zorluyor. Meydan okuma mukabeleyi beraberinde getirir. Halbuki, PKK meselesi azmasa veya Rusya Suriye’ye girmese hala silkinemeyecek ve üzerimizdeki ölü toprağını atamayacaktık. Yumurta ağza gelmeden kimse tedbir almak istemiyor. Türkiye iki temel hususta çuvalladı ve tehlikeyi sezemedi. Bunlardan birisi İran tehlikesi diğeri de PKK meselesidir. Yol yakınken tedbir alınsaydı mesele bu kadar çatallaşmayabilir, büyümeyebilirdi. İkisi de İslam dünyasının ayrık koyunları ve sürüye kurt dadandırıyorlar. Elbette tekfirci, Safevi terkibini unutmamalıyız. Ya da başka bir tabirle Kürt ulusalcılığı (şuubiliği) ile Şii mezhepçiliği bölgeyi kasıp kavuran en tehlikeli iki dinamik olmuştur. Başka bir tabirle tekfirciler ile Safevilerin arasına veya koroya Kürtleri kattığınızda bölgeyi felaketten felakete sürükleyen üç yarayı veya illeti teşhis etmiş olursunuz. Tekfirciler ile Safeviler için aynı zamanda Nasibiler ile Rafiziler terkibi de kullanılabilir. Elbette yine sekterizm veya mezhepçilik anlamında İsrail’i bir kenara bırakamayız. Şimdi İran ve İsrail yüzünden İslam diyarları büyük tehlike içinde. Üç kutsal mabedin işgaline ramak kaldı. Bunlardan birisi İsrail işgalindeki Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’dır. Yıkılmasının eli kulağındadır. Yahudiler her gün işgal ve yıkma provası yapıyorlar.

İran Dini Lideri Hamaney ise Esat’ın sonsuz bir biçimde iktidarda kalması için savaşırken öbür taraftan da Suud hanedanlığını yıkarak Haremeyn’i yani Mekke ve Medine’yi ele geçirmek istemektedir. Hacdaki şeytan taşlama sırasında meydana gelen izdiham ve yol açtığı kayıplar sonrasında İran niyetini açık etmiştir. Hasan Ruhani Yemen’deki olaylarla Mina kazası veya şeytan taşlama alanındaki izdiham arasında bağ kurmuştur. Bu da gösteriyor ki, dertleri Yemen’dir ve bu nedenle izdiham meselesini abartıyorlar. Dertleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir. Her zaman yaptıkları gibi. Halep civarındaki iki Şii köyünün kuşatılmasını bahane ederek Bağdat’taki 18 Türk işçisini kaçırmaları misalindeki gibi. Bunlar Hacerü’l Esved’i kaçıran Karmetilerin torunlarıdır. Portekizliler gibi dertleri Haremeyn’e salınarak ve ele geçirerek Sünniliği sona erdirmek maskesi veya perdesi altında İslam’a son vermektir. Zira onların derilerini kazıdığınızda altından Perslik ve Mecusilik çıkmaktadır. İranlı Sünni bir lider Hamaney’e seslenerek şöyle söylenmektedir: Koca kavuklu Hamaney, ne haccı ne de menasık-ı haccı, meş’ari haremi tanır. Hiçbir defa hacca gitmemiştir. Ne oluyor da son zamanlarda kafayı hacca taktı? Hacla bu kadar siyasi düzeyde ilgileniyor? Haccı da istismar vesilesi yaptılar ve siyasi gayelerine alet ediyorlar. Tam burada Katar Emiri Temim’in BM Genel Kurulu’nda söylediğine parmak basmak gerekiyor. Orada Ortadoğu’da kargaşanın veya çekişmenin nedeninin mezhebi değil siyasi olduğunu söylemiştir. Bu, ‘tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan çıktı?’ tartışmasına benziyor. Zaten fırkaların çoğunluğu siyasi nedenlerden türemiştir.  

Mezhebi meseleyi hafife almak onlara siyasi malzeme ve yakıt tedarik ve  temin etmektir. Bu nedenle de meseleyi sadece siyasi olarak tanımlamak yanlıştır. Mezhebi nedenler olmasa siyasi çekişme bu kadar derinlere nüfuz edebilir miydi? Siyasi çekişmenin merkezinde mezhebi meseleler vardır. En azından siyasi çekişmenin malzemesi mezhebi farklılıklardır.

Rusların güneye sarkmaları yeni tehlikeleri beraberinde getirse de Putin’in tılsımını bozacaktır. Faysal Kasım’ın ifadesiyle Rusların Suriye’deki varlıkları bir iki hafta içinde kanıksanacak ve Ruslar kendilerini bataklık içinde bulacaklardır. Ayrıca bu, karşı hamle ya da meydan okumaya karşı mukabeleyi de beraberinde getirecek ve unutulmuş Çeçen, Kafkas hattı yeniden kızışacaktır. Böylece Rusya’nın yumuşak karnı deşilecek ve SSCB’den sonra Rusya Federasyonu da yıkılacaktır. Bu, Rusların tarihteki son hamlesi olacak ve tarihe karışacaklardır.

Tersini söyleyenler olsa da Eli Fouda gibi Yahudi oryantalistler de Putin’in arı kovanına çomak soktuğunda hemfikirdir. İsrail’in nasıl ki yerle bir olacağına inanıyorsak İsrail’in yeni tamponu olan Ruslar da hak ile yeksan olacaktır. Bunda şüphe yoktur. Eli Fouda, İsrail ve Batı’nın erken şamataya başladığını halbuki sonunda devrim tufanına dönüşen Arap Baharının önündeki engelleri silip süpürüp nihayetinde zafere ereceğini düşünüyor (http://alawda-pal.net/index.php?s=49&id=570 ). Arap Baharı tarihin seyrini değiştiren bir gelişmedir. Ahmet Muvaffak Zeydan da Rusların güneye sarkmalarının Kafkas mücahitlerini yeniden kuzeye sevk edeceğini ve savaşı Rus coğrafyasına taşıyacağını öngörmektedir. Medvedev’in sözleri doğruysa Zeydan’ın sözleri de doğrudur. Medvedev, Rus topraklarını korumak için Suriye’ye asker sevk ettiklerini söylüyor. Bu durumda Zeydan’ın analizi de isabetlidir. Mücahitler de işgali Rusya topraklarında bitirecekler ve Afganistan’dan beri kapanmamış hesabı orada kapatacaklar. Suriye meselesi ikinci veya yeni bir Afganistan değil, Afganistan meselesinin devamıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi