Taşıdığı ismi kirlettiği için adıyla hitabı uygun bulmadığımız eş-başkan bir başrol fırsatı daha yakaladı. Terör vak’asından sonra âcilen “devlet öldürdü” açıklaması yaptı. Dün de bu türden ufuk açıcı açıklamalarına devam etti: 128 yoldaşları ölmüştü, maalesef onları koruyamamışlardı...

Ölenler yoldaşlarıymış... Onları maalesef koruyamamışlar. Bu zihniyetin yaklaşımı şudur: Öldürülenler bizdense, tufan; diğerlerinin zikri bile gerekmez! Ya ülkenin bir bölgesinden gelen şehidler, ora halkının terör örgütünce katledilen masum insanları, çocukları?

Eş-Başkan onlarla ilgili ne düşünüyor? Bugüne kadar bu zeminde bir açıklamasını duymadık. Tahsisen bir yıl önce tahrikleri sonucu öldürülen Yasin Börü hakkında tek lâfı işitilmedi. 

Onların korunması gerekmiyor muydu? 

Evet onların bilhassa korunması gerekiyor. Çünkü, onları öldürenler Eş-Başkan’ın sahip çıktığı örgüt; şüphesi varsa beyan etsin. Onlar öldürünce hesabı tutulmuyor. Bu ülkede asıl yapılması gereken, halkı ondan ve onunkilerden korumak. Bu başarılabilse Türkiye terörü gündeminden çıkaracak.

Hani sırtlarını dayadıkları örgüt “eylemsizlik” ilan etmişti ya. Yalanları için yatsıyı bile beklemek gerekmedi. Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bölge trafik noktasında zırhlı araca bir grup PKK’lı tarafından ateş açıldı ve bir trafik polisi şehit edildi… 

Bunların barışları yalan, eylemsizlikleri palavra; her şeyi halkı, dünyayı nasıl kandırabilirizin hesabı üzerine kuruyorlar. Üzüntüleri de yalandan başka bir şey değil. 

Yandaş gazeteler, televizyonlar malum zatın ağlayan resimlerini paylaşıyor... Başka gazetelerde aynı gün çekilmiş resimleri var, tebessümünden geçilmiyor!

Terör her zaman senin kâr hanene yazılıyor! PKK öldürdükçe oylarının artacağını düşünüyorsun, yoldaşlarına saldırı olduğunda da aynı sonucu öngörüyorsun. Terör yoksa sen yoksun!

Gelelim, meselenin bir başka boyutuna. 17 Temmuz’dan beri Türkiye sürekli şehit haberler alıyor. Her gün bir veya daha çok vatan evladı etnik kimliğine bakılmadan katlediliyor. Gazeteler bunun çetelesini tutuyor. Polisimizi, askerimizi, halkımızı şehit eden PKK’lılardan ölen yok mu peki? 

PKK’lılar ölmüyor... Çünkü “devrim savaşçıları ölmez”! 17 Temmuz’dan beri o cenahtan ölenlerin sayısı binleri geçiyor... Siz hiç Kandil’den, onların uzantılarından “şu kadar militanımız öldü” diye açıklama duydunuz mu? Onları PKK senin söylediğin tarzda koruyor, öldüklerinden ailelerinin bile haberi yok!

Ama sen, Ankara’daki olayda ölenlerle ilgili resmî rakamları yeterli bulmuyorsun, hedeflediğin rakamı açıklıyorsun. 

Sen gerçekten bu halkın evladını korumak istiyor musun? Bunun yolu belli: Masum çocukların dağa kaldırılmasının önüne geç. Anaların gözyaşını dindir. Eğer terör örgütüne katılmanın önüne geçersen, terörün pili biter, ölümlerin de sonu gelir. 

Partin askerliği seçimlik yapacakmış. Terör örgütüne mecburi militan devşirilmesi konusunda neden parti programında bir açıklama yok?