Hiç korkmasın gavurlar
Adam “Cenaze namazımı kılmayın. Bana dua etmeyin” diyor. Memlekette böyle adamlar yetişmişler. Yol bulmuşlar, yön bulmuşlar. Diziler yapmışlar, filmlerde oynamışlar. Milletin gözüne de, gönlüne de girmişler.
Şimdi seçim yaklaştı. Partiler kapı kapı dolaşıp rey istiyorlar. Allah vatana, millete, Ehl-i Sünnet’e kim faydalı olacaksa onlara nasip etsin kazanmayı. Âmin.
İlmi muhafaza, Ehl-i Sünnet’i muhafaza, vaaz-u nasihat, sohbet, medrese, talebe okutmak,
kız-erkek çocuklara Kur’an öğretmek dine yardımdır.
Allah-u Teala Hazretleri bizden dinine yardım istiyor. Vatanı muhafaza dine yardımdandır. İlmi muhafaza, Ehl-i Sünnet’i muhafaza, vaaz-u nasihat, sohbet, medrese, talebe okutmak, kız-erkek çocuklara Kur’an öğretmek dine yardımdır. Tabi ki kız-erkek karışık okulları kastetmiyorum. Medrese üzerine okutulanları kastediyorum. Şeriata uygun hizmet edenler. Onlar Allah’ın dinine nusret olur, yardımı olur. Öbürleri hezimet olur. Kız-erkek karışık buluğa ermiş vaziyette okuyorlar. Bir kız çocuğunu 7 yaşından sonra erkek hoca okutamaz ki. Fıkıhta fetvası yok. 104 kitapta yeri yok yani. 7 yaşındaki çocuğu nasıl erkeğe teslim ediyorsun. Kadın hoca mı yok?! Babası kızını, karısını okutsun. Onlar da onu okutsun. Kızları kızlar okutur yani.
GELDİĞİMİZ DURUM ÇORBA
Ben 7 yaşına kadar bile erkeğin okutmasına taraftar değilim. Kadın okutsun yahu. Küçük de olsa kızdır. Kız, kadınla muhatap olur. Alışmasın erkeklerle muhataplığa. Küçükten alışıyor. İslam’ı muhafaza edeceğiz yani.
Nedir bu rezillik?! Sokaklar dolmuş, taşmış kız, erkek karışık, karman çorman. Kızların etekleri dizden yukarı. O erkekler yeni ergenliğe girmiş. O ona bakacak, o ona bakacak. Allah’ın dini bu mudur?! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in yolu bu mudur?! Hicretler bunun için mi yapıldı?!
Çanakkale’de 300 bine yakın insan bunun için mi can verdi?! Kur’an için, din için, vatan için ama bu vatanda İslam yaşansın diye canlarını verdiler. Şu anda geldiğimiz durum çorba yani. Hiç Kur’an ile sünnet ile alakası yok hiç.
GAVURDAN BETERLER VAR
Türkiye’de İslamiyet ilerliyormuş da, Müslümanlık artıyormuş da, gâvurlar falan korkuyormuş! Hiç korkmasın gavurlar. Böyle Müslümanlık mı olur? Böyle İslam mı olur? Sabah namazında camiler bomboş. Hiç korkmayın. Gavurlar ne zaman korksun? Camiler Cuma namazında dolduğu gibi sabah namazında dolduğu zaman gavurlar korksun. Zaten gavurların generalleri, Churchilleri falan bunları tespit etmiş. Avrupa falan bazen Türkiye’de İslamiyet artıyor diye korkuyorlar ya, gavurun generali de rapor vermiş. Raporda “Sabah namazında camiler boş. Onun için daha korkmayalım” demiş. Sabah namazında camiler dolarsa gavurlar ona göre hazırlık yapıyorlar. Çünkü gavurdan beter Müslümanlar var. Gavur niye korksun şimdi?!
NERDEN YETİŞMİŞ BU KADAR KOMÜNİST?
Türkiye’de baksanıza şu hareketlere. Nerden yetişmiş bu kadar komünist yahu? Nerden yetişmiş bu kadar dinsiz, ateist? Adam “Cenaze namazımı kılmayın. Camiye götürmeyin cenazemi. Bana dua etmeyin” diyor. Memlekette böyle adamlar yetişmişler. Yol bulmuşlar, yön bulmuşlar. Diziler yapmışlar, filmler de oynamışlar. Neler etmişler neler… Milletin gözüne de, gönlüne de girmişler. Bizim millet de sevmiş.
KÖTÜ ÖRNEKLERE ÖZENİLİYOR
“Kişi sevdiğiyle beraber haşrolunacak” meselesi var. Çünkü o, onu artık sevince, alışınca şarkıcı, türkücü, futbolcu diye veyahut tiyatrocu diye, artist diye onlara alışmışlar. Millete hep o dizileri, filmleri izletmişler. Millet şimdi hep onlara özeniyor. Onlar gibi giyinmeye çalışıyor. Onların taktığı yüzük moda oluyor. Onların giydiği elbise moda oluyor. Ondan sonra bu sefer itikatta onlarınki gibi oluyor. “Aa duaya lüzum yokmuş. Namaza lüzum yokmuş” falan diyorlar. Kötü kötü örnekler. Millete göstere göstere helak ettiler.
PARTİLER KAPI KAPI DOLAŞIYOR
Bu işin ıslahı ancak vaaz-u nasihat, medreselerde kız-erkek talebe okutup yetiştirmek, bir de okuyan hoca kardeşlerimizin kapı kapı dolaşmasıyla olur. Partiler kapı kapı dolaşıp rey istiyorlar. Şimdi seçim yaklaştı. Bana ne seçimden. Allah vatana, millete, Ehl-i Sünnet’e kim faydalı olacaksa onlara nasip etsin kazanmayı. Âmin. Benim duam ortadandır. Vatana, millete, Ehl-i Sünnet’e kimin faydası olacaksa Allah onlara nasip etsin. Ehl-i Sünnet’ten uzak olanları Allah başımıza nasip etmesin. Amin. Bakın İslam’dan demiyorum, Ehl-i Sünnet’ten diyorum. Çünkü yoğurdum ekşi diyen yok. Vehhabisi de Müslümanın diyor, Şii’si de Müslümanım diyor. Ben Ehl-i Sünnet’ten bahsediyorum.
SÜNNİLİK KUR’AN İLE EŞİTTİR
Kur’an ve sünnet eşittir Ehl-i Sünnet. Sünnilik Kur’an’da vardır. “Sünnilik Kur’an’da yoktur” diyenin dinde yeri yoktur. Sünnilik Kur’an ile eşittir. Çünkü Kur’an, sünnet ile beraberdir. Bütün Kur’an “Resule itaat, Allah’a itaat et” diyor. Resule itaat de sünnette, hadisi şeriflerde. Zaten tek Kur’an olsa Allah-u Teâlâ “Resule itaat” demez ki. Kur’an zaten gelmiş. Demek ki “Habibim açıklayacak size” diyor. “İnsanlara sen açıklayacaksın” buyuruyor. “Kur’an’ı ben indirdim ama açıklaması senden” diyor. Bu da ayet. O zaman hadisi ve sünnet Ehl-i Sünnet demek. Ehl-i Sünnet kalktığı zaman Kur’an manasız kalıyor. Kur’an’ı kim anlayacakta başkalarına anlatsın. Bundan dolayıdır ki biz istikametleri için siyasilere duacıyız. Efendi Hazretleri’nin sözü budur. Ama kapı kapı dolaşıp rey isteyenler, isteyin diyenler vazifesini yapıyor tabi onlar.
ESKİDEN HOCALAR KAHVELERE GİDERDİ
Biz Ehl-i Sünnet’i, İslam’ı millete anlatmak, milleti cehennemden kurtarmak, namaza başlatmak, içkiden uzaklaştırmak vesaire… Bizim derdimiz din, biz dinle uğraşıyoruz. Bunun için kapı kapı geziyor muyuz?
Kapı kapı gezmeyi bırak, mahallelere tek tek gidiyor muyuz? Eskiden hocalar kahvelere bile girerlerdi. “Ne yapalım camiye gelmiyorsanız biz buraya geldik” derlerdi. Biz çocukluğumuzda hoca efendileri böyle gördük.Efendi Hazretlerimiz böyle yetiştirmişti onları. Şimdi bilmiyorum tabi yine yapılıyordur, ediliyordur belki. Ama 2 çiçekle yaz gelmez yani. Bu millet nasıl düzelecek arkadaş?
ÖLÜME HAZIRLIK YAPIN
Elli dört farzdan on yedincisi “Ölüme hazırlık yapmak”tır. Çünkü Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Yer yüzünde olan her şey fânîdir. Ancak celâl ve ikrâm sahibi olan Hakk’ın Zâtı pâki dâimdir.” (Rahmân Sûresi:26-27)
MÜMİNLERİN EN AKILLISI
Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Hâzimi’l-lezzâtın zikrini iksâr ediniz.” Yâni lezzetleri kıran ölümü çok hatırlayınız.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:20) Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) e: “Müminlerin en fazla akıllısı hangisidir” diye sorulduğunda: “Ölümü en çok hatırlayandır ve ölüme en fazla hazırlanandır” diye cevap buyurmuşlar.
(Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:20)
ÜÇ ALAMET
Hasen (Radıyallâhu Anh) dan rivâyete göre:
O (yanlış seçimler yaparak Allâh’ın fıtratını bozduğu için göğsü daralan ve kalbi katılaşan) kimse(, o kimseyle bir) mi(dir) ki; Allâh onun(, irâdesini iyi yolda kullandığını ve hidâyet aradığını bildiğinden ötürü) göğsünü İslâm(ı kabullenip kolayca tatbik edebilmesi) için genişletmiştir.
Bu nedenle o, Rabbinden büyük bir nur (ve İlâhî bir lütuf) üzeredir!” (Zümer Sûresi:22) âyet-i kerîmesi indiğinde bir kimse ayağa kalkıp: “Yâ Rasûlallâh! İslâm ile göğsü münşerih olan kimsenin alâmeti var mıdır?” diye sormuş, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
“Evet! Üç alâmeti vardır. Biri, dâru’l-ğururdan (aldatıcı yurt olan dünyâdan) yüz çevirmektir. İkincisi, dâru’l-hulûde (ebedîlik yurdu olan âhirete) yönelmektir.
Üçüncüsü, ölüm gelmeden ölüme hazırlanmaktır.” buyurdu. (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:20)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.