Soralım; Cumhuriyet, YERLEŞİK DÜZEN’in ülkeyi ele geçirip, istediği gibi at oynatması mıdır?

Cumhuriyet, 5000 kişinin kurulan YERLEŞİK DÜZEN sayesinde, ülkenin varlıklarını, “diğer taraf” olarak gördükleri milyonların hakkını gasp ederek, medya, para hatta sokağı kışkırtarak silah zoruyla kendilerine yıllardır aktarmaları mıdır? 

Cumhuriyet, YERLEŞİK İÇ-DIŞ UNSURLARI korumak için ele geçirilen siyasi yapıların, “ulusalcı-solcu-halkçı” maskesiyle, HALK için çarpışanlara “küresel oyunların taşeronluğunda” saldırması mıdır?

Cumhuriyet, 5000 kişinin 75 milyon kişiye çeşit yöntemler ile hükmetmesi midir?

Cumhuriyet, halkın varlıklarının YÜKSEK FAİZ zorlaması ile hortumlanması mıdır?

Cumhuriyet, YERLEŞİK DÜZEN ve medyasının istediği gibi “haysiyet cellatlığı” yapması mıdır?

Sevgili dostlar, Cumhuriyet normalde yukarıda saydıklarımın hiçbiri değildir!

Tekrar ediyorum; BUNLARIN HİÇBİRİ DEĞİLDİR!

Cumhuriyet KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR!

Cumhuriyet, YERLEŞİK DÜZEN’in VESAYETİ ALTINDA KİMSESİZ KALMAK HİÇ DEĞİLDİR! 

Sevgili dostlarım, bu tespitler sonrası soralım; 1933-2003 arasında CUMHURİYET kavramını en çok kimler çarpıttı ve en çok içini kimler boşalttı!

Sakın CUMHURİYET kavramı arkasına saklanan YERLEŞİK UNSURLAR ve taşeronları olmasın! 

Sonuç: “Cumhuriyet nedir” sorusunu soran herkes lütfen şu soruyu da sorsun; 2003 sonrası bu DEVLET’i ayağa kaldırıp, kimsesizlerin her şeyi olma yolunda halkın hizmetine sunan LİDER, acaba neden kavramların arkasına saklanıp ülkenin kanını emenler tarafından bu kadar büyük saldırı altında yıpratılmak isteniyor?

Son söz: CUMHURİYET, KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR! YERLEŞİK DÜZEN’İN KAVRAMLARI EĞİP, BÜKEREK HALKI BOYUNDURUK ALTINA ALARAK KANINI EMDİĞİ BİR DÜZEN ASLA DEĞİLDİR! LÜTFEN KAVRAMLARI İSTİSMAR EDEREK KAN DAMARLARIMIZA GİREN “YERLEŞİK DÜZEN” UNSURLARINA KARŞI ELİMİZDEN GELENİ YAPALIM!