Gelinen noktada dini mübini İslam tekrar garip haline geri dönmüştür. Müslümanlar vatanlarında bile garip. Suriye’de, Irak’ta, İran’da, dünyanın her yerinde Ehl-i Sünnet Müslümanlara hücum ediliyor. Bidat ehli, yanlış fikirlere, fırkalara sahip olanların adamları baş üstü ediliyor.

Zaman garip zamandır. Dini mübini İslam garip başladı, garip olarak gidecektir. Allah’ın dini garip. Yani yalnız, sahipsiz. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tek başına, Hazreti Ali Efendimiz çocuklardan ilk Müslüman, Hatice annemiz kadınlardan ilk Müslüman, Hazreti Sıddık Ebubekir Efendimiz erkeklerden ilk Müslüman. Böyle 4-5 kişiyle falan başlamıştır. 

Hazreti Ömer Efendimiz ile 40’a tamam olunca “Bugünden sonra Allah’a gizli ibadet yapmayacağız” diye haykırmıştır ve bu davayı ilan etmiştir. Gelinen noktada dini mübini İslam tekrar garip haline geri dönmüştür. 

PKK’NIN BAŞINA 11 KORUMA VERMİŞLER

Müslümanlar vatanlarında bile garip. Bilhassa Ehl-i Sünnet Müslümanlar çok zor durumda. Suriye’de, Irak’ta, İran’da öyle. Dünyanın her yerinde Ehl-i Sünnet Müslümanlara hücum ediliyor. Bidat ehli, yanlış fikirlere, fırkalara sahip olanların adamları baş üstü ediliyor ve Ehl-i Sünnet’e çok hor bakılıyor. Bundan dolayı Allahımızın yardımı gelmiyor. Bir türlü İslam aleminin iki yakası bir araya gelmiyor. Bakıyorsunuz alenen teröristler, PKK’cılar, vatan hainleri, din düşmanları, kitapsızlar, Ermeni dölleri, Yahudi uşakları bizden daha itibarlı. Bizden daha rahat. 

Adama 11 tane koruma vermişler. Adam zaten PKK’nın başı. Niye 11 koruma veriyorsun buna?! Ondan sonra bütün kanallarda konuşuyorlar. Yanlış yunluş fikirler açıklıyorlar. 

GURBET YALNIZLIKTIR

Şeriatı savunan, Ehl-i Sünnet’i savunan, vatanın, milletin bölünmez bütünlüğünü savunan insanlar hor, hakir vaziyette. İtibarsız haldeler. İtibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu bir gurbet halidir. Gurbette garipliktir, yalnızlıktır, sahipsizliktir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “O gariplere müjdeler olsun” buyurdu. Kendisine “Garipler kimlerdir ey Allah’ın Resulü” diye soruldu. O da şöyle cevap verdi: “İnsanlar benim ardımdan yolumu bozacaklar. Sünnetimi ifsat edecekler.”

DEVLET OTORİTESİ SALLANDI

İşte hemen Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in peşinden hariciler çıktı. Bu şimdiki IŞİD’in temsil ettiği kanat. Hazreti Osman (Radıyallahu Anh)a, Efendimiz (Sallalllahu Aleyhi ve Sellem) iki kızını verdi. Bir kerimesi vefat edince, diğer kerimesini verdi. “Üçüncü kızım kalsaydı onu da sana verirdim ey Osman” dedi. “Rahmanın melekleri bile Osman’dan utanıyor. O kadar hayâlı bir insan” buyurdu. 

O mübarek halifeyi Medine’de evinin içinde o kadar sahabe varken, Mısır’dan falan Yahudilerin kışkırtmasıyla toplananlar devirmek için geldiler, “Halifeliği bırak, kendini azlet” dediler. 

Ama Rasulullah (Salllallahu Aleyhi ve Sellem) “Allah sana bir gömlek giydirecek, halifelik verecek. Onu sakın çıkarma” diye tembih etmişti önceden. 

Onu bildiği için kendini azletmedi. Fakat Kur’an okurken o mübareği şehit ettiler. Devlet otoritesinin sallanması buradan başladı. 

FİTNELERİN KAPISI AÇILDI

Hazreti Ömer Efendimiz fitnelerin kapısıydı. Onun vefatından sonra o kapı kırıldı. O kapı daha da kapanmıyor işte. Hak, batıl mücadelesi devam ediyor. “Kıyamet gününe kadar da cihat devam edecek” diye bize bildiriliyor. 

Bu cihattan maksat insanları öldürmek değil, insanları yaşatmak. O, batılı savunuyor, yanlış görüşlerle insanları helaka sürüklüyor. 

Sen de hakkı söyleyeceksin. Yeri geldiğinde hücuma, saldırıya uğrarsan vatanın, kutsalların müdafaası için silahlı savaş da lazımdır. O ayrı bir dava.

IŞİD CEHENNEM KÖPEKLERİDİR

Böylece bu fitneleri başlattılar. Sonra hariciler türedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onları da haber vermişti. Bu IŞİD’ciler için “Cehennem köpekleri” demişti. Hazreti Ali Efendimize kâfir dediler. Hazreti Muaviye’ye de kâfir dediler. Amr bin As’a da kâfir dediler. O Mısır’daydı. Hazreti Muaviye Şam’daydı. Hazreti Ali Küfe’deydi. 

Üçüne birden suikast yapmak, öldürmek için teşebbüs ettiler. Hazreti Ali Efendimize şehitlik nasip oldu. 

Teşebbüs edenler diğer iki suikastı beceremediler. Hazreti Ali Efendimizden sonra Kerbela vakasında yine Ehl-i Beyt’e yapılan bu zulüm Müslümanların içine bir yara açtı. 

Oradan beri geliyor, devam ediyor.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onları da haber vermişti. Bu IŞİD’ciler için “Cehennem köpekleri” demişti. ,

PKK’cılar, vatan hainleri, din düşmanları, kitapsızlar, Ermeni dölleri, Yahudi uşakları bizden daha itibarlı. 

HOCAMIZA ÖNEMLİ ZİYARET

İsmailağa Fıkıh Heyeti ve Fetva Kurulu Başkanı Hüsamettin Vanlıoğlu Hocaefendi Cübbeli Ahmet Hocaefendi’yi Rûhu’l-Furkan tefsir evinde ziyaret etti. 

Hüsamettin Vanlıoğlu Hocaefendi ve Cübbeli Ahmet Hocaefendi hasbihal, ilmi istişare ve müzakerelerde bulundular.

YARATTIKLARINDAN DEĞL ALLAH'TAN KORKUN

Elli dört farzdan yirmi altıncısı “Allâh’ın yarattıklarından korkmayıp Allâh’tan korkmak”tır.  

Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:  “Artık insanlardan korkmayın, Ben(im emrime muhâlefet)den korkun!” (Âli İmran Sûresi:44)

İKİ EMNİYETİ BİR ARADA VERMEM

Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:

 “Muhakkak ki ben Allâh-u Teâlâ’yı en iyi bileninizim ve Allâh-u Teâlâ’dan en çok korkanınızım.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:28) Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) buyurmuştur ki: “Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: 

 ‘İzzetim ve Celâlim hakkı için, bir kulum üzerinde ne iki korkuyu, ne de iki emniyeti bir arada bulundurmam. Dünyâda emin edersem kıyâmet gününde korkuturum.  Eğer dünyâda korkutursam kıyâmet gününde emin kılarım.’” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:28)