N’oolacak şimdi?
N’oolacak şimdi? Bu sorunun en çok sorulduğu mekanlardan birisi Kandil ise, diğerinin de Pensilvanya’daki Gülen dünyası olduğu muhakkak.
Medyada da bir yandan “Çözüm süreci ne olacak?”, diğer yandan “Pensilvanya nasıl hareket edecek, Hükümetin tavrı ne olacak? “ sorularının cevabı aranıyor.
“Çözüm süreci ne olacak?”ın cevabı aşağı yukarı belli:
- Hükümet bölge şartlarının iyileştirilmesine yönelik çabasını sürdürecek. Bölgede güvenliğin temini noktasında en küçük taviz verilmeyecek. Terör örgütünün silahlı yapısının tasfiyesi de sonuna kadar devam edecek.
Sonunda da belki şu olacak:
- Örgüt silahtan arındırıldığı zaman silahsızlanmış yapının rehabilitasyonu, yani hayata uyumu için girişimlerde bulunulacak.
Devlet ilk çözüm sürecinden dersini aldı: Terör örgütü dış bağlantıların iğfaline maruz ve Türkiye ile oyun oynuyor. Türkiye’nin bu oyuna gelme lüksü yok. Kürt’e sonsuz kucak açış, teröre sıfır müsamaha. Çerçeve bu.
***
Ya Pensilvanya?
Deniz bitti mi?
“Üç vakte kadar Tayyip’in defteri dürülecek!” kehanetlerine hala inanılıyor mu?
Ben “Cemaat için de çözüm süreci” gibi bir ihtimal ortaya attığımda yükseltilen “Biz PKK mıyız ki?” feveranları devam ediyor mu?
İşte önünüzde 4 yıl kemiksiz Ak Parti iktidarı var.
Ak Parti’yi sevsin sevmesin, siyaseti azıcık doğru okuyanlar (İşte Güneri Civaoğlu, işte Etyen Mahçupyan ve Ahmet Taşgetiren), mevcut siyasi kadroların kıymet-i harbiyesine bakıp, daha birkaç dönem Türkiye’de Ak Parti iktidarı olduğunu söylemekten kaçınmıyorlar.
N’oolacak şimdi?
Acaba Erdoğan ile Davutoğlu arasında ihtilaf çıkmasına mı oynamalı?
Acaba Erdoğan’ın başına bir şey gelmesine mi?
Acaba Avrupa’dan, Amerika’dan bu ikiliyi terbiye edecek bir müdahalenin yapılmasına mı? ABD Kongresinden kendilerine beleş Türkiye seyahati armağan edilmiş üç-beş üyenin Obama’ya “Bu Tayyip’i dizginleyin” türünden bir çağrıda bulunmasına mı? Avrupa’nın Yeşiller’i bir bildiri yayınlasalar, şöyle yüz kadar yabancı yazar, bizdeki kaşarlanmış solcularla bir bildiri metnine imza atsalar Tayyip diz çöker, Paralel dünya kurtulur mu?
Acaba Economist’in “Tayyip’i devirmek için HDP’yi destekleyin” çağrıları Cemaat için de bir umut olur mu?
Today’s Zaman’ın Türkiye jurnalleri, Amerika’dan, Avrupa’dan bir orduyu Tayyip’in üstüne salar mı?
Bundan sonra Yezid mi imdada yetişir, Firavun mu, Haman mı?
Yani aklım almıyor, bir Emre Uslu’nun, bir Bülent Keneş’in, bir Mümtazer Türköne’nin, bir Nazlı Ilıcak’ın, Haykon Bağdat’ın, Altan Kardeşlerin üslubunun, stratejisinin, Gülen camiasının üslubu haline gelmesini?
Kaç kere yazdım:
- Mutfak bütçesinden para ayırıp öğrenci bursu veren annelere, annesini evinde gözü yaşlı bırakıp, karın tokluğuna Moğolistan’a öğretmenlik yapmaya giden gençlere bu savaş yükünü taşıtmayın, diye.
Olmadı, olmadı, olmadı.
Bunca yıl içinde biriktirilenler birkaç yıl içinde harcandı, üstelik alnınız secde görüyor diye iktidarda size en geniş imkanı açan bir kadroya, üstelik İslam’ı hayattan silmek isteyenlerle elele tutuşup savaş açmak için harcandı.
Bunun için mi emek verilmişti bunca insan eğitimine?
Aklım almıyor İslam’a dair, Kur’an’a dair bütün bilgilerin, size kardeş olarak bakan bir topluluğu imha etmeyi meşrulaştırmak için kullanılmasını...
N’olacak şimdi?
Türkiye’yi kaybedip Amerika’dan mı yürütülecek işler ve bu “Biz artık dünya çapında bir hareketiz” tesellisi ile mi gerçekleştirilecek?
Bütün kehanetler tükendi.
Hareket için öngörülen çözüm süreci nedir, doğrusu bilmiyorum, hareketin “silahları terk etmesi ve üstüne beton dökmesi” nedir bilmiyorum.
Pensilvanya’ya Amerika “gelecek adına” ne diyor bilmiyorum. “Bekleyin, silahları bırakmayın, pardon, paralel yapınızı korumaya çalışın, Türkiye’de hatta dünyada size alan açacağız” gibi bir vadi var mı Washington’un, bilmiyorum.
Bir yapı harcandı, onu biliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.