Atalarımız ne demişler?

“Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli” demişler, değil mi?

AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in İsrail ile ilişkilerimiz konusunda yaptığı son açıklamayı da “bu bağlamda değerlendirmek gerek” diye düşünüyoruz!

AKP sözcüsü Ömer Çelik bir yandan İsrail ile henüz tam bir anlaşmanın söz konusu olmadığını ifade ederken bir yandan da, “Kuşkusuz İsrail devleti ve halkı da Türkiye’nin dostudur” diyerek iktidarın nasıl bir yolda olduğunu gözler önüne seriyor!

“Şimdiye kadar ki eleştirilerimiz İsrail hükümetinin aşırı davranışlarına yani meşru görmediğimiz davranışlarınadır” diyen AKP Sözcüsü Ömer Çelik bundan sonrası için İsrail Devleti’ni Türkiye’nin dostu ilan ederek izlenen politikanın bir hülasasını ortaya koyuyor!

Aslında AKP sözcüsünün içinde bulunduğu sıkıntıyı anlıyoruz!

Bir yanda İsrail’e “One Minute” diye meydan okuyan bir tavır diğer yanda da İsrail ile “ilişkilerin normalleşmesinin” bölgenin hayrına olacağını iddia eden bir anlayış!

“One Minute” diye İsrail’e meydan okurken iyi hoş ama “ilişkilerin “normalleşmesinin” bölgenin hayrına olacağı savunulmaya başlayınca durumun kamuoyuna izahı bir hayli zor!

AKP sözcüsü böyle bir durumda ne yapsın?

İçine düşülen sıkıntılı durumdan kurtulmak için bir şeyler söylemek gerekince böyle ipe sapa gelmez laflar sadır oluyor işte!

Ve İsrail Devleti Türkiye’nin dostu olarak ilan ediliyor!

Yani AKP Sözcüsü Çelik’e göre İsrail hükümetinin aşırı davranışları yani meşru görmedikleri davranışları söz konusu olmasa sanırsınız ki can ciğer kuzu sarması bir vaziyetteyiz!

Sahi İsrail ile öyle miyiz?

Yahu bu arkadaşlar “Büyük İsrail Devleti Projesi’ni” nasıl unutur ya da yok sayarlar?

Üstelik bu arkadaşlar diğerleri gibi konudan habersiz tipler de değiller!

Bizim bildiklerimizin üç aşağı beş yukarısını hatta daha da fazlasını bilirler!

En azından İsrail Devleti’nin Türkiye’ye dostça bakışlar içinde olmadığını bizim kadar bilirler!

Evet, iktidar sahipleri kendilerine doğru dürüst bir rota belirleyemeyince bir o yana bir bu yana dümen kırıp duruyorlar!

Ve dün söylediklerini bugün yutmak zorunda kalıyorlar!

Bu duruma düşmemek için ya dün dillerine sahip olup yükseklerden uçmayacaklardı ya da bugün dün söylediklerini hatırlayıp dümen kırmayacaklardı!

Yönetimlerinde de istikrarı bir türlü sağlayamıyorlar!