YILBAŞI ÇILGINLIĞI
Yılbaşının yaklaşması dolayısıyla Noel yortusu hazırlıkları, hediyeleşmeler, eğlence proğramları ve diğer çılgınlıkların ortaya çıktığı bu günlerde, işin ne denli tehlikeli noktalara vardığını görüyoruz. Alışveriş çılgınlığı bir tarafa, Gayr-i Müslimlere özenti, onlara sevgi, tören ve bayramlarına katılarak dostluk sergilemek çok vahimdir.
Mânevî tatminsizlikten kaynaklı rûhî bunalım içindeki insanlar, zevk ve rahatlama adına alışverişe saldırıyorlar. İhtiyacı olup-olmadığını gözetmeden, müsrifçe tüketime yöneliyor para harcıyorlar. Kimileri varki imkanlarını zorlayarak, ya da bütçesini aşarak gırtlağına kadar borçlanmak sûretiyle, düşüncesizce ve çılgınca yılbaşı eğlence ve alışverişine dalıyor.
İktisat, tutum, tasarruf, israf gibi kavramları unutan insanları, diğer taraftan piyango heyecanı sarmış, haram-helal düşünmeden bilet alıyor, ham hayaller kuruyor kendinden geçiyorlar. Yani imkânı olan da olmayan da ifrat derecesinde ölçüsüz, dengesiz biçimde yılbaşı hazırlığı yapıyor. Bu anormallikler bizi üzerken, bir de NOEL BABA MASKARALIĞI çıktı ki, Müslüman Türk milletinden bazı gâfiller, haçlı gayri-müslimlerin âyin ve yortularına özeniyor, adım adım hıristiyanlığa, yahudiliğe kayıyor.
Benzemek, özenmek ve taklid konuları üzerinde ciddiyetle durulmalıdır. Din ve inanç bakımından kafirleri beğenmek, özenmek ve onlara benzemek küfürdür. Gayr-i Müslimleri yüceltmek, sembollerini takınmak, dinlerine özenmek, onlara benzemeye çalışmak, âdet ve geleneklerine ayak uydurmak da aynen şirktir ve küfürdür.
Hoşgörüyü esas alan İslam dini, gayri-müslimlere benzeme ve bilhassa onları taklid etme konusunda hiç müsamaha göstermez. Adam öldürmek, zina etmek, içki içmek gibi fiiller çok büyük günah olmasına rağmen küfür sayılmazken, ehl-i küfrü taklid etmek, sembollerini kuşanmak küfür sayılmıştır. O kadar ki, dinin direği olan namaz kılmak, güneşe tapanlara benzememek için, kerahet vakitlerinde haram kılınmıştır.
Hz.Peygamberimiz (s.a.v.): "Kim bir kavim'e benzerse, o onlardandır." buyurmuş, konuyu daha anlaşılır kılmak üzere başka bir Hadis'te şöyle buyurmuştur:"Bir kişi, başka bir kişinin ameline, yoluna ve âdetine râzı olursa, muhakkak ki o onlardandır."
Haris Bin Muaviye, Medine'ye Halife Hz.Ömer'in makamına geldiğinde aralarında şöyle bir konuşma geçer:
- Şam'da durum nasıl?
- Allah'a hamdolsun,iyi,
- İhtimal ki müşriklerle de oturup kalkıyorsunuzdur?
- Hayır, ey müminlerin emîri.
- Sizler,müşriklerle hemhal olursanız,bunun neticesinde çok sürmez onlarla beraber yemek yer ve içersiniz. Onlarla oturup kalkmadığınız müddetçe dâima hayır içinde olursunuz.
Tüm İslâm âleminde ikinci binin müceddidi kabul edilen, büyük mürşit ve mütesavvıf İmam-ı Rabbânî Hazretleri: "İki dini tasdik eden, şirk ehlinden sayılır. İslam hükümleri ile küfrü bir araya getirmeye çalışan müşriktir. Halbuki tevhit, küfürden, şirk kokusundan uzak durmaktır." buyurur ve konuyla ilgili bir anekdot nakleder:
"Bir hasta ziyaretine gitmiştim. Ölümü yaklaşmıştı. Baktımki şiddetli zulmet içinde. Ne kadar dua ettiysem de zulmet üzerinden kalkmıyordu. Murakabe ve teveccühle, bu halin kendisinde saklı küfür sıfatından kaynaklı olduğunu anladım. Bu ise küfür ehli ile dost geçinmesindendir ki, ancak cehennem azabı ile temizlenmesi mümkündür. Yine anladım ki onda zerre-i iman mevcuttur. Onun bereketiyle cehennemde ebedî kalmayacaktur."
Sonuç olarak; geçmişimizi, dar zamanları, yoksulları ve çaresizleri düşünerek, yılbaşı alışveriş çılgınlığını dizginlemeye çalışmalı ve gayri-müslimlere benzemekten kaçınmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.