Kendimizi Kandırmayalım!
Çınar katliamı”ndan sonra erken cemreler düşüren danışman ortalıktan kaybolmuş… Türkiye’de gerçek anlamda bir ahlâk meselesi olduğunun çok sayıda delilinden biri de bu…
Yine de bu danışman, danışmanı olduğu kişiden daha ahlâklı, dürüst sayılabilir.
Neden mi?
Gerçek fikrini alenileştirmiş, mürayilik edip üzülüyor gibi yapmamış. Buraya kadar yaptığı doğru. Fakat bu dürüstlüğü sürdürmeye gelince yan çizmiş, kayıplara karışmış. Eğer dışavurduğuna inanıyorsa, bunun gereğini yapar; ya övdüklerinin yanında mücadeleye girer, ya da hapsi göze alırdı.
Danışmanı olduğu eş-başkan hatun henüz bu ahlâkiliğe ulaşamamış, bu kadar dürüst hareket edecek yetkinlikte değil.
Esasen onun böyle bir açıklama yapması beklenirdi.
Türkiye’nin bir yerinde sırtını dayadığını itiraf ettiği örgüt bir eylem yapıyor ve amacına ulaşıyor. Zaten örgütün amacı “dehşet saçmak”, halkı terörize etmek değil mi?
Çınar saldırısında bu yeterince yapılmıştır.
Bu durumda eş–başkanın şöyle bir açıklama yapması gerekirdi: “Sırtımızı dayadığımız örgütlü gücümüz gerici ve katliamcı TC’ye karşı başarılı bir eylem gerçekleştirmiştir. Alkışlıyorum!”
Diğer eş başkanın açıklamasını hatırlayalım: “Bu eylemi yapanlar ölümüne yol açtıkları çocuklardan özür dilemeli…”
Bu eylemi yapanlar tüm milletten özür dilemeliydi, çünkü bu eylem devlete karşı değil halka karşı bir eylemdir. 6 kişinin (ikisi çocuk) ölümüyle ve şehrin bir kesiminin tahribiyle sonuçlanmıştır. Peki özür yeter mi? Suç delilleriyle birlikte devletin meşru güçlerine teslim olmaları gerekirdi. Eş başkan eğer bu devlete bağlı ise, böyle bir açıklama yapması doğru olurdu.
Tabii bunu her iki eş başkan da yapamaz. Çünkü eylemi yapanlarla aynı görüşteler. Başarılı eylem haberini duyduktan sonra tıpkı danışmanları gibi etekleri zil çalmıştır. Belki 6 kişinin ölmesini yeterli bulmamışlardır. Bunu bilmek için öyle çok fazla akla fikre gerek yok. Çünkü örgüt, çocukların ölmesinden üzüntü duyduğunu açıklamıştır, ama bunun bazı yufka yürekliler için yapıldığı âşikârdır. Peki asıl kanaatleri nedir? Asıl kanaatleri telsiz konuşmalarına yansımış: Olayın ardından telsizden saldırıyla ilgili bilgi veren PKK’lı teröristler birbirlerini “elinize sağlık” diyerek tebrik etmişler, niye özür dilendiğini anlamadıkları konuşmalarına yansımış...
Burada durup düşünelim: Kendimizi kandırmayalım.
Türkiye’ye karşı yürütülen kirli savaşın silahlı kanadının takip ettiği amaçla, sivil, hatta parlamentoya girmiş kanadının amacı arasında bir fark yok. Birileri konforlu ortamlarda, tıkırları yerinde bu kirli savaşı nasıl olağanlaştırarak zaman kazanabilirim diye düşünüyor, fark bundan ibaret. Böylece teröristlerden ahlâken daha düşük bir mevkide kalmaya razı oluyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.