BİZE göre mevcut iktidarın en büyük açmazı dünü ile bugünü arasındaki tutarsızlıktır, çelişkidir!

Bugün yaptıkları ile dün söyledikleri birbiriyle çelişince ortaya böyle bir açmaz çıkıyor! Mesela dün kitap toplatılmasına karşı çıkılırken, kitap toplatma kararlarının kaldırılması ile Türkiye’nin yargı ayıplarından kurtulacağı söylenirken, itibarının yükseleceğini iddia edilirken bugün kitap toplatma kararlarına imza atılınca eleştiri konusu haline geliyorlar! Ya da dün İsrail’e karşı adeta soğuk savaş açılırken, bugün “İsrail devleti dostumuzdur” denilmeye başlanınca eleştiri konusu olmaları kaçınılmaz hale geliyor!

İstedikleri kadar, “Devletlerarası ilişkilerde inişler ve çıkışlar olabilir” diye kendilerini avutmaya çalışsınlar! Bu avutma tutarsızlıklarını ve çelişkilerini ortadan kaldırmaya yetmiyor ancak kendi kendilerini avutmuş oluyorlar!

Mevcut iktidarın bir başka büyük açmazını da ortaya çıkan olumsuz durumlar karşısında izledikleri politikalara toz kondurmamaya çabalamaları! Hatayı hiç kendilerinde ve izledikleri politikalarda aramıyor ortaya çıkan olumsuzlukların sorumluluğunu hep başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyorlar!

Aldatıldık, kandırıldık, saflığımıza geldi gibi sözcüklerle karşı karşıya kaldıkları olumsuzlukların sorumluluğunu başkalarının üzerine yıkmaya gayret sarf ediyorlar ama bu kendi sorumluluklarını ortadan kaldırmıyor ki! Aldatan, kandıran, saflıklardan istifade eden elbette güzel bir şey yapmış sayılamaz ama sürekli aldanan, kandırılan ve saflık eden mazur görülebilir mi?

Devlet yönetiminin bu kadar aldanmaya, kandırılmaya ve saflık etmeye tahammülü var mıdır? Hem dününüz ile bugününüz birbirini tutmayacak! Hem sürekli aldatılan, kandırılan ve saflığınızdan istifade edilen bir konumda olacaksınız!

Hem de sürekli haklı olduğunuzu iddia edeceksiniz! İktidarın başka hiçbir sorumluluğu olmasa bile dünleri ile bugünleri arasındaki tutarsızlık ve çelişki başlı başına bir büyük açmaz olarak karşılarında durmaktadır!

Buna bir de sürekli aldatılan, kandırılan ve saflıklarından istifade edilen bir kadro olma olumsuzluğu eklendiğinde iktidarın açmazı daha da büyümekte ve altından kalkılmaz bir hale gelmektedir!

Doğu ve Güneydoğu’da yaşanmakta olan olaylar da kendi sözcülerinin ifadesi ile iktidarın uzun bir süre olaylara seyirci kalması yüzünden yaşanmıyor mu?