Belçika ile “çadır bunalımı”nın akabinde vukubulan terör hadisesine nasıl bakmalıyız? 

Bazen söz hükmünü yitirir, kelam değersizleşir. Söylersiniz, anlayan olmaz. Anlama kanallarını iptal etmişlerdir çünkü. 

Bu en çok kendine güvenden kaynaklanır, kibirden neşet eder. Bir de muhatabını önemsememekten. 

“Sen bunlar terörist diyorsun ama, terör ne ki? Bizim mahallede yok öyle şey!”

Ankara’da, İstanbul’da yakın zamanlı dört saldırı... Yüzlerce ölü, çok sayıda yaralılar. Ona göre yıkıcı tahribat... Avrupa bu saldırıları görmesi gerektiği gibi görmüş olabilir mi? 

Mesela, Paris’teki vak’aya gösterdiği tepkiyi göstermesi beklenebilir mi? Bu soruların cevabını hiç merak etmiyorum!

Belçika Avrupa’da en güvenli ülke olmalı. Neden? 

Çünkü Avrupa Birliği’nin merkezi orada. AB Komisyonu, AB Bakanlar Kurulu Brüksel’de, Avrupa Meclisi (Parlamento) de zaman zaman bu başkentte toplanır. 

“AB’nin, Avrupa’nın başkenti neresidir?” denilirse, cevabı “Brüksel” olmalıdır. 

Sırf bu mu? 

NATO’nun merkez karargâhı da Brüksel’dedir! NATO, yani Kuzey Atlantik İttifakı. Batı’nın bizim de dahil oduğumuz en büyük askerî ittifakının karargâhı burası. Haça benzetilmiş yıldız şeklindeki sembolünü karargâhın önünde görebilirsiniz!

Böyle bir şehirde terör olur mu? 

Olmaz, elbette. Olmamalı elbette! Ama “terörün çadır tiyatrosu” olur!

Belçika, Türkiye’yi hedef seçmiş terör örgütünün, hem de başbakanımızın AB’nin davetlisi olarak geldiği başkentinde reklam çadırını açtı. Türkiye’nin başkentini kana bulayan teröristlerin resimlerinin kahraman olarak teşhirini olağan gördü, polisleriyle korumaya aldı. 

Bunun anlamı ne? “Senin terör tehdidin beni ilgilendirmez!”

Son zamanlarda AB Türkiye’ye yakınlaşıyor... Türkiye NATO’nun üyesi. Bütün bunlar bir müştereklik meydana getirmiyor demek ki. Bu müşterekliğin Belçika’ya vız gelmekle kalmadığını da biliyoruz elbette. NATO’nun ağababası ABD PKK’nın bir kolunu terörist, bir kolunu müttefik görüyor. 

Ne kadar inandırıcı değil mi? 

Sağ kolu Türkiye’ye çevrilmiş terör örgütünün sol kolu ABD himayesinde!

Papaz yellenince, Brüksel’deki cemaat de başka haltlar karıştırıyor elbette.  

Buna rağmen Belçika’nın başkentindeki terör bizi asla sevince gark etmez. Masum insanların hedef seçilmesi, nerede olursa olsun, kime karşı ve kim tarafından yapılırsa yapılsın mazur görülemez. Yani biz Avrupalılar gibi ben merkezli olamayız. “Benden gayrısı için tufan, diyemeyiz.” 

Terör Brüksel’de de olsa mel’undur!

Bir kıssadan hisse de bekleriz!

Onlara bu piyango “size de çıkabilir” dedik, hükmü olmadı. 

Brüksel’de şu sıralar gerçek kendini kabul ettiriyor.