Genç Yazarlardan Dinç Yazarlara!
Geçen hafta sonu Genç Yazarlar Kurultayı’nda idik, bu hafta ise “dinç yazarlar”la beraberdik!
Türkiye Yazarlar Birliği, ülkemizin doğusundan batısına 40 genç yazarı, 10 tecrübeli yazarla Kızılcahamam’da buluşturmuştu. İlk defa yapılan bu faaliyet geleceğe yönelik ümitlerimizi tazeledi. Bu hafta sonu Malatya’da idik, “Kırmızı hayatın rengi olsun” barış kampanyası dolayısıylı 44 yazar bir araya gelmişti.
Bir haftada iki yazarlar buluşması sebepsiz değil. Dünyanın yeni bir şekillenme dönemindeyiz ve bu şekillenme Türkiye’nin en fazla etkilenme ile en fazla etkileme rollerinden birisini üstlenmesi ile sonuçlanacak.
Bu kuşatmalar, bu vahşî saldırılar ve bu vandal terör, hep Türkiye’nin gelecekteki rolüne yönelik dünyanın sistem kurucularının malûmatı dahilinde cereyan ediyor. Bu ülkenin varlığı bütün bölgenin geleceği ile ilgili. Türkiye, aynen yüzyıl önce olduğu gibi düşürülmek istenen son kale. Türkiye’nin düşürülmesi, İslâm dünyasının gelecek ümitlerinin tüketilmesi demek. Bizim birliğimiz ve beraberliğimiz dünyanın geleceğinin şekillenmesinde birinci derecede rol oynayacak.
Türkiye’nin rengi kırmızı; bu bayrağımızda ifade edilmiş. “Mavi göklerimizin beyaz ve kızıl süsü”, bayrağımız barışın sembolü. Savaşta da baş üstünde taşıdığımız bayrağımızı dalgalandırdığımız yer barış içinde demektir. O yüzden bazı güçler o bayrağı bu topraklar üzerinden kaldırmak ve yerine kendi çizdikleri, çizdirdikleri, dayattıkları, asılsız esassız bayrakları geçirmek istiyorlar.
Hafta sonu 44 yazar güzel bir maksatla Malatya’da bir araya geldiler. Geleceğimizin ümidi çocuklarımızla el ele “vicdanlara doğru bir yürüyüş” yaptılar.
Türkiye’de son yıllarda bir takım sözler ucuz bir popülizmle sporcular üzerinden söylenmek isteniyor. Veya magazin maydanozu “sanatçı” sıfatı ile yaftalanıp toplum önderi diye lanse edilenlerden medet umuluyor.
Sözü yazarlar, şairler söyler, bestekârlar besteler. Onların konuşturulmadığı, geri plana düşürüldüğü bir toplumun geleceği harcanıyor demektir.
İşte bundan olmalı ki, Malatya Büyükşehir Belediyesi böyle bir projeye alan açmış. Aynı zamanda bir ilkokul öğretmeni olan genç kalem erbabı Nilüfer Zontul Aktaş’ın projesinden bizim durduğu yerde durmaz, her halü kârda isabetli işlere imza atar Fahri Tuna’nın delaletiyle haberimiz oldu. “Her çocuk barışa ardanmış ümit” başlıklı bir yazıyla katıldık. Diğer yazar ve şairlerin ürünleriyle birlikte “Kırmızı Hayatın Rengi Olsun” başlıklı kitap ortaya çıktı.
Malatya buluşmasının bereketini, feyzini anlatmayı sütunumuz yetmez. Bu kitaba kalem mahsülleri ile katılmış bütün tanıdık, tanımadık genç ve “dinç” yazarların ismini zikretmek isterdik. Epeydir göremediğimiz değerli dostlarımızla birlikte olmanın neş’esini, keyfini siz takdir edin.
Hava alanında mısraları dillerimizden düşmeyen Nurullah Genç’le karşılaşmak ilk sürpriz oldu. Cuma sabahı Malatya Büyükşehir Belediye başkanının katılımı ile yapılan kahvaltıda Nurullah Genç’in 1993’te Kazakistan’ın başkenti Almatı’da yaptığımız 2. Türkçenin Uluslararası Şöleni ile ilgili hatıraları anlatması salonu dalgalandırdı.
Ne tarafa baksak bir zamandır bir araya gelemediğimiz dost şair ve yazarlar gözümüze çarpıyordu: Âdem Turan, Ali Haydar Haksal, Bahtiyar Aslan, Fahri Tuna, Mehmet Şeker, Müştehir Karakaya, Özcan Ünlü, Recep Garip, Rüstem Budak, Selvilgül Kandoğmuş Şahin, Mukadder Gemici, Sergül Vural, Âdil Akkoyunlu ve diğerleri... Son zamanlarda Şakir Kurtulmuş’la sık karşılaşıyorduk, fakat burada görüşmek ve sohbet etmek de ayrı bir tad bıraktı zihnimizde.
Bu buluşma vesilesiyle bize rehberlik eden İnönü Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Dr. Salim Durukoğlu ile tanışmamız, faaliyetin güzelliklerinden biri idi. Salim Hoca ile hayli sohbet ettik, epeydir kimseyle paylaşamadığımızı konuları dillendirerek hasret giderdik. Türkçe eğitimi bölüm başkanı Prof. Dr. Hasan Kavruk’la tanıştık. Hoca Bize Niyazi Mısrî’nin kendi hazırladığı Divan-ı İlahiyat’ını hediye etti. Malatya’nın yetiştirdiği büyük şahsiyetlerin başında gelen Niyazi Mısrî’nin Limni’deki kabri ile ilgili söylediklerini aktararak sizi üzmek istemem doğrusu...
Malatya’da başlatılan “vicdan hareketi”nin öncelikle Türkiye’yi ve sonra bütün dünyayı sarıp sarmalaması niyazıyla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.