HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yurt dışında yaptığı açıklamaları okurken, “Demirtaş gerçeklerle mi yüzleşiyor?” dedik!

Yurt içinde yaptıkları açıklamalar ile terör örgütüne arka çıkan, hatta arka çıkmakla kalmayıp sırtları dayadıklarını ilan eden HDP’lilerin yurt dışında akılları başlarına gelmiş gibi konuşmalarını nasıl değerlendirmek lazım?

Doğrusunu söylemek gerekiyorsa “nasıl değerlendirmemiz” gerektiğini pek bilemiyoruz! “Nihayet kafaları dank etmiş” diye düşünmekte mümkün!

“Yine bir dolap çeviriyorlar” diye olaya bakmakta mümkün! Önce Demirtaş’ın yurt dışında yaptığı açıklamalara bir göz atalım!

Demirtaş özetle, “PKK’nın şiddete yönelmesi HDP’nin siyasi hareket alanını daralttı” diyor! Yani şiddetle bir yere varılamayacağının altını çiziyor!

Sonra, “Hendek savaşları kamu güvenliğini tehdit etti ve şiddeti tırmandırdı” diyor! Yani hendek kazılarak sonuç alınamayacağını dile getiriyor!

Ve de özyönetim ilanı ile özerklik ilan edilmesinin yanlış olduğunu ifade ediyor!

Yani özerklik ilanı ile sorunları çözmenin mümkün olmadığını itiraf ediyor!

Aslında bu beyanları aylar öncesinden dile getirmeliydiler!

Terör örgütü PKK ile aralarına mesafe koymayı becermeli ve terör örgütünün oyuncağı haline gelmemeliydiler!

Şimdi iş işten geçtikten sonra bunları ifade etmiş olmanın bir anlamı yok ki!

“Zararın neresinden dönülse kârdır” mantığı ile olaya yaklaşıp bundan sonrası için ümitvar olunabilir mi?

Böyle bir soruya cevap ararken sütten ağzı yanan kişinin ayranı üfleyerek içmesi gibi bir ruh hali içinde bulunduğumuzu ifade etmeliyiz!

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş yurt dışında yaptığı konuşmalarda muhataplarından kendilerini yeniden “barış masasına” oturtmaları için yardım istiyor!

Bu konuda dış yardımına ihtiyaç yok ki!

Terör örgütüne arka çıkmayı bıraksınlar, terör örgütünün silah bırakmasını sağlasınlar ve hendek kazanlara yurt dışında söyledikleri gibi yurt içinde de karşı çıksınlar!

Mesele zaten çözümlenmiş demektir!

Barış masasına dönülmesi için yurt dışından kimsenin baskı yapmasına ihtiyaç kalmayacaktır!