“İLKELİ siyaset yapacağız” diye yola çıktılar!

Sık sık “omurgalı siyasetten” söz ettiler! Ve sonunda rüzgârgülü haline geldiler! Rüzgâr ne taraftan güçlü eserse onun kontrolüne girdiler ve onun istediği yöne doğru dönmeye başladılar!

Sadece siyasetçiler değil medyadaki ayakları da aynı şekilde rüzgâra göre tavır almaya başladılar!

Bir dönem “darbeciler cezalandırıldı” diye manşet attılar!

Şimdi ise, “Kumpas bozuldu” diye sevinç çığlıkları atıyorlar!

Hangi tavırları doğru?

Darbecilere karşı “savaş açan” tutumları mı doğru?

Yoksa “kumpas bozuldu” diye attıkları sevinç çığlıkları mı?

Yahu siz nasıl siyasetçisiniz?

Siz nasıl gazetecisiniz?

Siz nasıl basın mensubusunuz?

Siz nasıl yazar-çizersiniz?

Hiç mi ilkeniz kalmadı?

Kutsal değerlerinize ne oldu?

Üç-beş yılda bir böyle fikri değişiklikler sergilemeniz neyin eseri?

Bu haliniz sizi rahatsız etmiyor mu?

Siyasetçilerde ki fikri değişikliklere artık alıştık ama basın mensuplarının haline ne demeli!

Bu nasıl yazar-çizerlik?

Dün yazdıklarınızın tam tersine bugün gönül rahatlığı(!) içinde imza atarken okurlarınızdan da utanmıyor musunuz?

Ergenekon davası konusunda gösterilen tutarsızlık gerçekten de tarihe geçecek boyutlara ulaşmış bulunuyor!

Dün Ergenekon davası sürerken yüksekten uçanlar ve sanıkları bir kalemde mahkûm edenler bugün sanıklara kurulan “kumpaslardan” söz ediyorlar!

Ortada gerçekten bir “kumpas” varsa bugün “kumpas bozuldu” diye sevinç çığlıkları atanlarda “o kumpasın suç ortakları” arasında sayılmazlar mı?

Ortaya çıkan bu tablo hem siyasetçilerimiz açısından hem de onlara kayıtsız şartsız destek veren “yazar-çizer” takımı açısından ibret vesilesi olacak nitelikte!

Bu tablo bizim dahi yüzümüzü kızartıyor ama tablonun ortaya çıkmasında büyük katkıları olanlar hiç oralı bile değiller!

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ediyorlar!

Endişemiz odur ki üç-beş yıl sonra da bugün söylediklerinin tam aksini söyleyip gezecekler ve yine hiç oralı olmayacaklar!