Adıyaman’da Şiir, Ankara’da Futbol!
Biz Fırat Şiir Akşamı vesilesiyle Adıyaman’a giderken, Ankara’da bilmem kaçıncı bir stadın temeli atılıyordu...
Ankara’nın futbolda İstanbul’la rekabet edecek hali yok. Stadları da ona göre. Yine de şu söylenebilir: Ankara’nın büyüklüğüne göre daha az nüfusa sahip şehirlere son senelerde büyük stadlar yapıldı. Mesela Kayseri’de 32 bin kişilik, Konya’da 42 bin kişilik stat var...
Ankara’nın en büyük stadyumu 27 bin kişi ile Cebeci imiş. Yıllardır kullanım dışı bırakılmış, yerine ya AVM ya da otopark yapılacakmış... Sonra ünlü 19 Mayıs Stadyumu geliyor. O da aşağı yukarı 20 bin kişi alıyormuş...
Tabii, Ankara’daki “stat açığı”nı çok iyi bilen müzmin başkan peş peşe stadlar yapıyor. Yenikent’te ve Bağlum’daki stadlar 19 Mayıs ayarında... Hz. Melih yine orta çapta (20 bin kişilik) bir stadın Eryaman’da temelini attı.. Şimdi büyük bir Ankara Stadyumu yapılması düşünülebilirdi. Tabii bu da belediyenin işi değildir.
Her şeye rağmen, Ankara’da spora, yani futbola yatırım astronomik. Yani büyükşehir belediyesi gençlerimizin ayaklarına, bedenlerine ilgi göstermekten geri kalmıyor.
Ya kafalarına? Beyinlerine?
Ankara’nın kültür çoraklığı konusunda bir hayli yazdım. Bu, Türkiye’nin millî meselesi. Ankara’nın kötü örnekliği bütün Türkiye’yi etkiler. Şimdi kültürel faaliyet konusunda İstanbul’dan hiza tutan belediyeler var, bir de Ankara’ya bakanlar. Ankara’ya bakanların kültürmüş, edebiyatmış, sanatmış, kitapmış, kütüphane imiş... Derdi olmaz. Son zamanlarda hangi şehrimize gitsem, ya bir süre önce kitap fuarı yapılmış, ya da bir süre sonra yapılacak...
Duydunuz mu Ankara’da “kitap fuarı” diye bir şey olduğunu? Belediyeler böyle faaliyetlere destek vermese, diğer şehirlerimizde de böyle şeyler olmaz.
Gençlerimizin kafalarını hesaba katan uygulamalar konusunda Ankara’nın nal toplamasını neyle açıklayabiliriz? “Başkan önceki havayı sürdürüyor” denilebilir mi?
Asla... Bu tamamen başkanın şahsî tasarrufu. Kitap sevmeyen insandan, okumayan yöneticiden ne beklenir ki?
Dünyanın kütüphanesiz tek başkenti Ankara! Büyükşehir’in ilaç için kitap ve kütüphane ile ilgili hiçbir teşebbüsü yok. “Dünyanın tek kütüphanesiz başkenti” derken mesnedsiz konuşmuyorum. Paris’in, Londra’nın, Berlin’in, Viyana’nın, Moskova’nın çok sayıda semt kütüphaneleri var. “Avrupa başkentlerini geçelim” derseniz, Tahran’dan örnek verebiliriz. Tahran da Avrupa başkentlerinden geri kalmıyor.
Ezcümle: Başkan son stada ayırdığı meblağın onda biri ile kocaman bir kütüphane kurabilirdi! Tabiî ki bunun için ufuk lâzım. Ülkemizin geleceği olan beyinlerin yetişmesi konusunda halis niyet lâzım.
HACIBAYRAM’A GİTMEKTEN KORKUYORUM!
Geçenlerde 25 kişilik bir grupla bir Ankara gezisi yaptık. Âdet Hacıbayram’dan başlamaktır ya; biz bu sefer sona bıraktık. Hiç gitmesek daha iyi olurmuş!
Hani Hacıbayram semti eski hali ile ihya ediliyor ya… Hemen Hacıbayram küllliyesinin dibinde 5 katlı bir beton bina inşaatı görmeyelim mi? Midemiz kalktı!
Bu şehre karşı işlenmiş suçtur. Şehrin ulusu Hacı Bayram-ı Veli’ye saygısızlıktır. Kim hesabını soracak? Kültür Bakanlığı mı?
Bilsem bir şeyler yapacaklarını müracaat ederim!
FIRAT ŞİİR AKŞAMI VE ADIYAMAN
Adıyaman’da TYB’nin henüz bir yaşındaki şubesi Belediye’nin desteği ile Türkiye’nin dört bir tarafından katılımlı şiir yarışması ve şiir akşamı düzenlendi. Başkan Sait Uluçay’ın cesaretini anlamakta zorlanıyorduk, meğer Adıyaman’ın kültür dostu başkanı Hüsrev Kutlu’yu tanımıyormuşuz!
Pazar günü bile cıvıl cıvıl bir şehir Adıyaman... Çocukluğumun Ankara çarşıları orada ayakta. Şairlerin Adıyaman memnuniyeti en üst seviyede idi...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.