Paralel uymadı, bir de faili meçhulleri denesek!
Önce şunu hatırlayalım... Bu 'faili meçhul dili' PKK ve sivil uzantılarının en çok başvurduğu dildir... Popülerleşmesi Ergenekon tutuklama ve yargılama süreçlerinde gerçekleşmiş, 'âkiller'in ağzından ise zirveye taşınmıştır...
Türkiye'nin terörle mücadelesini sekteye uğratmak ve terörle mücadele edenleri 'katil' yerine koymak için özenle seçilmiş bir kavramdır... Dev kampanyalarla sınırlı sayıdaki faili meçhul son derece abartılmış, PKK'nın yaptığı büyük katliamlar bile bu kavram kullanılarak devlete fatura edilmek istenmiştir...
Ergenekon sürecinde 'vesayet rejimini tasfiye etmek' çok önemliydi iktidardakiler için... Yeni muktedirler, o vesayet rejiminin adamları olarak gördüğü insanları cezalandırmaya girişip, savcılığa soyunduğunda 'faili meçhul' kavramı pek modaydı... Tabii bir de 'asit kuyuları'... Hatta 'beyaz Toroslar'...
'Çözüm süreci'nde de bu kavramlarla yollara döküldüler... Siyasetçiler, âkiller, etnikçi çevreler ve havuz medyası bu kavramları ihanet mızrağının ucuna takarak boy gösterdiler... Daha 1 Kasım seçimleri öncesinde "Biz gidersek beyaz Toroslar gelir" diyordu 'tekaüt' Başbakan...
***
Bu 'faili meçhuller' tekrar gündeme geldi... Artık 'meçhul' değildi, çünkü 'fail' belli olmuştu... O da eski İçişleri Bakanı Meral Akşener'di!..
MHP'deki değişim ihtimalinden ürken ve mevcut yönetimin kalması için varını yoğunu ortaya koyan havuz medyası tespit etmişti bunu... Paraleldi, şuydu, buydu, tutmayınca bu defa da 'faili meçhul'den ve 'asit kuyuları'ndan yürüyelim istediler... Havuzun 'dindar', 'yarı dindar', 'siyasî münâfık' ve 'fasık' gazete türleri buradan vurmaya çalıştılar...
Havuzun kendilerine dayanak olarak Akşener'in Balıkesir konuşmasından aldıkları cümleler şunlardı: "Utanarak söylüyorum, bazıları 'Meral Akşener MHP'ye genel başkan olmasın, faili meçhullerin sorumlusu O'dur' diyorlar. Ne derseniz deyin hepsi kabulümdür. Bu ülke için, bu milletin birliği beraberliği için bir şey yapılması gerekiyorsa yapmışımdır, sorumluluğunu da sonuna kadar alıyorum..."
Havuz erken uyandı... Bu ithamların Akşener'in aleyhine değil lehine olduğunu gördü ve frene bastı... Türkiye'nin her karış toprağına şehit cenazeleri yağarken, 'faili meçhullü' bir saldırı dilinin fayda etmeyeceğini fark etti veya kendilerine fark ettirildi...
Ne acıdır ki, PKK ve sivil uzantılarının devlete ve terörle mücadele eden devlet görevlilerine doğrulttuğu bu 'faili meçhul' silahını Akşener'e karşı şimdi koltuklarının derdine düşmüş Balgat ve elemanları kullanmaya çalışıyor... 'Mevsimlik müttefik' havuzun nöbetini onlar devralmış durumda...
***
Akşener 17 bin faili meçhulden ve asit kuyularından sorumluymuş!.. Rakamda kesinlikle bir yanlışlık yok!.. Çünkü bu rakamı açıklayan PKK!.. Dolayısıyla kaynak çok sahih ve güvenilir!..
Meral Akşener toplam 8 ay İçişleri Bakanlığı yaptı... Yani 240 gün... PKK yalan söylemeyeceğine ve 17 bin faili meçhul olduğuna göre, Akşener günde 70 kişiyi imha etmiş!.. Buna saatte 3 kişi de diyebiliriz!.. Tabii bu rakamlara, resmî ve dinî bayram tatilleriyle, Cumartesi ve Pazarları da mesai yapmak dahil!..
Bu nasıl bir endişedir ki, Meral Akşener'den az zorlansalar bir Stalin, 'asit kuyuları'na çağrışım yapabilecek şekilde bir Kuyucu Murat Paşa çıkaracaklar!..
Meral Akşener'i istemeyebilirler, mevcut statünün doğruluğuna inanabilirler, iktidarla çok yakın ilişki içine girebilirler, hatta yersiz de olsa ideolojik kaygı taşıyabilirler, korkabilirler, ürkebilirler, nefse hoş gelen koltukları bırakmak işlerine gelmeyebilir...
Bunların hepsi anlaşılabilir ve insanî reflekslerdir... Bunun için mücadele verirsiniz, kazanırsınız veya kaybedersiniz... Bu da olur... İyi de bu 'PKK'nın faili meçhul dili'ne sarılmak neyin nesi Allah aşkına? Bu nasıl bir çaresizliktir böyle? Akıl almıyor akıl...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.