AKP’LİLER arasında en çok sorulan soru şu:

AKP nereye gidiyor?

Kimi AKP’liler Ahmet Davutoğlu’nun “saf dışı” bırakılması nedeniyle adeta “düğün bayram” ederken kimi AKP’liler de yaşadıkları yeni gelişmeler karşısında “partimiz nereye gidiyor?” diye sorgulama ihtiyacı duyuyorlar!

Hem Bülent Arınç’ın konuşturulmamasını hem de MHP kongresi ile ilgili olarak izlenen politikaları içlerine sindiremiyorlar! “Kendilerinin vaat edilen Türkiye’nin bu Türkiye” olmadığının altını çizerek yeni arayışlar içine giriyorlar!

Evet, kimi AKP’liler böyle yeni arayışlar içine girerken ötekiler de boş durmuyorlar! Hemen karşı atağa geçiyorlar bu tür laflar edenlerin bir an önce susturulması için yetkilileri göreve çağırıyorlar!

AKP’nin “fabrika ayarlarına dönmesini” dileyenleri “hain” olarak damgalayıp onları “ekarte etmeye” çabalıyorlar!

AKP’nin içine girdiği süreçte “yeni taraftar” kazanma gibi bir çaba olmadığı gibi mevcut taraftarlara da “bir kulp takılarak” saf dışı bırakılmaya çalışılması dikkat çekiyor!

Oysa bu insanlar yakın zamana kadar yan yanaydılar!

Hep birlikte siyasi rakip olarak kabul ettiklerinin üzerine üzerine gidiyorlardı!

Şimdi ise siyasi rakiplerini bıraktılar birbirlerini saf dışı bırakmak için gecelerini gündüzlerine katıyorlar!

Aralarında ne oldu, ne bitti şimdilik bilmiyoruz! Ama bu minval üzere gidecek olurlarsa yakın zamanda çok şey ortaya dökülür!

Herkes eteğindeki taşı dökmeye hazır!

Evet, kimi AKP’liler içine düştükleri “muhalefete ve eleştiriye hiç tahammülü olmama” halini dillerine dolayarak “yapılan yanlışların” farkına varılmasını diliyorlar! Kimileri ise “safraları temizlediklerini” düşünerek bu politikaya aynen devam edilmesinden yana tavır koyuyorlar! AKP’nin nereye doğru gittiği aslında meçhul değil!

Bu gidiş “birlik ve beraberliğe” değil “bölünüp parçalanmaya” doğru bir gidiş!

Ama bugün, ama yarın!

Birbirlerine bu denli düşman insanların aynı çatı altında uzun süre barınmaları mümkün olur mu?

AKP içinde herkesin Davutoğlu gibi yapılanları “sineye” çekip “vefa gösterisinde” bulunmasını beklemek “aşırı iyimserlik” olur!

Anlaşılan dillerden düşürülmeyen başkanlık sistemi sevdası onarılması zor yaralar açacak! Ve AKP önemli sorunlar yaşayacak!