Galatasaray son yılların en kötü sezonunu geride bıraktı. Kriz yönetmeyi bilmeyen bu acemi yönetim Galatasaray’ı çok zor durumlarda bıraktı. Sarı-Kırmızılı futbolcular Fenerbahçe’yi yenerek Türkiye Kupası’nı aldılar ve Avrupa cezasını 1 yıla indirdiler. Bu sonuca yönetimin zerre kadar katkısı yok tabii...

Galatasaray önümüzdeki sezonun hocasını ve transferlerini bir an önce belirlemek zorunda. Fatih Terim’i beklemek ne kadar akılcı olur bilemem. Terim, Avrupa Şampiyonası sonrası Milli Takım’ı Dünya Kupası’na hazırlayacaktır. Galatasaray’daki imkansızlıklar belli. Doğru dürüst transfer yapamayacak bir takımla Terim yola çıkmak ister mi? Gerçekçi olan Riekerink’in göreve devam etmesi. Eğer kabul ederse 1 yıl daha takımın başında kalmalı. Zaten kadroda büyük sıkıntılar varken bir de ligi tanımayan, rakipleri bilmeyen yepyeni bir hoca ile Galatasaray’ın başarılı olması çok zordur.

Galatasaray’ın eksikleri belli. Her şeyden önce savunma dörtlüsünü mutlaka takviye etmek gerek. Orta sahaya hücuma dönük bir oyuncu ve bir forvet, Galatasaray’ın olmazsa olmazları... Muslera ve Senijder’in gideceği yolundaki söylentilerin bir an önce durması şart. Eğer bu iki futbolcudan biri de gönderilse zaten stada gelmeyen taraftar maçlardan tümüyle soğuyacak ve Galatasaray boş tribünlere oynayacaktır..

Galatasaray’da seçim yapılacağı, Dursun Özbek ve ekibinin gideceği yolundaki söylentilere kulak asmamak gerek. Bu yönetim 3 yılını tamamlayacaktır. Şu anda da Galatasaray’da örgütlenmiş bir muhalefet gözkmüyor, zaten kolay kolay olmaz. Galatasaray bireylerin kulübüdür, grupların değil. Seçim öncesi kim çıkar da “Benim 50 oyum, 100 oyum var” derse bilin ki yalan söylüyordur. Öyle örnekler vardı ki buna.. Sayın Can ve İnan Kıraç iki kardeş. Biri başkasına, biri diğerine oy vermiştir her seçimde. Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Onun için Galatasaray’da muhalefet kolay kolay örgütlenemez. Böyle oluca da yönetimi devirmek kolay iş değildir. Galatasaray çok sıkıntılı bir dönem geçirdi ancak biteceği yolunda hiçbir gösterge de yok.