Allah düşürmesin
Fethullah'ın gazetesinde Deniz Baykal'ı birinci sayfadan görünce şaşırdım.
Acaba İstanbul sermayesi harıl harıl Kılıçdaroğlu'nun yerine yeni birisini ararken, Hocaefendi de onu terkedip Baykal'a dönmeye mi karar vermişti?
Hem kasetini çıkarıp adamı harca, hem de yıllar sonra "siyasi badem gözlü" olsun!
Yoksa, maç sonuçlarını baskıya yetiştiremeyen, maç günlerini ve saatlerini bile yanlış yazacak kadar dökülen minik gazete, düştüğü denizin ortasında, açıkta ne bulsa ona mı sarılıyordu?
Baykal Balıkesir'e gitmiş, bir beldede bir düğüne katılmış (Flaş flaş flaş!...
Haber dediğin böyle olur.) Birinci sayfada Balıkesir diyor, iç sayfada Çanakkale. Gazete dediğin de böyle olmalı.
Hangi vilayetse artık, Baykal orada demiş ki: "Önümüzdeki günlerde iç ve dış siyasette çok önemli kırılmalar olacak." Gelinin eniştesinden düşük ayarlı bir bilezik, halasından toplu iğneli yüz dolar, teyzesinden elektrikli battaniye, eski genel başkanımızdan da bir demeç!
Şunu eklemeyi de ihmal etmemiş tabii: "Dolayısıyla cumhuriyeti kuran CHP'ye çok büyük ihtiyaç duyulacak." Ne kırılacak hocam?
AKP iktidardan mı düşecek? Erken seçim mi var yoksa darbe mi olacak?
Önümüzdeki günlerde kırılsa kırılsa MHP kırılır hocam, o da "çok önemli" bir kırılma sayılmaz. HDP'nin de beli kırılır belki.
Dış siyasette ne kırılacak hocam, NATO'dan mı çıkacağız, AB'ye girmekten mi vazgeçeceğiz?
Diyelim ki çok önemli birşeyler kırıldı, "cumhuriyeti kuran" CHP'ye ne gibi bir "çok büyük ihtiyaç" duyulabilir?
Kılıçdaroğlu'nu mu başbakan yapacaksınız yoksa kendiniz mi geleceksiniz?
Yoksa bu sefer lise öğrencileri mi ayaklandırılacak?
İlkokullara ne zaman düşeceksiniz?
Sayın Baykal, bildiğiniz çok gizli bir şeyler mi var, yoksa vatandaşları saf buldunuz da sallıyor musunuz?
Gerdek heyecanı çeken damada o arada ne versen gider nasıl olsa!
***
Erdal İnönü'yü anmışlar, rahmetli bugün doksan yaşında olacakmış...
Eşi ve sevenleri kendi aralarında anacaklardır tabii, en doğal haklarıdır. Hazin olan, dönüp geriye baktıklarında, amigo gazetecilerin "herkes ne kadar özlemiş böyle"den başka yazacak bir şey bulamamalarıdır...
Merhum İnönü, sosyaldemokratların iktidara geldiklerinde ya da ona ortak olduklarında "nasıl hiçbir şey yapamayacaklarının" Ecevit'ten sonra en güzel kanıtıdır. Demirel'i dört yıl boyunca hayran hayran seyretmekle yetinmişti.
"Memur geçim endeksi" koalisyona girdiğinde 100 olarak temel alınırsa, koalisyondan ayrıldığında 35'e düşmüştü. Solcu dediğin de böyle olmalı herhalde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.