TRANSFERİN içine tam anlamıyla girdiğimiz şu günlerde, hiç tartışmasız, en önemli gelişmeler Fenerbahçe’de yaşanıyor. Tabii ki Alves’in gidişi veya yollanan kiralıklar meselesi değil bu... Fenerbahçe’nin sadece bu sezon değil, bundan önceki sezonlarda da en etkili silahları olan Caner, Gökhan ve Mehmet Topal’la ilgili transfer durumudur. Caner, kadro dışı bırakılınca, biraz da ailevi meselelerden yüzünden Fenerbahçe defterini ligini bitimine bir buçuk ay kala çoktan kapatmıştı zaten... Sözleşmesi de bitmişti ve bavulunu alıp dünyanın en itibarlı kulüplerinden İtalya’nın İnter Kulübüne gitti. Hem de üç sezonluk sözleşme imzalayarak. Yılda kazanacağı para belki de Fenerbahçe’den aldığından az bir şey az olacak ama yukarıda saydığım faktörler Caner’in gitmesine neden oldu.

Şimdi gelelim sözleşme biten diğer iki yıldıza. Gökhan Gönül ve Mehmet Topal yani... Ne diyorduk uzunca bir zamandır; Fenerbahçe’nin bir türlü verimli olamayan forvet yapısı ve kurucu özelliklerini taşımayan orta sahası yüzünden bütün yük iki arka bek Gökhan’la Caner’e ve de ön libero Topal’a bakıyor... Bunlardan Caner gitti. Şimdi diğer ikisi kalacak mı, kalmayacak mı? Ya da medyada çıkan haberlere göre Beşiktaş’ın yolunu mu tutacaklar? Aziz Yıldırım mali genel kurulda her iki futbolcuya da restini çekti. Onlar da milli takım kampından “Ayıp oluyor” gibilerinden mesajlarla cevap verdiler.

Biz meseleyi şöyle açalım... Bu üç futbolcu, bu ülkede kime sorsanız Fenerbahçe’nin en önemli isimleriydiler. Nani ve Van Persie gibi emeklilere rağmen... Topal, Caner ve Gökhan’a, Markovic’in sakatlığı sayesinde bir de Volkan Şen katıldı.

Bu kısa paragraftan sonra devam edelim... Her üç futbolcunun da sözleşmeleri Mayıs 31’de mi bitiyor. Siz de şampiyonluğa oynayan bir takım değil misiniz? Yani şampiyon olursanız, Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılacaksınız ve itibarla birlikte kasanız dolacak. Yok, şampiyon olamadınız yine de ikincilikle baraj maçları sonrası Şampiyonlar Ligi açıktır. Peki bunca önemli hedef varken takımınıza moral motivasyon olarak neler yapmanız gerekir ki? Bu üç futbolcunun sözleşmelerinin derhal uzatılmasından başkaca en önemli şey ne olabilir ki? Böylece diğer oyuncular da olumlu etkilenirler, önlerindeki süreçte aynı isimlerle kader paylaşacaklarını görmek de adeta doping etkisi yapar. Ayrıca kulüp yapısının ne halde olduğu da böylece başta yabancılar olmak üzere diğerlerine de gösterilir.

Ama nerde? Kaprisler, kendini aynada dev sanmak, hiç bir şekilde birlik ve beraberlik düşüncesine yanaşmamak, başarıyı kendinden, başarısızlığı çevresinden görme alışkanlığı varsa, yukarıdaki paragrafta sıraladığım olumlu etkileri sunamazsınız.

Acaba Caner, Gökhan ve Topal ocak içinde sözleşmelerini yenileselerdi Fenerbahçe daha hırslı, daha şevkli, daha istekli, sonuca daha asılarak oynar mıydı? Yabancılar. hele hele yenileri,  burası çağdaş kulüp diye forma için daha mı çabalarlardı?

Şimdi bir de yaşlarına bakalım bu oyuncuların... Galiba en yaşlısı 31 yaşla Gökhan Gönül... Eh siz 35’likleri bile çuvalla paraya takıma getirdiğinizi hatırlarsanız, yanlış yaptığınızı bir kere daha net görürsünüz.

Diyelim ki, Gökhan da, Mehmet de kulüplerinde kaldılar... Acaba hangi moral motivasyonla oynayacaklardır? Ya da kaprisler sonucu oynatılmayacaklardır? Diğer oyuncular neler hissedeceklerdir?

Bitti mi? Hayır! Benim Milli Takım’ın bir inanılmazı gerçekleştirerek gittiği Fransa’da bu iki önemli oyuncusundan nasıl bir verim alacaktır?

Ya işte böyle... Yöneticilik öyle alkışlama tutkunu yağcıların gölgesinden yapılamaz.