İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci

Paralel Sermaye

Paralel Sermaye

Kişiler hakkında olumsuz konularda cümle kurmak ve yazı yazmaktan hoşlanmıyorum. Ama TUSKON işi başka.... Yani paralel sermaye yapılanmasında iş başka. Tıpkı PKK ila silahlı mücadele kadar, mali mücadelenin de önemli olması gibi. Paralel sermaye yapılanması ile de mücadeleye çok önem veriyorum.

Gücü elinde tuttuğunda bütün iş gezilerini ayarlayan, iş örgütü olduğunda her şey iyiydi. O günlerde uçakları dolduran ve kaldıran bu örgüttü. MÜSİAD üyeleri bile uçakta yer bulmak için nerede ise bu örgüte üye olmak zorunda bırakılıyordu. Neyse ki olmadılar..

Neyse ki o karanlık günler de bitti....

***

Gerçekten bitti mi?

Mesela PR’larına bakıyorum... Hala ayakta. Hem de TIM dahil bir çok birliğe hizmete devam ediyor. Hala bize iş adamı, şirket pazarlıyorlar. Ne güzel...

Şimdi Şeker Bayramı geliyor. O zaman herkese şeker mi dağıtmamız gerekiyor? Yok yok şekercileri bulalım en iyisi.

Gerçi TİM’e bağlı ihracatçı birlikleri kendi alanlarında bağımsız. Napalım cümleten (macro) olaya bakınca güme giden TİM oldu gibi görülse de  herkes biliyor gerçeği. Yani bu piyasada olanlar biliyor...

***

Hani, herkese plastik kart dağıtılacaktı. Herkesin akıllı kimliği olacaktı. Proje taaa 2005-06 yıllarında para etmeye başladı. Bu akıllı kimlik kartı projesi üzerinden ilk vurgunu da paralel yapı, paralel borsada vurdu. Çok uğraştığımı hatırlarım. Hatta TUSKON üzerinden üstü yarı örtülü uyarılar da geldi.

Ama hayat zorda olsa devam etti.

Sonradan anladık gerçeği tabii. Aslında perde arkasında o kadar derin yapılar varmış ki. Mesela o küçük iş diye karşısında durduğumuz olaylar meğerse devasa bir sistemin giriş kapısıymış.  Mesela işin medya ayağını tam başaramayınca internet siteleri üzerinden gündem oluşturmaya çalışmışlar. Borsada, finansta gündem oluşturup piyasaya hakim olmak varmış...

***

O günlerde ne SPK dokundu bu yapılara, ne de MASAK... Bende sanıyordum ki bu kurumlar bilmiyor. Meğerse işin içinde o kadar işler varmış ki.

Şimdi operasyonlar gerçekleşiyor. Altın madeni işi mesela. Ben hayatımda düğün davetiyesi işinden altın madeni zenginliğine giden yolun iktisadi açıklamasını bir türlü bilemedim. Yani iktisat fakültesinde okudum da bize öğretim görevlilerimiz böyle bir sermaye yolunu öğretmediler.

Mesela adamın halka açık şirketleri tek kuruş kar etmez, tek kuruş temettü dağıtmaz... Ama adam Batum’da yüz milyonlarca dolarlık oteller yapabilir.

Veya beyaz Türklerin paralarını da merak ederim. Adamlar halka şirket satarlar ama yıllarca tek kuruş vermek yerine bedelli sermaye artırımı ile para toplarlardı. Yahu kardeşim nereden geliyor sizin o payınıza düşen ödemeler için yatırdığınız paralar. Yaptığınız işler zararda ise, siz nerden bulursunuz  arkası kesilmeyen o paraları.

Dedim ya... ben SPK ve MASAK’ın o günlerde neden dokunmadığını sorardım; kendime ve çevreme. Boşu boşunaymış bu sorular. Zaten çok sorduğum için yargı süreçlerinde hapis cezaları ile geçti bir dönemim. Sormamayı öğrendim.

***

Dünya’da büyük devrimler ve olayların arkasında hep ekonomi varmış. İngilizlerin sömürge süreçlerini okuduğunuzda asıl anlıyorsunuz ekonomik gücün önemini. Mesela Irak’a Basra üzerinden girdiklerinde önce ekonomik gerekçeler oluşmuştu. Sonra ardından askeri hareket geldi. Osmanlı sorunu anlayana kadar iş işten çoktan geçmişti. Mesela Şattülarap su yolu üzerinde petrolün önemini anlamak için II.Abdülhamit beklenmek zorunda mıydı? Hamidiye Vapurları kurulunca mı kamu işletmeciliği kar eder hale geldi.

İşte bizde 2000’li yıllarda olayları böyle izledik. Necip  Hablemitoğlu cinayetinden sonra mı el değiştirecekti altın madenciliği? İlla bir cinayet mi gerekiyordu?

Himmet vermeyen işadamları kaç ay içerde yatacaktı? Veya sisteme uymayanlar nasıl tasfiye edilecekti?

Bu soruları o günlerde soruyorduk. Bugün değil? Ama bugün de hala finansal piyasada eski süreçlerle ilgili hiç hesap sorulmadığını görmek inanın insanı çok üzüyor.  Acaba SPK’nın da MASAK gibi bir süreç mi yaşaması gerekiyor. İbrahimlerin görevi bitmezmiş...

Napalım Kader!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Kahveci Arşivi