Haşhaşi sürülerine karşı demokrasi destanı
Bugün, Fettoşçu Haşhaşilerin memleketimize reva gördüğü kahpelikler yüzünden yaşadığımız acıları dindirmeye, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Polislerimizi, çok yakın dostlarımızı, arkadaşlarımızı, vatandaşlarımızı kaybettik.
Bu yüzden çok öfkeliyim, her an her dakika bildiğim ve bilmediğim bütün küfürleri toptan etmek istiyorum. Bir yandan da kendimi sükunetle hareket etmeye ve makul olmaya zorluyorum. Ne kadar sakin olabileceğimden emin değilim ama yine de makul olmalıyım, bunu biliyorum.
15 Temmuz gecesi milli iradeye, demokrasimize karşı Paralelci Haşhaşilerin saldırısı tarihimize kara bir leke olarak yazılacak. Aslında Haşhaşi sürülerinin bu kahpece saldırısını teknik anlamda bir darbe girişimi olarak değerlendirmekte zorlanıyorum. Zira hem klasik, hem de postmodern darbelerin kendine göre bir mantığı olur ve bütün harekat bu plana göre yürür.
Bu kahpeliği yapanların on gün önce Atatürk Havalimanı’nda sivilleri katleden, Fransa’da sivillerin üzerine kamyon sürerek çocukları bile öldüren cani IŞİD çetelerinden bir farkı olamaz.
Normalde darbelerin bile bir kuralı olur, bu nasıl bir namussuzluktur ki sokaktaki insanlara bile ateş edip bizzat milletin vergileriyle alınan silahlarla cinayet işleyebiliyorlar. Bugüne kadar hiçbir darbe döneminde milli iradenin kalbi olan parlamentoya saldırılmadı. Ama bu Haşhaşiler demokrasinin kalbini bile bombalamaktan çekinmediler.
Hayır, bunu yapanlar Türk olamaz, Müslüman olamaz, dahası insan olamaz... Tıpkı Hasan Sabbah’ın Haşhaşiyyun olarak tanımlanan fedailerine benziyor bunlar. Tarihi kaynaklarda Sabbah’ın fedailerine vaat ettiği cenneti tattırabilmek için onlara gizlice haşhaş içirdiği ve bu ismin oradan kaynaklandığı belirtilmektedir.
Pensilvanya’daki millet ve demokrasi düşmanı adam bunlara ne içirdi, nasıl bir cennet vaat etti bilemiyorum ama içlerinde en küçük bir insan sevgisi olmadığı kesin. Anlaşılan o ki 17-25 Aralık’ta olduğu gibi aklı, izanı bir tarafa bırakarak vahşi sürüler halinde millete saldırma talimatı vermiş. Muhtemelen kendisi dahil şakirtleri de afyonu biraz fazla kaçırdıkları için cuma gecesi tam bir çıldırmışlık hali sergilediler ve Türkiye’ye hiç hak etmediği bir utancı yaşattılar.
Evet Haşhaşi çapulcular yüzünden hiç hak etmediğimiz büyük bir acı yaşadık. Ama bu kara geceden bir gururu yaşayarak çıktık. Milletçe bir demokrasi destanı yazdık cuma gecesi...
Demokrasi tarihimizde ilk kez Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşunun öncülüğünde sivil halk olarak demokrasiye sahip çıkmayı öğrendik. Bugüne kadar darbeler yapıldı, başbakanlar, bakanlar asıldı, gencecik insanlar katledildi ama hiçbir zaman cuntacıların karşısına çıkamadık.
Ama cuma gecesi demokrasiyi gerçekten hak edecek bir başarı hikayesinin altına imza attık.
Başta parlamento olarak, topyekun siyasi partiler olarak ve daha da önemlisi medya olarak cuntacı çapulculara karşı demokrasinin etrafında kenetlendik ve muhteşem bir dayanışma fotoğrafı ortaya koyduk.
Pensilvanya Haşhaşileri memlekete büyük bir kötülük yaptılar ama biz buradan yeni bir demokrasi baharı üreteceğiz, buna inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.