Akıncı’daki, “mürted”ler!
16 Temmuz darbesinin karargâhı Ankara’da Akıncı hava üssü imiş. Ankaralılar “Akıncı” diye bir mevkiden neredeyse haberdar değildirler. Orası “Mürted” olarak bilinir. Neden “mürted”dir? Ankara tarihi ile biraz uğraşmış olmama rağmen, hiç bir yerde tatminkâr bilgiye rastlayamadım.
Mürted, malûm, “irtidad eden” demek, yani dinden dönen, müslümanlıktan çıkan! Hayatımızın bir anında müslüman görünmek, müslümanlığımızı garanti eder mi?
Kimin sırrın kim bile çün erilmez bu hâle
Yarın anda bell'ola müslüman mürtedimiz
Koca Yunus, kim müslüman kim mürted yarın belli olur diyor. Yarın, yani kıyamette!
Büyüklerimiz “kimin imanla gideceği son ana kadar belli olmaz” derlerdi de, dudak bükerdik. Aynıyla vaki! Akıncı üssünde kaç mürted vardı acaba? Bu mürtedlerin açtığı ateşle, Kazan halkından 6 vatandaş şehid olmuş…Allah gani rahmet etsin.
Ziya Paşa’mıza kulak verelim:
Ümmid-i vefa eyleme her şahs-ı dagalde
Çok hacıların çıktı haçı zir-i bagalde
(Fesatcılarda vefa ümid etme, bir çok hacının koltuğunun altında haç çıktı!)
Halkın kararlı tavrı ile püskürtülen darbe teşebbüsünün az buz bir şey olmadığı, bütün boyutlarıyla ortaya çıkıyor. Her şey inceden inceye hesaplanmış. Sırf darbeye şu veya bu ölçüde karıştıkları için tutuklanan üst rütbeli askerlerin sayısı işin boyutu ve vehameti hakkında kâfi fikir veriyor.
Ankara’nın batı bölgelerinde oturanlar darbe gecesi tepelerinden geçen alçaktan uçan tayyarelerin çetelesini tutmakta güçlük çekmişlerdir. Belki birkaç uçaktır, ama dönüp dönüp gelmişler, Meclis başta olmak üzere kritik kurumlara saldırmışlardır. Uçaklar bir taraftan, helikopterler diğer taraftan saldırı üstüna saldırı yapmış, Meclis başta olmak üzere bazı binalarda ciddi hasara yol açmışlardır.
Asıl hasar, maddi hasar değildir, bir şekilde onarılır. Sûret-i hakdan görünen nice şahsın ihanetinin meydan getirdiği zihin hasarı ise kolay kolay giderilemez.
Darbeciler Meclis’i hiç sevmez. Türkiye’de Meclis her şeye rağmen millî iradenin tecelligâhıdır. Seçim sistemi şöyledir böyledir, lider sultası adayların belirlenmesinde çok etkilidir, bir sürü husus üzerinde durulabilir. Fakat yine de Türkiye’de serbest seçimler yapılmakta, Meclis seçilmiş vekillerle yasama vazifesini yerine getirmektedir. Meclis’i hedef almayan bir darbe olabilir mi? Çünkü darbe Meclis’i meydana getiren anlayışın zıddı bir yaklaşımın tecessümüdür. Derbeciler Meclis’in yerine cunta literatüründe mühim yeri olan “konsey”i koyarlar.
Darbecilerin ağzından çıkan ilk laf Meclis’in feshedildiğidir! Meclis feshedilince onun hükümeti de hükümsüz kılınır. Kanun yapmak darbecilerin tekeline geçer, hükümeti de onlar teşkil ederler, yargıyı seçilmişlerin üzerine saldırtırlar... Biz bu filmi defalarca seyrettik... Feshedilen Meclis’in çok sayıda milletvekilinin düzmece mahkemelerde yargılanıp cezalandırıldığını, Meclis’in içinden çıkan hükümetin başkanının ve hükümet üyelerinin daha ağır muamelere maruz bırakıldığını biz yakinen biliyoruz, bizden sonrakiler de kitaplardan okuyorlar.
Milli iradeyi iptal etmek darbecilerin ilk ve esaslı işidir. Milletin iradesi ortadan kaldırılınca bu yavruların iradesi –güya- millet iradesinin yerine geçer.
Allah Türkiye’yi sakladı, millet iradesine sahip çıktı, millet adına irade kullanan makamlar dirayetli hareket etti ve bu bela savuşturuldu. Allah’a binlerce hamdolsun!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.