İyi ki:
Eş dost var!
İyi ki:
Enişteler var!
İyi ki:
Yakın korumalar var!
Onlar da olmasa “devlet büyüklerinin” olup bitenden hiç mi ama hiç haberleri olmayacakmış!
Peki, istihbarat örgütlerimiz yok mu
Var!
Niye devlet büyüklerini haberdar etmemişler  Çok net bir açıklama yok ama ağızlarında “teyit etmeye çalışıyorduk” gibi bir laf var!
Yani “Eş dost, yakın koruma ve enişteler olmasa” istihbarat örgütü “teyit edinceye” kadar devlet büyükleri okka altına gidecekmiş!
Hadi haber vermek için “teyit etmeye” çalışılmış!
Aranıldıkları zaman niye cevap verilmemiş Bu soruya ait bir cevaba daha henüz rastlamadık!
Aramak için “teyit etme” endişesi taşımalarını anladık ama aranıldıklarında niye cevap verilmediğini henüz ne anlayabildik ne de kavrayabildik!
Kafamızda bin bir türlü soru dolaşıp duruyor! Bir yanda açığa alınan “binlerce kamu görevlisi” bir yanda ise açık istihbarat zaafına rağmen hiç adım atılmaması! İçimizden bir ses; “Her şeyin vakti saati vardır” diyor!
Bu sesle kendimizi avutmaya, kafamızdaki soru işaretlerini geçiştirmeye çalışıyoruz! Sonra aklımıza bir de aylardır kenarda köşede durup da hiç ses çıkarmayan kimi eski siyasilerin birden canlanıp olayların içine balıklama dalmaları takılıyor! Darbe karşıtı açıklamalarıyla gündemin ilk sıralarında yer kapma yarışına katılmaları bize pek samimi gelmiyor!
Bu gayretkeşlik “Açığa alma furyasının” başladığı bugünlerde kendilerini “açığa alınanlardan” farklı gösterme gayretine girme gibi geliyor bize!
Evet, istihbarat örgütü var ama sanki yok gibi!
Bir şeyler olup bitiyor!
Onlardan hiç ses çıkmıyor!
Gerçekten de “Eş dost, yakın koruma ve enişteler” olmasa devlet büyüklerinin hali harap gibi görünüyor!
Allah’tan Başbakan Binali Yıldırım bu durumla ilgili olarak “gereği yapılacak” diyor da kafamız biraz rahatlıyor!
“Gereği mutlaka ama mutlaka yapılmalı” diyoruz!