Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Yürüyorlar, bu kez dünyanın üzerine üzerine...

Yürüyorlar, bu kez dünyanın üzerine üzerine...

Tam önümde ak sakallı bir dede var. Bayrağı pelerin yapmış üzerine geçirmiş.

Bayrağın altında kalın harflerle "15 Temmuz'u unutmayacağız" yazıyor.

Gençler onu ve beni hızla sollayıp geçiyorlar. Ayakları yere değmiyor sanki, öyle uçar gibi gidiyorlar.

İstikamet Yenikapı!

İstikamet ülkeye yeni bir kapı açıp içeriye taptaze bir hava almak!

Üsküdar meydanının keşmekeşi ilk kez gözüme çok güzel görünüyor.

Nasıl öyle görünmez.

Ellerde bayraklar, tişörtlerde, saç bantlarında, bilekliklerde ay yıldızlar.

Durup bakıyorum.

Çarşılardan, atölyelerden, halı sahalardan, çay bahçelerinden, pazar sabahını neşelendirmiş menemenin kokusu sinmiş mutfaklardan, sıcak rüzgarla kavrulan Boğaz kıyılarından çıkıp Marmaray'ın girişine doğru yürüyorlar.

15 Temmuz'da da böyle emin, böyle vatan aşkıyla, böyle en tabii halleriyle tankların üzerine yürümüşlerdi.

Şimdi Yenikapı mitinginde Türkiye'ye kem gözle bakanların üzerine üzerine yürüyorlar.

Yenikapı istasyonundan çıkarken heyecan artıyor. Bir grup "Fetönün p...leri, yıldıramazbizleri" diye bağırıyor, bir başka grup "Allahu ekber" diye...

Sivastan gelmiş Adil dayıyla konuşuyorum; Fetöcüler oğlunu astsubay okulundan son sınıfta çıkartmışlar. "Bunların olacağını aylardır seziyorduk" diyor.

Kırşehirli Ahmet otobüsten sabah inmiş. 19 yaşında henüz. Öğlene kadar Kız Kulesi'nin karşısında vakit geçirmiş. Şimdi Yenikapı'da. Mutluluğunu tarif edecek söz bulamıyor; sadece "yendik Haşmet abi" diyebiliyor; "ezdik iblisleri!" 

Bazı gruplar geliyor; bez parçalarından pankartlar yapmışlar, üzerlerine köylerinin adlarını yazmışlar.

Sakarya'dan, Bilecik'ten, Bursa'dan...

Bursalı Saliha gencecik bir kız. "Bir daha olur mu?" diyorum. "O zaman Allah şehadetinasip etsin inşallah[H1] !" diye cevap veriyor.Alana girerken yanımdaki orta yaşlı adam kalabalığı görünce "Allahım" diye haykırıyor; "ölürüm, ölürüm."

Bu satırları yazmak için bir köşe bulup bilgisayar başına oturduğumda siyasilerin konuşmalarının başlamasına iki saat vardı.

Fakat millet çoktan konuşmaya başlamıştı.

Bayraklar konuşuyordu.

Gözler, kalpler, diller konuşuyordu.

Dünyanın "bizi yenemezsiniz!" diyen bu sesi bastırması mümkün mü?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi