Maalesef Petersburg’a gidiyor” diyeceğim geliyor! Bazıları Petrograd’a gitmesine de razılar ya, yapacak bir şey yok!  Rusya ile ilişkilerde kafa karışıklığı kolay kolay bitmez. Şimdi Putin’in Moskova yerine Cumhurbaşkanımızla Petersburg’da görüşmek istemesi de kafaları karıştırıyor. Bu şehrin ilk adının Sankt Peterburg olduğunu hatırlayalım.

Yani, şehir bizim Deli Petro dediğimiz Büyük Pyotr tarafından kurulmaya başlanmış, adı da ondan geliyor. Sonra Petersburg olmuş, 1914’te Petrograd yapılmış. Lenin’in Petrograd’a gelmesi Bolşevik devriminin önemli bir hadisesi. Nitekim 1917 kanlı Ekim Devrimi de bu şehirde başlamış... Neden bilinmez, bir yıl sonra başkent Moskova’ya tanışmış...1924’te de Petrograd “Leningrad” olmuş... Şimdi yine Petersburg!

Aslında Moskova Rusların kadim başkenti... Gerek Kazan gerekse Kırım Tatar hanları 1600’lere kadar Moskova’ya seferler düzenlemişler, şehri defalarca talan etmişler... Ama dalga tersine dönmüş, önce Kazan Hanlığı, sonra Kırım Hanlığı Rusların eline geçmiş.

Ruslar da bizim gibi Asya kavmi. Doğu kilisesine mensup, yani ortodoks. Onların da bir batılılaşma macerası var. Biz İstanbul’u fethedince, Bizans’a veraset iddia etmişler...Bugünkü Rusya arazisine akınlarımız 17. yüzyılda bitiyor, diyebiliriz. Sıra Ruslara geliyor. Kırım’a, Kafkaslara ve Balkanlara doğru yayılıyorlar. 19. yüzyılda Rus yayılması, zamanın dünya hâkimi İngiltere’yi Osmanlı Devleti’yle ittifaka yöneltiyor.

Rusya’nın Karadeniz’e hakim olması, daha güneye inip Akdeniz’de bir güç olarak belirmesi, İngilizlerin sömürge ülkelerindeki menfaatlerini etkileyebilir... Osmanlı derlenip toparlanınca, Abdülhamid gibi dirayetli bir padişah da ipleri eline alınca, İngiliz siyaseti değişiyor; tam tersine dönüyor.

  Müslüman dünyanın Osmanlı hilafet bayrağı altında cem olması ihtimali İngiliz menfaatleri için esas tehdit olarak görülüyor. İşte bu raddede düşman Rus, müttefik Rus’a dönüşüyor. İngilizler yüzümüze gülmeye devam ediyorlar ama, Çarlarla Osmanlı’yı paylaşma anlaşmaları yapmaktan da geri kalmıyorlar. Bu ikiyüzlülük, 1917 Ekim Devrimi’nden sonra Bolşeviklerin gizli anlaşmaları açıklaması ile deşifre oluyor...

Komünist ihtilal Rusya ile Avrupa’nın bağlarını koparıyor. 20. yüzyılın 60 yılı komünizm-kapitalizm çatışması üzerinden şekilleniyor. Türkiye bu çatışmanın önemli bir merkezi. Hatta Türkiye Cumhuriyeti’nin batı tarafından bir tampon ülke olarak görüldüğü söylenebilir.

 NATO, Türkiye müdafaasına nereden başlıyor?

Biz Sovyetleri Anadolu içlerinde oyalayacağız, ne zaman ki Toroslara kadar çekileceğiz, batılı güçler işin içine girecekler. Yani yine Akdeniz, yine petrol korunuyor, biz değil!

Dünya siyaseti Sovyet sisteminin çökmesinden sonra eski haline döndü desek yanlış olmaz. İngiltere bir arka plan aktör, ABD önde, tabii İsrail de mühim bir faktör...

İşte bu üçlü, Türkiye’nin bölge gücü olması korkusuyla eski Batı-Rus ittifakını canlandırıyor. Nerede görünürleşiyor bu? Suriye’de... Türkiye Suriye’de Batı’nın açık ihanetine uğramıştır... Rusya işin içine sokulmuştur, Türkiye ile 35 yıldır kahpece savaşan PKK, ABD’nin müttefiki haline getirilmiştir. Irak istikrarsızlaştırılmış, Suriye tarümar edilmiş ve İsrail böylece konumunu kuvvetlendirmiştir. Büyük İsrail’in tam zamanı! Nil’den Fırat’a... Fırat kenarında Siyonist hâkimiyetin unsurları PKK/PYD güçleri...

Belki de Türkiye, Rus uçağını düşürmekle “değişmez” müttefikimiz Batı’ya, ABD’ye ilk ve son ihtarını yapmıştı. “Elimi ateşe sokuyorum, gerçekten müttefiksek, gereğini yapın, değilsek bunu da açıkça ortaya koyun!”  Peki ABD ne yaptı? Türkiye’yi yalnız bırakmaya devam etti. NATO’nun Türkiye sınırlarını koruma iddiası çöktü. Rusya karşısında Türkiye ABD-Avrupa eksenine itaate zorlandı. Rusya’ya Türkiye’yi yola getirecek sopa muamelesi yapıldı.

Türkiye 1920’lerin Batı’ya zorunlu itaat konumundaki ülkesi değil. Şimdi Türkiye’nin hamlesi güçlü bir mesaja dönüşebilir.  Cumhurbaşkanımız Petersburg’a seksen milyonun desteğini alarak gitti. İktidar partisi artı iki büyük muhalefet partisi, ilaveten PKK partisi dışındaki ana kitle Kürtler...

ABD’ye mesaj şu: Türkiye, Kobani bataklığında heba edilecek bir ülke değil! Türkiye’nin Rusya ile ittifakı ABD’yi yola getirir mi?

Avrupa’yı tarümar edeceğinden şüphe yok. İsrail’i titreteceği kesin! Trump seçimi kazanırsa, bilin ki bu ihtimalden ötürü olacaktır!