TL neden yükselmiyor?
Bugünlerde iç sorunlarla o kadar fazla ilgilenmek durumundayız ki; dışarıda ne olup bittiğini pek kestiremiyoruz.
İlk bakışta hain darbe girişimini bile yaşamış bir ülke olarak ekonomik dengelerimizde çok ağır hasar aldığımızı söyleyemeyiz. Gelin durumu biraz daha açarak Dolar/TL hareketlerinden irdeleyelim.
Haziran 2014’de 1 dolar 2,1 TL ederken, kur seviyesi Eylül 2015’e geldiğimizde 3,07 seviyesinin üzerine kadar çıktı. Ardından gelen yatay hareket döneminde ise alt taban 2,80 seviyesi olarak işledi ve bu seviyenin altı pek görülmedi.
Mayıs 2016’da Başbakanlığın el değiştirmesi ile kur yeniden hareketlendi ve 2,80 seviyesinden 3,0 liraya bir yükseliş yaşandı.
15 Temmuz hain darbe girişimi ile de yeniden hareketlenen kur 3,10 lira seviyesine ulaştı. Bugünlerde ise 2,95 seviyelerinden işlemler gerçekleşiyor.
***
Bunca badireye rağmen TL gerçekten çok güçlü mü duruyor? Hafızalarımızdan silinmeyen geçmişi hatırladığımızda çok güçlü bir ülke imajımız olduğu aşikar. Ama yeterli mi?
Şimdi biraz olayı emsal ülkelerle de karşılaştıralım.
Brezilya Real’inin hareketlerini aynı tarihlerde karşılaştıralım. Haziran 2014: 1 Dolar= 2,1TL ve 2,2 Real.
Eylül 2015: 1 Dolar= 3,07 TL ve 4,1 Real.
Ve son fiyat: 1 Dolar= 2,95 TL ve 3,22 Real.
Eylül 2014’e göre halen TL %40 primli iken Real ise %45 primli durumda. Ama en yüksek değere göre hesaplandığında ise Brezilya Real’i kayıplarının yüzde 21’ini telafi etmişken TL’de sadece %04 değerlenme olmuş.
Hatırlanacağı üzere Brezilya’da da anılan dönemde bir hükümet değişikliği yaşanmış ama Türkiye gibi ek ağır şartlar yaşanmamıştır. Ve Brezilya ekonomisi Türkiye’nin tersine iki yıldır kriz içerisinde küçülme yaşarken , Türkiye’de GSYH büyümeye devam ediyor.
***
Rus Rublesi ise Mayıs 2014’de 33,0 seviyesindeyken Ocak 2016’da 82,0 seviyesine kadar yükseldi. Son işlemlerde ise 1 dolar 65,0 Ruble etmektedir. Ruble’deki en yükseğe göre düşüş (değer kazanma) oranı yine Real gibi yüzde 21 seviyelerindedir.
G. Afrika Randı ise Mayıs 2014’de dolar karşısından 10,5 seviyesinden işlem görürken, Ocak 2016’da 1 dolar 17 Rand seviyesine ulaşmıştı. Son işlemlere göre Ransd 14,1 seviyelerinden işlem görüyor. Yani Güney Afrika parası da en yükseğe göre yüzde 17,5 değer kazanmış görülüyor.
***
İşin özeti şu: TL son iki yılda emsal gösterilen ülke para birimlerine karşı çok fazla değer kaybetmedi. Gerçi aynı dönemde Türkiye’de ekonomik büyüme devam etti. Oysa emsal ülkeler krizlerle karşı karşıya kaldı.
Ve son aylarda bu sefer iş tersten işledi. Geçmişte çok değer kaybeden para birimleri bu sefer dolar karşısında kayıplarının bir kısmını telafi ettiler. Ama TL o süreçte açık ara geride kaldı. İçsel nedenlerle TL’nin değer kazanmasına zemin hazırlayamadık. Ve toplam kayıpta fark giderek kapandı.
Oysa hala Türkiye ekonomisi büyümeye devam ediyor. Ama emsal ülkelerde sıkıntı geçmedi. Veya olayı tersten sorgularsak: Acaba ekonomik kriz içerisindeki emsal ülkelerin parası bu kadar değer kazanırken bir ekonomik kriz yaşamamış olan TL neden değer kazanamadı? Yoksa bizim krizimiz önümüzdeki günlerde mi?
İki önemli not: 15 Temmuz MB döviz rezervi 103.111 milyar dolar iken, 19 Ağustosta rezerv 104.035 milyar dolara yükseldi.
15 Temmuz yabancı para mevduat 187.476 milyar dolar iken, 19 Ağustos’ta YP mevduatları 179.566 milyar dolara geriledi. (5 Ağustos’ta 175,031 milyar dolardı)
Brezilya’da enflasyon %8,84 iken faiz oranı %14,25. Rusya’da ise enflasyon %7,2 iken, faiz oranı %10,5. Ve G. Afrika’da enflasyon oranı %6,0 iken, faiz oranı %7,0’de. Türkiye’de ise enflasyon oranı %8,8’de iken faiz oranı %7,92 olarak görülüyor.
Kısaca Türkiye’de son 4 yılda sıfır faiz politikasına yakın politika izlenirken artık eksi faiz politikasına geçiş oldu. Sonucu hep beraber izleyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.