“Çünkü biz insanız”
Hepimiz insanız...
Tabii bu lafı tekrarlar dururuz da içini doldurmakta zorlanırız.
Yalan yok! İçimizi bir şüphe kemirir durur.
Bizimki insanlık mıdır?
Ne zaman "insan" oluruz?
Her türlü sefaletimizle...
Ruhsal, ahlaksal sürüngenliklerimizle...
Tükenmek bilmeyen hasetlerimiz ve kibirimizle...
Onca hır gürümüzle...
Nasıl "insan" kalabiliriz?
Yalın, duru, berrak bir cevap isteriz ama her seferinde tökezleriz.
Hele konu gelip siyasete dayanmışsa...
Hele sosyal felaketler bizden azıcık uzakta kalıyorsa...
Mesele dünya meselesiyse...
Hemen oracıktan sıvışıp benmerkezciliğimizin güvenliğine sığınırız.
Çünkü modern insan için "fazla insanlığın lüzumu yoktur"; nasılsa durumu kurtaracak, bizi yeterince oyalayacak "evrensel insan hakları" beyannameleri ve birbirinden parlak felsefi/ etik tartışmalar vardır.
***
Cumhurbaşkanımız Erdoğan BM Genel Kurul'unda çarpıcı bir konuşma yaptı, biliyorsunuz.
Haklı olarak, konuşmanın "dünya beşten büyüktür" bölümüne ve FETÖ konusundaki uyarılara odaklanıldı.
Fakat ben takılıp kaldım, biliyor musunuz Nerede "İşte budur!" dedim?
Ne zaman içimi bir ferahlık kapladı? "Çünkü biz insanız" demişti Cumhurbaşkanı.
Nihayetinde üç kelimeden ibaret bir cümleydi ama büyük dünya meseleleri ve siyaset alanında "insan olmak" konusu ancak böylesine elle tutulur bir yalınlıkta tanımlanabilirdi.
Batı'nın ve bizdeki Batıcıların; "evrensel insan" kavramının arkasına sığınmalarındaki iki yüzlülük ancak böyle berrak biçimde yüzlerine vurulabilirdi.
Konuşmanın o bölümü tam olarak şöyleydi: "Suriye'deki insani kriz 6. yılına girdi. Vatanlarını terk etmek zorunda kalan Suriyelileri evimizde misafir ediyoruz. Bu insanlara karşı insani ve vicdani görevimizi yapacağız. Dünya ve Batı almayabilir ama biz alacağız.Çünkü biz insanız."
***
Hümanizm doğdu, insanlık öldü.
"Aydınlanma" denilen ve aklı yücelten çağ insanın çıplak acısını kararttı.
Demokrasi, özgürlük, ilerleme gibi kavramlar da öyle!
Bu kavramların gelişmesini önemsedikçe etiyle, kanıyla, canıyla somut insanın ezilip büzülmesini önemseyen kalmadı.
Oysa bu kadar çıplak bir gerçek işte!
Gündelik hayatın tam göbeğinde...
Korunmaya muhtaç olanı korumak kadar; kendinden alıp ihtiyacı olana vermek kadar net bir gerçek.
Ya böyle insansın ya da kocaman bir palavrasın!
***
NOT DEFTERİ
Bir kelime millet tarafından bir günde yapılmaz. Her kelimenin sesinde ve manasında onu yaratan milletin, yontuluşu asırları kaplamış emeği vardır. N.S. BANARLI (Türkçe'nin Sırları)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.