Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

2. dalga ne zaman mı dediniz?

2. dalga ne zaman mı dediniz?

Şeytan tatile çıkmayacak. Hatta fazla mesai yapacak. Her yolu deneyecek. Sabırlıdır o, hiçbir iddiasından vazgeçmedi ve geçmeyecek.. Gaflet yok, ye’s de.. Havf ile Reca arasında bir yerde duracağız.. Yani korku ile umut arasında bir yerde..

Birileri 2. dalga konusunu psikolojik harbe dönüştürmek, toplumda korku ve panik vesilesi haline getirmek istiyor, birileri ise bu işi ciddiye almayarak aslında hata yapıyor. Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz!

Darbeciler, darbeyi test ettiler. Hem test edecekler, hem de akıllarına göre, zaten ilk dokunuşta dokundukları yeri yerle bir edeceklerdi. Ama düşündükleri gibi olmadı. Hatta tam tersi oldu.. İlk vuruşta deviremezlerse akıllarınca ağır bir darbe indirmiş olacaklar, ikinci raundda işi bitireceklerdi. Olmadı, 3. raundda bu bitirilecekti..

Aslında devlete büyük ölçüde hakim olmuşlardı.. Media, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK, ordu, istihbarat her alanda vardılar ve etkili konumdaydılar.. Fiili durumu hukukileştirmek istiyorlardı. Gülen İstanbul’a gelip işin başına geçecekti. Daha birkaç gün önceden içeridekilere birkaç gün sonra çıkıyorsunuz haberi verdiler. Birkaç gün sonrası için kutlama hazırlıklarına bile başlamışlardı..

Tabi tek senaryoları yoktu. İşler kontrolden çıkarsa Türkiye Suriye’ye de dönebilirdi, katliam da yapabilirdi. Zaten bunu o gece gösterdiler..

Katı bir askeri darbe gibi gözüksün istemiyorlardı. Halk desteği ile zalim, yolsuzluklara batmış bir iktidarı görevden uzaklaştırıp, her partide var olan adamlarını bir araya getirip bir geçiş hükümeti kuracaklar, kendilerine karşı kim varsa herkesi tutuklayacaklar, “Hocaefendi”nin (!?) elini öpüp bağışlanma dileyenler bağışlanacaktı..

Birkaç ay sonra yapılacak seçimde Özal’ın ANAP’ını hatırlatan 4 eğilimi içinde barındıran yeni kurulacak bir parti iktidara taşınacaktı.. 3. etapta ise bu iş bitirilecekti..

Kazanmamaları söz konusu değildi. Halk, onların gözünde “uysal koyun”du. Her şey planlanmıştı.. Ama olmadı.. Plan deşifre oldu, operasyon erkene alındı. Halk “uysal koyun” olmadığını gösterdi. Canı pahasına darbeye “hayır” dedi. Halisdemir, operasyonu yönetecek generalin alnına sıktı ve şehid oldu. Operasyonun imamı ele geçirildi. Ve Erdoğan’ı teslim alamadılar..

Deşifre oldular. Kolları-kanatları kırıldı. Aslında yeni bir dalga için mecalleri kalmadı. Şimdi bir kin, öfke ve intikam duyguları ile dolular.. Kesinlikle, yeni kalkışma 1.’sinin devamı olmayacak.. Öfkeleri akıllarından büyük. Kazanmak için değil, intikam almak için saldırabilirler.

Onlar sadece ağır bir darbe almadılar. Dinlerini kaybettiler. Gelecek hayallerini kaybettiler, güçlerini, paralarını, itibarlarını kaybettiler.. Bunlar aslında ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in, Vatikan’ın taşeronluğunu yapıyorlardı. Bu desteklerini kaybettiler.. Hatta, FETÖ bu ülkelerin başına bela oldu.. Daha da kötüsü, bu tartışma bu ülkelerin her birinde iç politika sorunu haline geldi.. Özellikle ABD’de FBI çevresindeki NSA (Ulusal Güvenlik Ajansı) ki bu kuruluş ABD’de en fazla istihbarat toplayan kuruluş çevresindeki analizistler, gelinen noktada Gülen’e ateş püskürüyorlar. Yarım asırlık bir hayal, 25 yıllık bir senaryo bir gecede berhava oldu. Yüz milyarlarca dolar havaya uçtu, 150 civarında ülkenin başına bela olan bir enkaz sözkonusu..

Gülen’le nereye ulaşmak istiyorlarsa onu kaybettiler. Ondan mahrum kaldılar..

Şimdi kendilerine acındırmaya çalışıyorlar.. 50.000 insan gözaltına alındı,100.000’e yakın insan işinden oldu diyorlar. Doğu Almanya’da el çektirilen ve gözaltına alınanların sayısı 500.000’di.

Tek bir terör saldırısı karşısında bir yıldır OHAL ile yönetilen Avrupa’da birileri kalkmış, bize OHAL dersi veriyor.. Bizde bir ayda yaşananlar onlarda bir yılda yaşansa sürekli sıkıyönetim ilan ederler.. Nazilerin tamamı soykırımla suçlanmadı mı?

Yeni bir kalkışmanın başarı şansı yok. İntikam saldırılarının halk tarafından çok şiddetli bir tepki göreceğini bilmeleri gerek. Bu tam bir intihar saldırısı olur.. Bedeli de tahmin ettiklerinden çok daha ağır olur. Ve bu bedeli sadece onlar değil, onlara destek veren kişiler, kurumlar, devletler de öder.. Hatta açıklamaları ile zaten yeteri kadar sinir bozucu oldukları gibi, toplumdaki kendilerine karşı öfkeyi canlı tutuyorlar, besliyorlar.. Yeni bir kalkışma için bütün testler negatif. Konjonktür onlar açısından son derece olumsuz. Bu saatten sonra gelecek günler geçen günleri aratacak.. Birçok FETÖ sempatizanı büyük bir pişmanlık ve suçluluk psikolojisi içinde..

Belki ellerindeki illegal ses ve görüntü kayıtlarını sızdırarak ya da imal ettikleri sahte belgelerle hedef seçtikleri kişi ve kurumlara zarar verebilirler ama, bu da kendilerine duyulan öfkeyi daha da artırmaktan başka bir işe yaramayacak sanki.. Gelecek günler, geçen günleri aratacak onlara!

Ellerinde hâlâ çok büyük bir fon olduğu söylense de eski güçleri yok. Her gün kan kaybediyorlar ve yarın arkası arkasına açılanacak ceza davaları, tazminat davaları ve haksız elde edilen mallara ve banka hesaplarına el konulması ile para ve mal varlıklarını kaybedebilirler..

ABD’de kamudan yılda 500 milyon dolardan fazla eğitim fonundan kaynak aktarıyorlar.. Bu kaynağın kesilmesi ve eğitim kurumlarına el konulması söz konusu.. Bu okullarda okuyan Türk çocukları ve İslam ülkelerinden gelen haberler de gösteriyor ki, bu okullar eskisi kadar cazip değil.. ABDve batı Avrupa dışındaki okulların CIA, İngiliz, İsrail ve Vatikanistihbaratının Truva atı olduğu iddiası artık bir çok ülkede kabul görüyor..

Gülen artık kendi can derdinde. Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede! Gülen’in Mehdilik ve Mesihlik iddiası, artık “sadece alay konusu, bir meczubun hezeyanları olarak” görülüyor.Kehanetlerinin ya da lanetlerinin hiç biri tutmadı.. Daha önce kerametgibi gösterilen şeyler ise ya bir illüzyon, hipnoz ya da bir istihbarat oyunuidi..

Bu oyun bitti. Şimdi şeytan birilerine, yeni aktörler üzerinden ulaşmaya “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat” vadetmeye devam edecek.

Euzubillahimineşşeytanirraciym, Bismillahirrahmanirrahiym. Selam ve dua ile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi