Mustafa Karaalioğlu

Mustafa Karaalioğlu

Her dosyada bir Türkiye kaçınılmaz

Her dosyada bir Türkiye kaçınılmaz

Bizim gazetenin kuruluşundan beri dış politikada önerimiz;  düşmanı azaltmak, dostları artırmaktı. Hala öyle, elbette… Ama galiba bunu temin etmek zor olacak. Nitekim mart ayından bugüne başbakan değişti, darbe girişimi oldu, şimdi de bir dizi dış operasyon ve gelişme aynı anda yaşanıyor. Bu hızlı ve tempolu süre zarfında dengeler bir kez daha altüst oldu. Aritmetik olarak düşman azalmadı ama dost da artmadı. Evet, Rusya listeye girdi; girmekle kalmadı listenin en başına tırmanmaya başladı ama o arada Irak düştü, en ırağa kaçtı. Kaldı ki Rusya da Halep’te katliama devam ederse Putin’in memleketi hangi sıraya geriler kimbilir? Bu manzarada İsrail ise gri bölgede durup toz bulutunun inmesini bekliyor olmalı.

Dış politikanın tabiatından kaynaklanan bir zorluğu vardır. Dost kazanmak ve düşman azaltmak için de çaba göstermeniz gerekir. Kesinlikle zamana ve enerjiye ihtiyaç vardır. Bugünlerde özellikle bütün sınır ülkelerinde taşlar yerinden oynarken zorluk derecesinin arttığını kabul etmek lazımdır. Sadece iyi ilişki olsun diyerek de iyi ilişki kuramıyorsunuz. Bütün iyi niyet beyanlarına rağmen bunu en yakın müttefiklerle bile temin edemediğimizi gördük. Israr etmek, üzerinde durmak ve özen göstermek gerekiyor.

AKŞAM DOKTRİN, SABAH TAHSİLAT İMKANSIZ

Zira, diplomaside bir doktrin açıklayıp ertesi gün testiyi doldurmaya başlayamazsınız. Bazen hasat toplamak için on yıllar geçmesi gerekir bazen de bir sahada kazanırken başka sahada kaybedersiniz. Akşam doktrin yazıp sabah kazanç temini mümkün olsaydı bunu herkes yapardı. Aslolan yolun bir yerinde meyvelerini toplayabileceğiniz politika kurabilmektir. Sözgelimi… Başika kampı kurulduğunda ne işimiz var orada diyorduk. Bugün ise Irak’taki oyuna dahil olmak için en önemli, hatta tek silahımız Başika kampı ve orada eğittiğimiz yerel güçler oldu. Ya da zamanında Suriye’de yerel muhalif güçlerle (ÖSO) ilişki kurulması, bugün askere Fırat Kalkanı’na bağlı olarak alan açmaktadır. Gibi… 

Bununla birlikte Türkiye’nin en büyük zorluğu içinde bulunduğu ve çıkarlarıyla güvenliğini doğrudan ilgilendiren sorunlarda küresel iki süper gücün de masada ve sahada bulunuyor olmasıdır.

PKK ve IŞİD sorunumuz.

Irak ve Suriye’den kaynaklanan açık ve kanlı güvenlik problemlerimiz var.

Her iki konuda ve her iki sahada ise bölgesel güçlere ilaveten küresel aktörler var. Onlar da yetmezmiş gibi en büyük iki güç, ABD ve Rusya iki kolunu da dirseklerine kadar sıyırmış halde bulunuyorlar.

Türkiye’nin Musul’da veya Kuzey Suriye’nin bir bölgesinde güvenlik alanı oluşturmasına reaksiyon büyük…

ULUSLARARASI PAZARDA HAYAT ZOR OLACAK

Bütün bu coğrafyada YPG’nin (Ankara için düpedüz PKK) silahlı güç olarak rol alması ve dolayısıyla siyasi etkinlik kazanması Türkiye’nin öfkesini artırıyor ama her geçen gün statüko böyle oluşuyor. En nihayet Rakka operasyonunda da SDG şemsiyesiyle olacaklar ve hesap o ki bugün silahla mücadele verdikleri için yarın Suriye’nin kaderinde rol alma hakkına sahip olacaklar. Uluslararası toplumun IŞİD’e karşı en sadık müttefiki olmanın rantı diye bir şey var ve YPG bunu kendi çıkarları açısından ustalıkla yönetiyor.

Birçok konuda rakip, hatta düşman olan ABD ile Rusya YPG’nin dokunulmazlığı konusunda mutabık. Yani iyi ilişki temel politikalarda netice almayı garanti etmiyor. Barzani hariç bölgedeki bütün irili ufaklı ülkeler ve güçler de Türkiye’nin başını bile o taraflara döndürmemesi konusunda tam mutabakata varmış halde.

Türkiye içeride ve dışarıda PKK, IŞİD, FETÖ gibi birbirinden ağır operasyonları birlikte götürüyor. Bunu yapmak zorundadır da. Dahası, hepsinde birden kazanmak gibi mecburiyeti vardır. Birinde dahi üstünlük kuramamak diğerlerindeki başarıyı anlamsızlaştıracaktır. O kadar hassas…

Mesele şu ki hayat gibi dış politika da acımasızdır; hayatın kendisi gibi diplomasi de kolay değildir. Her halde ince işçiliğin sabrına sahip olmak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Karaalioğlu Arşivi