Türkiye ve coğrafyamız “Büyük Çatışma” içine çekilmek mi isteniyor?
Aslında “soru” bile anlamsız...Başta bazı ülkeler olmak üzere, Türkiye’yi “ateş çemberine almak” isteyenler çok açık ve net...
Sevgili dostlar, son yaşadığımız hain saldırı, bir ülkenin organize istihbarat servisi desteği olmadan sadece “örgütler” kavramı altında gerçekleşemez. Daha açık yazayım; BU SALDIRI ARKASINDA ÖNÜNDE BAZI ÜLKELERİN ORGANİZE SERVİSLERİNİN DESTEĞİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM...
Sevgili dostlar, yaşananlar sonrası ekranlara çıkıp “Türkiye şöyle yapmasaydı böyle olmazdı, böyle davranmasaydık şunlar yaşanmazdı” kısır döngüsünde yorumlayanlara bir çağrım var; aşağıdaki çıkarımlara bir göz atın ve sonra bir daha düşünün;
1- Huntington’ın ortaya attığı ilk tez dünyayı “3 parça-3 medeniyet” olarak görüyordu...
- Hıristiyan-Judaik
- Müslüman
- Budist-Uzak Doğu
2- Burada ana fikir “medeniyetlerin” çatışması değil, kendi içine kapatılan Uzak Doğu-Doğu’nun yanısıra “İslam Coğrafyasının” kendi içinde bölünerek bir çatışmaya sürüklenmesiydi! TÜRKİYE, AYAĞA KALKMA VE COĞRAFYAMIZA ÖNDERLİK ETME YOLUNDA OLDUĞU İÇİN SALDIRININ ANA HEDEFİ.
3- Amaç “çatışmanın” izole edilmesi, Budist-Uzak Doğu dinamiğinin içine kapanması ve BATI’nın bu iki diğer parça üstünde üstünlük elde etmesiydi!
4- Bugün bunu yaşıyoruz! MEDENİYETLER ÇATIŞMASI tezinin özüne dikkatli bakanlar, “ana çekirdek” olan İSLAM COĞRAFYASINDA VE ÖZELLİKLE “MERKEZ OLMA YOLUNDA GİDEN ÜLKEMİZDE”, çatışma ZORLAMASININ bugün hayata geçirildiğini görebilirler!
5- İslam Coğrafyası, tamamen bir mühendislik ürünü olarak , 1000 yıl öncesine, BÜYÜK ÇATIŞMA DENKLEMİNE sokulmaya çalışılıyor! Mezhepler, etnik kökenler “bilinçli” bir şekilde “ayrıştırılmış kimlikler” haline getirilip “tarafların” sınırları keskinleştiriliyor.
6- Amaçlanan Sadece mezhep çatışması değil, bu coğrafyada yaşayan bütün unsurların birbiriyle çatışması ve mümkün olduğunca bölünerek “karşıt parçalar” haline gelmesi! Kabile savaşları dahil ana plana dahil planlanan birçok çatışma öngörülebilir.
7- En önemli detaylardan biri de şu; bu çatışmaların içinde hedeflenen iki ana eksen çatışma; Şii-Sünni ve Kürt-Arap çatışması ve bölgede yer değiştiren örgütlerin sıcak çatışma içine çekilmesi! Bu açıdan bakınca Türkiye’nin konumu, etkinliği ve yürüttüğü çözüm süreci çok önemli!
Sevgili dostlar, maalesef AYAĞA KALKAN ÜLKEMİZ HATTA İSLAM COĞRAFYASI, bir çatışma dinamiğine sokulmak üzere ZORLANIYOR, planı uygulayanlara göre hatta sokuldu! Bu çatışma tesis edilirken en çok kullanılan yöntemlerden biri de MEDYA VE SOSYAL MEDYA BESLEMELERİ...
ÖNEMLİ ÇIKARIM:Bölgemiz ateş çemberine alınmaya çalışılırken bir detay daha var; Dünya kamuoyunda, İslam coğrafyası, BATI dünyasına karşı “savaş-şiddet-kan-gözyaşı” ile özdeşleştirilerek “itibarsızlaştırma” kampanyası yürütülüyor! Bu noktada özellikle iç medyamızda bu tuzaklara karşı dikkatli olmalıyız.
Önemli not 1:“Büyük Çatışmayı” önleyebilecek tek merkez Türkiye! Türkiye’nin attığı adımlara bir de bu açıdan bakın ve lütfen eleştirmek yerine “nasıl önleyebiliriz” ortak çabasına ortak olmayı deneyin!
Önemli not 2:Türkiye’de yaşayan her etnik kökenden, her dinden, her mezhepten kardeşlerimiz yaşanabilecek her türlü provokasyon ve ayrıştırmaya karşı çok dikkatli olmalılar ve “algılamalarını” temiz tutma yolunda çaba göstermeliler. Bu altın kural bölgemizin içinden geçtiği dar tünel içinde hepimiz için geçerli... Tuzak kuranlar “kendi tuzaklarında” başarısız olacaklar ve DOĞU’nun BATI’ya hakimiyeti mutlaka tesis edilecek, eskiden olduğu gibi...
Son söz:KİMLER TARAFINDAN DESTEKLENİRSE DESTEKLENSİNLER, HANGİ ÜLKENİN KÖPEĞİ OLUIRLARSA OLSUNLAR, BU ÜLKE İÇİN HİZMET EDENLERİ ARAMIZDAN ALANLAR, ÇOCUKLARINI GÖZYAŞINA BOĞANLAR, BÜTÜN BU KÖPEKLER VE SAHİPLERİ HESABINI VERECEKLER...TÜRK MİLLETİ OLARAK BAŞIMIZ SAĞOLSUN...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.