Bir sabah uyanıp da “deve dişi” gibi kocaman kurumların “Türkiye Varlık Fonu’na” devredildiğini gördüğümüzde ne diyeceğimizi şaşırmış ve “kafamızın karışık” olduğunu ilan etmiştik!

 

Çünkü “Çok iyi oldu” diyenler de vardı. “Çök kötü oldu” diyenlerde vardı.

 

Aradan geçen süre içinde konuyla ilgili olarak yapılan değerlendirmelerin hemen hemen hepsine kulak verdik.

 

Ve “kafa karışıklığımız” büyük ölçüde bitti. Yani “sisler” dağıldı ve ortalığı daha net, daha berrak görmeye başladık. Özellikle Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun açıklamalarını okuduktan sonra “Türkiye Varlık Fonu” vasıtasıyla “ne yapılmak” istendiğini daha net bir şekilde anladık.

 

Açıklamalar birbirini izliyordu. 

 

Mesela iktidar çevrelerinin ileri sürdüğü gibi “Türkiye Varlık Fonu’nun” rahmetli Erbakan hocamızın gündeme getirdiği “havuz sistemi” ile bir ilgisinin olmadığını öğrendik.

 

Konunun erbabı “havuz sisteminin” kurulması için böyle bir fonun oluşturulmasına gerek olmadığını ifade ediyor. Gerek olmadığı halde böyle bir fon oluşturuluyorsa “işin içinde başka hesaplar ve niyetler olmalı” diye düşündük. Konunun erbabı olanlar yine rahmetli Erbakan hocamız tarafından gündeme getirilen “havuz sisteminin” bilimsel gerçekliği olduğunu ifade ediyor ve hiçbirinin “hayali olmadığını” savunarak memur ve emekliye yapılan zamları örnek olarak gösteriyorlar.

 

Rahmetli Erbakan hocamız tarafından gündeme getirilen havuz sisteminin “memleketin parasına sahip çıkmak” olduğunu kaydeden uzmanlar “Türkiye Varlık Fonu” ile yapılmak istenenin ise borsaya gayrimenkuller kazandırmak ve “borçlanmaktan” ibaret olduğunu söylüyorlar.

Evet, bir gecede “Türkiye Varlık Fonu’nun” karşımıza aniden çıkması ile kafamızın karıştığını ve yapılmak istenenin “iyi bir şey mi kötü bir şey mi” olduğuna karar veremediğimizi söylemiştik. Şimdi kafamız daha net.En azından kafamızda yapılmak istenenin “havuz sistemi” gibi Türkiye’nin hayrına bir sistem olmadığı düşüncesi “ağır basmaya” başlamış bulunuyor.

 

İktidar “havuz sistemini” ihya etmeyi neden düşünmedi?

 

Getirdikleri Türkiye Varlık Fonu’nu “havuz sistemine benziyor” diye savunacaklarına doğrudan doğruya “havuz sistemini” ihya edemezler miydi?

 

Öyle anlaşılıyor ki bir gecede aniden karşımıza çıkıveren “Türkiye Varlık Fonu” hakkında uzun süre yazıp çizeceğiz. Yani bu mesele epey “su kaldıracağa” benziyor.