Şaşırtıcı, hatalı golleri kalemizde görmeye devam ediyoruz. 11 numaralı Bosnalı Dzeko öyle bir kafa golü atıyor ki; kaleci Volkan’dan tutun da savunmanın diğer oyuncularına kadar ne yapmak istediklerini anlayın bakalım, anlayabiliyorsanız. Biz bugüne kadar anlamış değiliz! Sizlerin de anladığını sanmıyorum.

Çünkü hep birlikte, hep aynı filmi seyrediyoruz. Ve de elimiz mahkum kalıp, üzülen oluyoruz. İyi oynasan ne olur, hücumda çoğalsan ne olur? Gol bulmakta zorlanırken, kendimizde komik komik gollere izin veriyoruz! Hem de hovardaca. Onlar bir pozisyon bulup gol atıyor; biz üst üste rakip kale dibinden neredeyse her oyuncumuzla net goller kaçırıyoruz.

Üretken miydik? Evet... Rakip kalenin önünde ürettiklerimizi gole çeviremeyecek kadar beceriksizdik; buna da evet!.. Özellikle Mevlüt, çok kaçırdı. Ama galibiyeti getiren golü atıp kendisini affettirdi.

Sakatımız çokmuş... Ama milli formamızı giyen 11 tane birbirinden değerli oyuncuya sahibiz. Elbette Terim’in, Halil Altıntop’a görev vermesini beklerdik. En azından sakatlanıp Batuhan’ın oyundan çıkmasından sonra... Ama Fatih’in takıntısı var sanıyorum ki onu görmezden geliyor.

Biz çok daha fazla topa sahiplendik. Ama gol kaçırma yarışında olursak ki bu maçta öyle oldu; olmayacak bir şekilde gol yiyorsak ne Fatih hocanın, ne de seyredenlerin yapacakları hiçbir şey yoktur üzülmekten başka!

Bu Milli takım, geleceğin Milli Takım’ı olabilecek futbolculara sahip. Çünkü nüfus kağıtları genç. O zaman bu gençleri güvenmek de gerekir. Ben neticeye bakmaksınız, Millilerin oyun şekli ve şemaline olumlu yaklaşıyorum. Sadece takıntım kalecimiz ve savunma anlayışımız bu Milli Takım’a yakışmayacak düzeyde.