Rüştü’yü ikna etmeliyiz
Bosna Hersek mücadelesiden sonra Türk milli takımının grubunda sakat oyuncularına rağmen güzel şeyler yapacağına hep birlikte şahit olduk. Hele hele kendi sahamızda 30 bini aşkın seyircinin desteğiyle futbolcularımız bir anlamda kendilerini aşarak daha bir güçle, arzuyla ve moralle maça asılıyorlar. Cumartesi günü de öyle oldu. Yalnız görünen o ki Belçika maçında kaybettiğimiz 2 puanı çok arayabiliriz. O maçta duran toptan defansımız ve kalecimiz Volkan uyuyunca Belçika golü atmıştı. Zaten artık hepimiz böyle gol yemeye alıştık ama dikkat edin yalnız milli takımımız değil, Avrupa’da da kaleciler ve defans ne hikmetse uyuyor. Herhalde bu bir hastalık olmalı... Bosna Hersek maçında da aynen öyle oldu. Yine bir duran topta Volkan geç kaldı, rakip santrfor Dzeko da golü attı. Yalnız Dzeko sadece bizim kaleye değil ikinci yarıda Sabri’nin duran toptan ortasında bu sefer kendi kalecisini de yanılttı ve baraberlik golümüzü de attı. Ona da teşekkür etmek lazım.
Şimdi önümüzde Estonya maçı var. Favori biziz, doğru. Ama futbolda hiç kimse sahaya mağlup olmak için çıkmaz. Bunu asla unutmayın.
Belçika maçında kaybettiğimiz 2 puanı Çarşamba günkü Belçika-İspanya maçında kazanalım.
İster misiniz o maçta Belçika İspanya’yı yensin. Çünkü maç kendi sahasında ve bu da olmayacak şey değil. O zaman biz de Estonya’yı farklı yenersek lider bile olabiliriz. Ancak bu defa gruptan çıkmak için hem İspanya hem de Belçika’ya mücadele etmek zorunda kalırız.
Görüldüğü gibi Güney Afrika yolu daha oldukça uzun. Şu an gözüken o ki Türkiye iyi bir futbolcu kapasitesine sahip ve gruptan çıkmak adına şanslı da.
Yanlız düşünememiz gereken şey kaleci Volkan’ı forma sokmak ya da ikinci bir alternatif de Rüştü’yü dönmeye ikna etmek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.