Milli takımımız bileğinin hakkıyla Bosna Hersek’i yenerek üç puanı aldı. Buna kimsenin itirazı yok. Dünkü milli takımımız alışılagelmiş futbolculardan kurulmadı. Fatih’in yapacağı birşey yok. Sağlam bu oyuncular vardı ve ilk on biri onlardan kurdu. Orta sahamızdaki Kazım, Ayhan, Aurelio ve Arda ikinci 45 dakikada maçı kurtaran dörtlüydü. Ama ben şimdi maçın sonucunu ilan eden iki kaleciden bahsetmek istiyorum.

İlk yarının ortalarında Bosna Hersek bir faul kazandı. Kalemize şöyle bir top gönderdiler. Volkan zaman ayarı yapamadı ve geç kaldı. Dzeko da hiç beklemediğimiz bir zamanda Bosna’nın golünü attı.

Tabii ki çoğumuz burada Servet’e, İbrahim’e, Hakan’a o sıralarda oyunda olan ve geriye gelen Batuhan’a kızacak. Neden Dzeko bomboş kaldı? diye. Biraz da haklılar ama Volkan sen milli takımın ve Fenerbahçe’nin kalecisisin böyle gol yenmez. Dua et Türkiye milli takımı maçı kazandı.

Gelelim Hasagic’e, Volkan’ın yediği aynı golü, ilk gol olarak Hasagiç kendi oyuncusunun kafa vuruşuyla ki o Dzeko’ydu bir tane de kendi kalesine attı. Hasagic de topu aynı Volkan gibi seyretti. Arkadan yine bir faul kazandık.

Hemen hemen ilk golü attığımız aynı yerdendi bu faul. Top ortalandı, rakip defans ve Hasagic seyrederken Servet fırladı ve kafayla topu geriye çıkardı. Hasagic topu tutacağına ki çok yavaş bir toptu bu, tutacağına yumruğuyla Mevlüt’e güzel bir kafa golü atsın diye pas verdi. İyi ki de verdi milli takımımız o ana kadar Mevlüt’le 3-4 net gol pozisyonu kaçırmıştı. En azından galibiyet golümüzü Mevlüt attı diye sevinebiliriz, coşabiliriz. Defansımıza fazla bir iş düşmedi. Çünkü Bosna Hersek üzerimize gelemedi. Hele ikinci 45 dakika hiç gelemedi. Genç Batuhan’a üzüldüm kolu çıkmış.

Dünkü maçın üç golü de faul atışı sonucu oldu ne kadar garip değil mi?