Maliyede bir şeyler oluyor
Bugün aslında gündem epey yoğun.
Son 5 gündür gazetem KARAR’dan izin almıştım. Geri döndüğümde gündemi AB ülkeleri ile ilişkilerin kilitlenmesinde buldum.
Bundan yaklaşık 5 yıl önce Ülke TV’de bir kaç programda şu tespitte bulunmuştum: “Önümüzde 5-10 yıl içerisinde Avrupa’daki 3,5 milyon gurbetçimizin 2-2,5 milyonunun anavatanlarına geri dönüşünü konuşabiliriz. Gelir dağılımı ve ekonomik büyüme sorunu nedeniyle uç siyasi hareketler artacaktır. Bu nedenle gurbetçilerimiz artık Avrupa’da yaşayamaz noktaya gelebilirler.”
Sanırım bu süreci biz de ülkemizden desteklemeye karar verdik. Galiba gurbetçilerimizin yıllardır gurbette kalmalarına, yabancı ülkelerde kalıp o ülkelerin kalkınmasına destek olmalarına artık izin vermeyeceğiz.
Türkiye gibi büyük bir ülkenin gururlu insanlarının Avrupa’da sıradan işlerde çalışmalarına yüreğimiz el vermiyor olacak ki, aşırı uç siyasete yol veriyoruz. Neyse; bu soruna gurbetçilerimiz anavatanlarına zorunlu döndükleri zaman bakarız. Şimdi ülkemizde ki işsizliğe bakalım.
***
Yıl 2007:
Ülke nüfusu: 70.586 bin kişi.
Kamuda çalışan: 2.925 bin kişi
Yani, bundan tam 10 yıl önce ülke nüfusunun %4,14’ü kamuda bir işte çalışıyormuş. Bunlarında %2,94’ü kadrolu (memur) kamu personeliymiş.
Yıl 2016:
Ülke nüfusu: 79.815 bin kişi.
Kamuda çalışan: 3.562 bin kişi
Yani, 10 yıl sonra ülke nüfusunun %4,46’sı kamuda bir işte çalışıyor. Bunların da %3,58’i kadrolu (memur) kamu personeli.
2007 yılında kamu personeline 43 milyar 670 milyon lira maaş ödenirken, 2016 yılında 147 milyar 826 milyon lira maaş gideri ödenir oldu.
2007 yılında personel başına yıllık 14 bin 930 lira gider yapılırken, 2016 yılında yıllık kamu personel gideri 41 bin 500 liraya yükselmiş oldu.
Burada bir noktayı belirtelim: 2007-2016 arasında ülkede genel fiyatlar yüzde 100 arttı. Yani 100 liralık ürün 200 liraya yükseldi. Kamuda ise ortalama personel başına gider yüzde 178 artış göstermiş.
Hem personel sayısı artıyor
hem de reel gider artıyor.
***
Gelelim bugüne.
Geçen yıl ilk çeyrekte kamu personel sayısı (TÜİK istihdam verilerine göre) 3 milyon 604 bin kişi görülürken, yıl sonunda bu sayı 3 milyon 562 bin olarak yer alıyor. 15 Temmuz sonrası kamuda FETÖ örgüt temizliği çok açık belli oluyor.
Kamuda personel sayısı azalmasına rağmen, Ocak-Şubat aylarında personel gideri yüzde 9,0 artarak 29 milyar 030 milyon liraya yükseliyor. Personel giderinde maalesef bir türlü istenen stabil noktaya gelemiyoruz.
Kamu çok personel alıp, bol kepçe maaş verdikçe bu parayı özel sektörde çalışanlardan alıyor. Bu durumda da özel sektörde çalışmak bir bakıma vebalı duruma düşüyor. Zaten kamuda çalışınca aynı brüt maaşa daha çok net ve emekli maaşı durumu var.
Kısaca kamuda çalışmak ülkemizde en büyük ayrıcalıklardan biri durumunda. Eşitlik maalesef söz konusu olamıyor.
Bu sorunlar elbette ‘Çalıştırmama Bakanlığını’ ilgilendiriyor. Umarım en kısa sürede yeni Sn. Bakan Mehmet Müezzinoğlu yılların ‘Çalıştırmama Bakanlığını’ Çalışma Bakanlığı haline dönüştürür.
***
Gelelim Maliye politikasındaki değişime. Son yıllarda farklı bir söylem ileri sürüyorum: Devlet artık “faiz dışı fazla” yerine, “yatırım dışı fazla” kavramı ile bütçe hazırlamalıdır. Yatırıma (verimli) giden hiçbir kamu kaynağı bütçe açığı olarak bizim ülkemizde algılanmamalı.
Nasıl ki bizim ülkemiz “orta gelir tuzağı” yerine “orta yaş fırsatı” ülkesi ise, yatırımı da o açıdan ele almalıyız. Türkiye genç, dinamik ve hızlı büyümeye aday bir ülkedir. Bu nedenle yaşlı batı ülkelerinin bütçe kalıplarında kalarak bu dönemi heba edemeyiz. Üretimi-sanayiyi canlandıracak her türlü altyapı yatırımını kamumun geciktirmeden gerçekleştirmesi gerekiyor.
Asla ve asla YİD modeli ile pahalı kamu yatırımlarına gitmemeliyiz. 15-20 euroya ve 40-45 dolara bu ülkede köprü kullanacaksak vay halimize. YİD modeli ile yapılan tüm kamu yatırımlarını hemen kamulaştırmamız gerektiğini defalardır söylüyorum.
Bir kamyon 500 liraya sadece 1 köprü geçerek mal taşıyamaz. Bu mal da asla ucuz olamaz.
***
Ocak-Şubat 2017 döneminde kamu giderleri yüzde 19,2 artışla 101 milyar lirayı aştı. En yüksek artışlardan biri de yüzde 22,1 ila mal ve hizmet alımlarında oldu. Özellikle savunma harcamalarındaki yüzde 22,1 artış dikkat çekici.
İstihdam artışı için verilen teşvikler yüzde 140,5 artmış. İşsizlik artınca SGK açığı da artarak 2,8 milyar liradan 7,4 milyar liraya yükselmiş. Burada da yüzde 164,4 kamu harcama artışı var.
Peki nereden kısmışız? Tarımsal destek ödemelerinden...
Umarım her üretimin hayati önem taşıdığını çok daha iyi anlarız. Maliye politikasındaki değişim umarım daha cesur ve verimli gerçekleşir. Yabancıdan artık pek para gelmeyecek... bunu iyi bilelim. Çalışmaktan başka çare yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.