Onun da mı vizesi iptal!
İstihbarat örgütlerinin verdikleri son raporlar Gülen’in bağlılarına ABD’deki çiftliği satma talimatını verdiğini ve Kanada’ya kaçmak üzere olduğunu gösteriyor.
Gülen’in Amerika’dan Kanada’ya “taşınmak üzere” olduğunu duyunca aklımıza ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından aranarak “vizesinin iptal edildiği” duyurulan Adil Öksüz örneği geldi.
Ve kendi kendimize sorduk:
Acaba Gülen’in de Amerika’da “yaşama vizesinin” sona erdiği bir telefonla kendisine bildirilmiş midir?
Böyle bir bildirim olmasa durduk yerde Amerika’daki “malını mülkünü satmak” için kolları sıvar ve bağlılarına bu yolda “talimat” verir miydi?
Evet, 15 Temmuz darbesi ile yapılan araştırmalar; o günden bu yana aranıp duran Adil Öksüz’ün 15 Temmuz’dan “altı gün sonra” ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu tarafından “telefonla arandığını” ortaya koymuş bulunuyor.
Zaten ABD’liler bu aramayı inkâr etmiyorlar.
“Evet, aradık ama Türk hükümetinin talebi sonunda vizesini iptal etmiştik ve Amerikan yasalarına göre bunu kendisine bildirmek zorundaydık” diyorlar.
Bu açıklamaya itibar eden kimse yok ama bu açıklama aynı zamanda bir gerçeği de ortaya koyuyor.
Türk hükümetinin ulaşamadığı Adil Öksüz’e Amerikan hükümeti hemencecik ulaşıyor!
Yani Adil Öksüz ABD hükümetine “bir telefon” yakınlığında!
Hâl böyle iken Adalet Bakanı Bekir Bozdağ yaptığı açıklamada, “Bence birileri onu Türkiye’de saklıyor” diyor.
Bozdağ’ın açıklaması doğru ise yani Adil Öksüz Türkiye’de birileri tarafından saklanıyorsa ve saklanan kişi ABD’lilere “bir telefon” uzaklığında ise acaba onu “kim saklıyor” olabilir?
Gülen ile başladık Öksüz’e takılıp kaldık.
“Benzer şeyler ABD’de Gülen’in başına gelmiş olabilir” diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz.
Muhtemelen onun da ABD’deki vizesi iptal edilmiştir ve kendisi “emin eller” aracılığı ile “Kanada” ya da “başka bir ülkeye” yerleştirilecektir.
Ama Türkiye’ye “asla iade” edilmeyecektir.
Çünkü Türkiye’ye iadesi halinde işin arkasında “kimlerin” olduğunun açık bir biçimde ortaya çıkması riski bulunmaktadır.
Yaşadığımız bütün bu gelişmeler “seyrettiğimiz tiyatronun” ardında kimlerin olduğunu açık seçik ortaya koyuyor!
Evet, her şey sadece bir telefon uzaklığında!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.