Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

Dünyanın çılgınlığından müziğe kaçsak bir faydası olurmu?

Dünyanın çılgınlığından müziğe kaçsak bir faydası olurmu?

Geçen hafta İstanbul’da Doğu’dan Batı’ya uzanan müzik ikliminde ‘dünyanın çılgınlığından biraz olsun uzaklaşmaya’ çalıştık. İlk durağımız tüm zamanların en büyük tenörlerinden “3 Tenors”ün efsanevi ismi Jose Carreras’ın ‘Final World Tour’ turnesi kapsamında 25 Mart’ta İstanbul’da verdiği konserdi. Ustanın jübile konseri, ‘73 Organizasyon’ ve ‘Piu Entertainment’ organizasyonuyla Ülker Sports Arena’da gerçekleşti. Bu bir veda konseri olduğuna göre, muhtemelen Carreras’ı böyle bir canlı performansla bir daha dinleyemeyeceğiz. Dolayısıyla Carreras’a İstanbul’da böylesine muhteşem bir konserle veda ettiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.

***

Yıllar önce cazın büyük ismi Miles Davis’i Cemil Topuzlu Açık hava sahnesinde izlemiştim. Miles Davis o günden sonra bir daha İstanbul’a gelmedi, eğer o konseri kaçırmış olsaydım herhalde çok hayıflanırdım, çünkü o artık bu dünyada yok...

Demem o ki, bu dünyada büyük yıldızlarla buluşma fırsatı her zaman mümkün olmuyor, yıldızlar bir kez görünüp sonra kayboluyorlar.

Carreras’a sahnede soprano Simge Büyükedes eşlik ederken, İstanbul Senfoni Orkestrası’nın şefliğini Roberto Molinelli üstlendi. 6 bin kişinin katıldığı konserde usta sanatçı dakikalarca ayakta alkışlandı.

İlerleyen yaşına rağmen hala karizmatik kimliği ile dikkat çeken, söylediği aryalarla sahnede devleşen ve muhteşem ses tonu ile dinleyenleri adeta büyüleyen Carreras konserde opera dışında müzikallerden ve popüler parçalardan söyledi. Sona doğru iki sanatçı operalardan derledikleri ve ‘Medley’ adını verdikleri bir demet şarkı söylediler ki muhteşemdi. Ve Carreras, Simge Büyükedes’le birlikte söylediği ‘Amigos para Siempre’ şarkısıyla İstanbul’a veda etti.

***

İkinci durağımız İranlı sanatçı Mahsa Vahdat... Cemal Reşit Rey’de gerçekleşen konser benim açımdan doğrusu bir talihsizlik oldu. Mahsa Vahdat’ı dinlemek üzere Cemal Reşit Rey’de ilahi grubuyla ortaya karışık bir konser izlemek zorunda kaldık. Kuşkusuz Vahdat’a eşlik eden SIR topluluğu sanatçıları da son derece kaliteli bir ekip, keşke onları ayrıca özel bir konserde dinleyebilseydik. Eminim ki özellikle perküsyon üstatlarını dinlemek bile başlı başına bir gönül ziyafeti olurdu. Ancak bizim amacımız Mahsa Vahdat’ı dinlemekti. Ama “Uyan ey gözlerim gafletten uyan”la başlayıp, ara ara Vahdat’ın da şarkılar söylediği bir konser izlemek doğrusu tuhaf oldu. Galiba Vahdat’a da biraz ayıp oldu... Maalesef Vahdat’ı dinleme imkanı bulamadığım için konseri yarıda bırakmak zorunda kaldım.  Sonra eve gittim ve Mahsa ve Marjan Vahdat kardeşlerin yorumladığı Sadi Şirazi’nin o muhteşem şiiri ‘Ha Leyli’yi dinledim tekrar tekrar. Galiba Fars kültürünün en büyüleyici eserleri tasavvufla buluştuğu noktalarda daha bir derinlik kazanmış. Biliyoruz ki tasavvuf felsefesiyle kesişen müzik her zaman insanın ruhuna bir başka ahenk ve renk katıyor.

***

Sadi Şirazi’nin o meşhur şiirinin Türkçesi şöyle:

 

/Minnet Allaha’dır-Allaha şükür) ki meyhanenin kapısı açık

Minnet Allaha’dır, ben derdimi ona niyaz etmek için kapısındayım.

Hakikat değil mecazdır, meyhanenin kapısı açık ki bu hikaye uzundur.

Hakikat değil mecazdır, meyyhanenin kapısı açık ki bu hikaye uzundu.r

Mecnunun gam yükü, Leylanın saçının kıvrımındandır.

Ha Leyli, Ha Leyli, ha Leyli

Mecnunun gam yükü Leyla’nın saçının kıvrımındandı.r

Mahmudun yanağı, ayazın ayağının altındadır.

Hakikat değil mecazdır, meyyhanenin kapısı açık ki bu hikaye uzundur. 

Mecnunun gam yükü Leyla’nın saçının kıvrımındandır

Mahmudun yanağı, ayazın ayağının altındadır./

Bilindiği gibi muhteşem bir sese sahip olan Mahsa Vahdat yasaklı dönemde kardeşi Marjan Vahdat’la birlikte hazırladıkları ‘Songs The Persian Garden’ albümü ile birlikte yurt dışında konserlere başlıyorlar. Vahdat kardeşler 1995 yılından bu yana İran, Avrupa kıtası ve Amerika’dan müzisyenlerle birlikte Asya, Avrupa, ABD ve Afrika’da konser ve festivallerde bağımsız sanatçılar olarak yer alıyorlar. Marjan ve Mahsa Vahdat kardeşlerin, İran, Irak, Filistin, Afganistan, Kuzey Kore, Suriye ve Küba’dan gelen ninnilerin bir araya getirildiği Axis of Evil adlı bir başka albümleri daha var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ocaktan Arşivi